Hey, merhaba! Nasılsınız?
İçimde büyük bir yazma dürtüsü vardı. Aşırı derecede bir şeyler yazmak istiyordum. Ben de dedim 'Öyleyse neden eleştiri yazmayayım?'. İşte şimdi burdayım.
Kendi kurgum üzerinde çalıştığımdan -henüz kurgu aşamasında- biraz gecikti bu eleştiri. Sadede gelmek gerekirse bugün eleştireceğim hikâyenin adı Seni Sensiz Sevdim.
(1 bölümmüş gibi gözüküyor. Bunun sebebini çözemedim ama aslında 24 bölüm.)
Kapağınla başlayalım. Eski kapağından çok daha iyi ancak daha iyi olamaz mıydı? Eh, olurdu bence. Kapak tasarımını kendin yapmışsın. Bu işe başlayalı çok olmamış gibi hissediyorum. Tasarım konusunda çok fazla ipucu kitabı var onlardan yalnızca birine bile baksan çok fazla yol katedersin. Bunun yanında watty'deki herhangi bir tasarımcıdan da kapak tasarımı isteyebilirsin.
Kendin yapman daha sağlıklı bence, sonuçta hayalindekini bir tek sen bilebilirsin.
Tanıtımın konunu açıkça ortaya koyuyor. Gayet yeterli uzunlukta ama tabii ki bir pürüz var. İkinci cümleyi 'Hayatımda yaşadığım en güzel dakikaları, saatleri, günleri verdin bana...' şeklinde değiştirsen daha iyi olur sanırım. Bu haliyle anlatım bozukluğu yaratıyor çünkü. Bunun haricinde oldukça hoş bir tanıtım.
Kurguna geldiğimizde ise söyleyebileceğim tek şey tatlı bir kurgu olduğudur. Biraz klişe, biraz özgün ortaya karışık bir kurgu. Örneğin Eylül'ün ailesi ile arasının kötü olması. Çoğu wattpad kitabında karşılaşabileceğimiz bir hadise bu. Bir de özgün kısımlar var. Tanışma sahneleri oldukça özgündü mesela.
Bunun haricinde kurgunda bazı eksiklikler vardı. Öncelikle Eylül Özlem'le ne ara bu kadar samimi oldu? Özlem bir doktor ama zamanının çoğunluğunu Eylül'ün yanında geçiriyor. Nasıl oluyor bu? Başka bir örnek olarak Miraç ve Eylül ne zaman aşık oldular, ben cidden anlamadım. Bunun yanında Eylül kişilik değiştirdi hikâye içinde ama fazla hızlı oldu bu. Ben daha karakterlerin ilk hallerine alışamadan karakterler kişilik değiştirdi, aşık oldu. Hikâyeye sonradan çok fazla karakter dahil oldu. Onlara alışmaya çalışırken olaylar alevlendi.
Bu kısımdan direk anlatım tarzına geçebiliriz. İlk başlarda yavaştı ve mantıksızdı, sona doğru ilerledikçe anlatım hızlandı ama hikâye mantık kazandı. Belki düzenlemeye alırsan buna dikkat etmeni öneririm. Daha yavaş bir anlatım emin ol, daha iyi olur. Anlatım tarzını kurguyla birlikte işlediğim için kısa geçiyorum.
Betimlemelerine gelmek istiyorum ama yoklar. Alınmanı istemem ama betimleme neden yapmıyorsun? Karakterleri ve mekanları bizim hayal gücümüze bırakmandansa betimlemeni tercih ederdim. Yan karakterler için oyuncu koymuştun ama baş karakterler için o bile yoktu. Bence betimleme yapman insanların hayal etmesini zorlaştırmaz. Aksine kolaylaştırır ve hikâyene zenginlik katar.
Evet can alıcı mesele yazım yanlışları...
Aslında ilk bölümlerde vardı. Ama gittikçe azalıyordu. Buraya birkaç örnek bırakayım.
Hanımın 'H'si büyük yazılır. Bir de neden kısa çizgi kullandığını sorabilir miyim?
Leptop değil de laptop olarak yazılır ve ayrıca bunun yerine 'dizüstü' kelimesini kullanabilirsin. Bunun yanında Google'ın 'g'si büyük yazılır.
Uyuyakalmak birleşik yazılır ve "Ha hayır." ne demek anlamadım.
Alışveriş de birleşik...
Sıra geldi puanlamaya...
Kurgu: 3/5
Betimlemeler: 0/5
Anlatım tarzı: 2/5
Genel: 6/10Evet, benim elimden gelen buydu umarım yararlı olmuşumdur.
Saygılarımla, Èxypnos
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eleştiri | KAPALI
AcakEleştiriye açık olanlar gelsin! NOT:Bazı konularda sert eleştiri yapılır! ●İlk bölüme link bırakın. Eleştirelim.