BÖLÜM 6 ~DÜZENLENDİ~

4.5K 255 78
                                    

İyi okumalar..

Hyo Won'un ağzından..

Biraz daha kantinde oturduktan sonra Dong Ki ile sınıfa çıkmaya karar verdik. Sınıfa gittiğimizde Dong Ki'nin sınıfa geldiğine pişman olmuş bir yüz ifadesi vardı. Sınıfta Jimin ve Taehyung vardı. Başka kimse yoktu. Ben gayet mutlu bir şekilde yerime geçtim ve oturdum. Ama Dong Ki gelmemişti daha doğrusu gelememişti. Çünkü Jimin onun kolunu tutarak sınıftan çıkarmıştı. Ben ne oluyor diye düşünürken yan tarafıma bakmamla Taehyung'u görmüş ve yerimde korkudan sıçramıştım....

Dong Ki'nin ağzından

"JİMİN!!"

Dedim ağlamaklı çıkan sesimle. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Bileğimi çok fazla sıkıyordu.

"Jimin canımı acıtıyorsun! Bırak bileğimi!"

Artık ağlıyordum. O ise en ufak bir cevap vermiyordu. Erkekler tuvaletinin önüne geldiğimizde yutkundum. Başıma ne gelecek acaba...

Jimin beni peşinden sürükledi ve tuvalete girerek kimsenin olmadığına emin olduğunda kapıyı kapatıp kilitledi.

Üstüme üstüme gelmeye başlayınca geriye doğru adım atmaya başladım.
En son duvara çarptım. Jimin geldi ve beni duvarla arasına aldı.

"Jimin ne yapıyorsun?!"

"Kapat çeneni. Konuşma.."

Nedense sesi çok sakin gelmişti. Noluyo yaa... Birden yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladığında neden bilmiyorum ama tırsmıştım.

Boynuma yaklaşmaya başladığında asıl ne yapacağını şimdi anlamıştım. Isıracaktı...

Ama ısırmadı.. Dur bir dakida? Isırmadımı? Boynumu koklamaya başlamıştı şimdide...

"Jimin... Ne yapıyorsun?.."

"Sadece biraz daha böyle kalalım. Lütfen..."

Lütfen.. Jimin'i ilk defa böyle görüyordum. Masum ve savunmasız...
Neler oluyor sana Park Jimin?..

Birden kafasını kaldırmış ve gözlerimin içine bakmıştı. Ama dur bir dakika, Jimin'in gözleri pembe.. İyi ama bu imkansız. Hemen Jimin'i ittirdim ve kapıya koşarak kilidi açtım. Ardından hızla koşarak bahçeye çıktım. Okulun bahçesinden koşarak çıktım ve hızla uzaklaşmaya başladım. Nereye gittiğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sadece biran önce okuldan uzaklaşmak istiyordum..

Yorulmaya başladığımı hissettiğimde yavaşladım ve yürümeye başladım. Gidip bir ara sokağa girdim ve duvara yaslanarak yavaşça yere çöktüm ve oturdum. Ağlamaya başladım.. Ahh.. Neler oluyor bana?.. Neden hiçbirşey olmadığı halde kaçtım ki?..

"Dong Ki.."

İsmimi işitmemle başımı yerden kaldırdım ve bana seslenen kişiye baktım.

"Yoongi?!.."

"Neden buradasın Dong ki? İyi misin?"

"YOONGİ!!"

Hemen yerden kalktım ve hızla Yoongi 'ye sarıldım. Dahada fazla ağlamaya başlamıştım.

"Dong ki noluyor!?"

"Y-Yoongi.. Lütfen birşey sorma ve beni okula götür... Lütfen.."

Neden bilmiyorum ama aradan fazla bir zaman geçmemesine rağmen Jimin'i özlemiştim..

Yoongi başını olumlu anlamda sallamış ve beni kucağına almıştı. Arabasına doğru ilerledik ve arabasının arka kapısını açarak beni arabanın içine yavaşça sanki kırılacak bir cam parçasıymışım gibi nazikçe bıraktı. Ardından kapıyı kapattı ve şoför koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdı. Arabanın hafiften sarsılmasıyla ilerlediğimizi anladım.

Gözlerimi kapattım ve yaşadığım şeyleri düşünmeye başladım. Erkek lisesine başlamamı, Jimin'in beni kaçırması, vampir olması, hiçbirşey olmadığı halde ondan kaçmamı... Bunları düşünürken bilincimin kapanmaya başladığını hissettim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım..

"Dong Ki! Hayır hayır hayır!!! Dong Ki beni bırakma! Dong Ki~!!"

"J-Jimin.. A-ağlama lüt-fen. Eğer ben ölürsem beni asla unutma.. Ama sürekli b-beni hatırlayıp da ağlama. T-tamam mı? S-seni S-seviyorum Jimin.."

Birden gözlerimi açtım. Bu da neydi böyle neden böyle bir rüya gördüm ki şimdi?

"Dong Ki.. Okuluna geldik hadi in. Çıkıştada seni almaya gelceğim tamam mı?"

"Ahh... Teşekkürler Yoongi ama çıkışta ben arkadaşım Jimin ile gideceğim."

"Tamam.. Görüşürüz Dong ki."

"Görüşürüz..."

Dedim ve okulun giriş kapısına koşmaya başladım. Hemen yukarı kata çıktım ve resmen sınıfa daldım. Evet daldım. Ne var dalamazmıyım?..

Gözlerim Jimin'i aradı. Onu gördüğüm gibi hemen yanına gittim. Elinden tutarak sınıftan çıkardım ve okulun arka tarafına götürdüm. Hemen ona sarıldım.

"Dong Ki ne yaptığını sanıyorsun sen? Bırak beni.."

"Jimin lütfen bana sarıl. Senden ayrı kaldığımda aradan fazla bir zaman geçmemesine rağmen seni özlüyorum."

"Tamam Dong ki ağlama."

Dedi ve o da bana sarıldı ve kafasını omzuma yasladı. Şimdi o da benim gibi ağlıyordu.

Jimin yavaşça kulağıma fısıldadı;

"Üzgünüm Dong Ki ama bunu yapmak zorundayım."

Ne oluyor? Neyi yapmak zorundasın Jimin? Ben böyle düşünürken yavaş yavaş boynuma dişlerini batırdığını hissettim. Artık alışmıştım beni ısırmasına ama yinede canım acıyordu...

Evett saçma bir bölümün daha sonuna geldik..

Herkese merhaba!

Yıllar sonra bölüm atan yazar geldi 😒😒

Biliyorum bölüm geç geldi (hemde baya veç) ama lütfen beni anlamaya çalışın.

Bu yıl 8. Sınıfım ve LGS 'ye gireceğim. Bu yüzden de wattpad' e fazla giremiyorum..

Herneyse umarım bu bölümü beğenmişsinizdir..

Sizleri seviyorum.💜💜😘💕

Vote ve yorum yaparsanız gerçekten çok mutlu olurum. ❤❤

692 kelimee❤

Hoşçakalınn 😄😄😀😘

ERKEK LİSESİNDE KIZLAR//PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin