2.BÖLÜM

30 1 0
                                    

"Ne oldu Else? Neyin var?"

Dolmaması için savaş verdiğim gözlerimi saklamak adına kafamı kaldırmıyordum.

Bir açıklama yapmak zorundaydım. Normalde onun en yakını olarak bu habere sevinmeliydim. Ama onun bilmediği bir şey vardı. Ben ona aşıktım..

"Bir şey olmadı."

Dudaklarımın arasından dökülen bu söze içimden küfürler ederken yüzümde hissettiğim eliyle irkildim.

İnce uzun parmaklarını yüzümde gezdirip koyu kahve gözlerini gözlerime dikti.Onun yüzüme dokunmasıyla uyuşan bedenim acıyla dolmuştu.
Gözlerimin içine bakarken ona bunu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Yaptığım şey apaçık ortadaydı. Hoşlandığım birisi var dedikten hemen sonra surat asmıştım.

Anlamasını istiyordum artık. Daha fazla bu acıya katlanacak gücü bulamıyordum kendimde. Beni kız kardeşi olarak görmesine dayanamıyordum.

İtiraf etmeyi defalarca kez düşünmüştüm ve denemeye kalkışmıştım ama hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Onu bir dost olarak bile kaybetmeyi göze alamıyordum.
Gözlerimi siyah tişörtünden alıp gözlerine diktim. Benden bir açıklama bekliyordu. Ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kuruyan dudaklarımı araladım. Derin bir nefes çektim ciğerlerime.

"Dylan bak ben.."

Bir anda dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken konuştu.
"Eğer o kızla bir ilişkim olursa eskisi kadar birlikte olamayacağımızı düşünüyorsun değil mi? Bu yüzden bu haldesin. Yapma ama Else beni tanıyorsun. Sen benim kardeşim gibisin. Onu sana asla tercih etmem."

Dedikleri karşısında rahatlamıştım. En azından şu anlık durumu kurtardığıma seviniyordum.

Kardeş olduğumuzu söylemesi bir yandan canımı sıksa da bu duruma alışıktım. Alışık olmadığım şey ise başka birisinin olmasıydı.Canım yansa da dediklerine tek kelime sözüm yoktu. Sadece kafamı onaylar bir biçimde sallamakla yetindim.

Gülümsedi hafifçe. O kadar acının içerisinde bana her şeyi unutturan gülümsemesine baktım gözlerimi bile kırpmadan.

O an için yapabileceğim tek şey susmaktı. Hiçbir şey demeden ellerimi bedenine sardım. Kafamı göğsüne yasladığımda parfümünün kokusunu aldım. Bu hissi seviyordum. Ellerini bedenime sardığında daha da yaklaştım ona.

Yangınımı söndürmesi için beni yakıp kavurana sığınıyordum.

"Seni kaybetmek istemiyorum."diye fısıldadım.
"Kaybetmeyeceksin."dedi güven veren sesiyle. Gülümsedim ve cevabımı daha sıkı sarılarak verdim.

Bir süre öylece durduk. Ayrılmak istemiyordum ama onu sıkmaktan korkuyordum. İstemeyerek de olsa ayrıldım kollarının arasından.

Yüzüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve bedenimi tamamiyle ona çevirdim. İçimde gitgide artan merak duygusunu daha fazla bastırmak istemiyordum. Evet, acıtacaktı. Ama önünde sonunda öğrenecektim kim olduğunu. Hem Dylan beni dostu olarak görüyorsa ona dostu gibi davranmak zorundaydım. Daha fazla kendimi ifşa etmek istemiyordum.

Artık ustalaştığım sahte gülümsememle sordum.
"Anlat bakalım. Kim bu kız? Ben tanıyor muyum?"

Bu tavrıma karşı çok hoşnut olduğunu görebiliyordum. Benim aksime gerçek gülümsemesiyle yanıtladı sorumu.
"Bizim okuldan. Betty."
Bunu duymamla kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. O kız bana her zaman itici gelmişti. Kendimi bildim bileli o kızdan hoşlanmıyordum.

ANILARIMI BANA GERİ VERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin