Dylan'dan
Hızlı adımlarla mekandan çıktık. Betty'nin ellerini sımsıkı tutuyordum. Else'nin dedikleri beynimde canlandıkça daha da sinirleniyordum.
"Hayatım sakin olur musun? Canımı acıtıyorsun."
Betty'nin bunu demesiyle tuttuğum elini gevşettim. Else'ye olan sinirimi Betty'den çıkarıyordum resmen.
"Özür dilerim. Farkında değilim."dedim saçlarımı sinirle karıştırırken.
İnce uzun parmaklarını yüzümde gezdirdi. Sonra sesi kulaklarımı doldurdu.
"Eğer sakinleşeceksen deniz kenarına falan gidelim."
Kafamı olumlu anlamda salladım ve sahile doğru yürümeye başladık.Ellerimiz hala birbirine kenetliydi.
Biraz yürüdükten sonra banklar karşımızdaydı. Elimle karşımızdaki bankı göstererek "Buraya geçelim."dedim. "Olur."diye mırıldandı.
Banka geçip oturduk. Bedenini bana çevirdi. Yüzünde anlamlandıramadığım bir hüzün vardı. Dudaklarını araladı yavaşça. Ben de bedenimi ona çevirdim ve ona odaklandım. Sanki bir şey diyecekmiş de diyemiyormuş gibi bir hali vardı.
Bakışlarını benden kaçırıyordu sürekli. Bu hali beni tedirgin etmişti. Elimle çenesini kavrayıp bakışlarının bana dönmesini sağladım."Betty. Ne söylemek istiyorsan söyleyebilirsin. Seni dinliyorum."dedim sakin ses tonumla.
Gözlerimin içine uzun uzun baktı. Ben de ona ayak uydurdum. Tek kelime etmeden onu izledim. Etrafta tek yankılanan ses kıyıya vuran dalgaların sesiydi.
Onu incelemeye başladım. Fazlasıyla güzeldi. Kızıl saçları beyaz teniyle bir bütün oluşturuyordu. Göz göze geldiğimizde tedirgin bir şekilde gülümsemeye çalıştım.
"Dylan.."
Sesi çok güçsüz çıkmıştı. Anlam veremiyordum bu haline. "Betty. Ne oluyor söyle lütfen."dedim korkuyla.
"Siz Else'yle 12 yıldır berabermişsiniz. Çok yakınsınız yani.."dedi birden.
Konunun nereye geleceğini kestirmeye başlamıştım ama müdahele etmek istemiyordum. Başımı sallamakla yetindim.
"Bak.. Biz daha çok yeniyiz ve daha ilk haftadan sorun çıkmaya başladı. Şuan Else, yarın başka birisi.."
Sinirlenmeye başlamıştım artık ve içimi tarif edilemez bir korku kaplamıştı. Kaybetme korkusu.. Bunu ilk defa yaşadığımdan nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.
Sadece susmakla yetinip dikkatimi tekrar ona verdim. O ise konuşmasına devam etti.
"Seni çok seviyorum Dylan. Bu yüzden gözümün önünde arkadaşlığınızın bozulmasına izin veremem. Üzülmeni istemiyorum."
Bunları söylerken sesi titremişti. Gözleri ise kıpkırmızı olmuştu. Ağlamamak için kendini tutuyordu.
Kendime gelip dediklerinin şokundan biraz da olsa çıktığımda konuşmaya başladım.
"Bu ne demek şimdi?"dedim cılız ses tonumla. Gözlerinden süzülen bir damla gözyaşı dudaklarıyla buluşurken "Bitsin demek."diye cevapladı sorumu.Bunu duymamla başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. Bir elektrik dalgası bütün bedenimde dolaşırken öylece ona bakıyordum. Bu muydu yani? Bu kadar mıydı her şey? Bitmez sandığım bu hikayenin bitişiyle yüz yüze gelmiştim. Hem de daha ilk haftasında!
"Üzülmemi istemiyorsan gitme."dedim sesimin titremesine engel olamazken.
"Özür dilerim Dylan."dedi dolu gözlerle. Yaklaşıp yanağıma ufak bir öpücük kondurdu ve oturduğu yerden kalkıp yürümeye başladı. Öylece kalakalmıştım. Gidişini izlemek yerine yerimden kalkıp ona yetişmek geliyordu içimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANILARIMI BANA GERİ VER
Novela JuvenilElse, çocukluk aşkı olan Dylan'a olan hislerini bir türlü itiraf edemez. Araya giren insanlar ve olaylar yüzünden tam vazgeçecekken aklına bir fikir gelir ve müzikten ilham alarak ona bir şarkı besteler. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar planladığı...