Duecentoventitre

14 3 21
                                    

Han Aeri kapıyı kapattığında yüzü normale göre daha kırmızıydı. Amerikan mutfakla bağlı oturma odasına girip koltuğa kendisini bıraktı. Yanında oturan adam ise dudaklarını büzmüştü.

"Yoongi Oppa?"

Min Yoongi oflayarak başını yanındakine çevirdi, Aeri onu sevimli bulmuştu.

"Pabo-yah, Hyunggu'yu kıskanmayı bırak. O akıl süzgeci olmadan doğmuş."

İki heceden oluşan 'Hyunggu' sözcüğünü duyan Min Yoongi, hayatı boyunca hiç olmadığı kadar irite olunca Han Aeri kahkaha attı.

"Bana ne yaptığını biliyor musun? Sabah deli gibi kapıyı çaldı, açtım, uyuduğunu söyledim. Sonra-"

"Gelip uyandıracağını söyledi, değil mi?"

"Öperek uyandıracağını söyledi."

Han Aeri tekrar gülmeye başladığında Min Yoongi onu bileklerinden tutup koltuğa yapıştırdı.

"Eyy, gülme! Gerçekten içeri girmek üzereydi."

Aeri'nin kahkahaları kesilmedi.

"Girer, arsızdır biraz. Onu nasıl tutmayı başardın?"

Min Yoongi yeniden homurdandığında kahkülleri havalandı, Aeri uzanıp onu yumuşak bir şekilde öptü. Yoongi'nin ise anlatacak çok şeyi vardı, Kang Hyunggu'yla başa çıkmak her yiğidin harcı değildi.

"Onu kolundan tuttuğum gibi dışarı sürükledim ve kapıyı arkamızdan kapattım, asansöre çekerken de mutfak alışverişi yapmamız gerektiğini söyledim. Bana ne dedi biliyor musun?"

Aeri gülmemek için dudağını ısırdı.

"Hyung mu dedi yoksa?"

Yoongi ağlayacakmış gibi mızmızlandı, Aeri yeniden gülmeye başlamıştı.

"Bana aynen şöyle yaptı, bak,"

Yoongi dizlerinin üzerinde yükselip Hyunggu'nun taklidini yapmaya başladı.

"Ah, öyle mi? Demek Aericiğimiz aç kalıyordu bunca zamandır. Hemen onu beslemeliyiz."

Han Aeri alkışlayarak kahkahalara boğulurken Min Yoongi zor anlar yaşıyordu.

"Sonra da kolumu tuttu, gözlerimin içine baktı ve bana şöyle dedi, 'sana artık hyung diyeceğim'."

Aeri gülmekten çığlık atacak duruma gelmek üzereydi, yattığı yerden doğrulup kahkahalarını daha rahat attı.

"Ah, Yoongi-ah..."

Gülmeden duramıyordu, Yoongi ise Shakespeare sergilemeye hazırlanır gibiydi.

"Ve yüzünde o kadar ciddi bir ifade vardı ki, sanki yeni bir element keşfetmişti ve ona isim veriyordu. Aeri, korkunçtu!"

Aeri yüzünü sevgilisinin göğsüne gömdü, kahkahalarını bastırmaya çalıştı.

"Sonra bütün alışveriş boyunca senin sevdiğin şeylerden bahsetti, biraz kendinden bahsetti, biraz benim hayatımla ilgili sorular sordu. Sana yemin ediyorum, aynı anda 30 kreşi idare etsem bu kadar zorlanmazdım!"

Aeri başını kaldırdı, hâlâ gülüyordu.

"Sonra birden kırk yıllık arkadaşıymışım gibi davranmaya başladı. Aeri. Aeri, bana lolipop aldı, Aeri."

Aeri yeniden katılmaya başladığında Yoongi de 'lolipop aldı bana!' diye haykırıyordu.

"Ah, Gugu sıcak kanlıdır, Oppa."

Nefes nefese kalmış Aeri sakinleşmeye çalıştıysa da sevgilisi ona izin vermedi.

"Aeri, bana o kadar iyi davrandı ki sana anlatamam. Resmen bacaklara sürtünen kediler gibiydi, bana gerçekten iyi davrandı. Beraber yemek hazırlarken şöyle düşündüm, 'ah, demek ki onu yanlış yargılamışım, aslında ne kadar iyi çocukmuş' gerçekten böyle düşündüm."

Aeri'nin gözlerinden yaşlar akarken Yoongi dramatik bir şekilde iç çekti.

"Aeri, sen uyandığın andan itibaren tam 180 derece değişti. Çok ciddiyim, çok korkunçtu."

Aeri gerçekten ağlıyordu, gülmekten ağlıyordu.

"Oppa, n'olur, yeter..."

Kahkaha atmaktan zor nefes alır haldeydi, Min Yoongi devam etti.

"Bana sürekli sinsi sinsi bakıp seninle flört ediyordu, sonra da sırıtıyordu. Aeri, ciddiyim, çok korkunçtu. Lütfen bir daha ikimizi aynı odaya koyma. Ya da onu direk kendinden uzağa koy."

Yoongi'nin hikayesi bittiğinde Han Aeri son nefesini vererek koltuğa geri düştü, kıpkırmızı olmuştu, sevgilisi onun bu haline güldü.

"Şu haline bak. Çok mu komik? Bir de benim yerimde olmayı dene!"

Aeri sakinleşmeye çalışırken Yoongi onun yüzüne öpücükler bıraktı; dudaklarını birkaç defa öptüğünde sevgilisinin odak noktası da öpüşmeye kaymıştı.

"Daha Wooseok ve Yuto'yla tanışacaksın."

Yoongi'nin eli tişörtün içine dalıp Aeri'nin karnına çıktı, kızın tenini huylandıran bir kibarlıkta okşamaya koyuldu.

"1 tanesi yetti de arttı, teşekkürler."

Aeri sırıttı, kollarını Yoongi'nin boynuna doladı.

"Merak etme, sen direk en zordan başladın. Wooseok ve Yuto iyi çocuklardır."

Yoongi kaşlarını kaldırdı.

"Biri seni tapuladığını söylüyor, diğeri kendisini senin evcil hayvanı olarak tanıtıyor, Aeri."

Aeri tekrar bir kahkaha attı.

"Aslında Wooseok'a ben evcil hayvanım diye hitap ediyorum."

Daha fazla erkek duymayı kaldıramayacağını anlayan kıskançlık yüklü Min Yoongi homurdanarak Han Aeri'nin yüzüne eğildi.

"Sus da öp beni."

Aeri, sevgilisinin dudağını ısırıp mırıldandı.

"Öpeceğim, Hyunggu'ya söz verdim. Gözü arkada kalmasın."

Min Yoongi sonunda sinirden haykırdığında Han Aeri bir kahkaha daha attı.

instagram↬allyoon²Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora