Alayına Hayat

1- Karamel

Selamlaarr

Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakırsanız çok hoj olur❤

Karşımdaki dağınık odama senden iğreniyorum dercesine bir bakış attım,

Kim dağıtıyor lan bu odayı?

Sen olabilirsin kanka.

Haklısın iç sesçiğim. Biraz toplayalım şu odayı.

                  30 dakika sonra

Oh be! En azından biraz yaşanılacak hale geldi.

Ha bu arada, kendimi tanıtmamışım şimdi tanıtıyım bari.

Adım Meyra Su Kaya, Istanbul'da yaşıyorum 17 yaşındayım taliple-

Ne diyorum ben ameke,

Her neyse.

Dünyanın en üşengeç insanı olabilecek bir kapasiteye sahip olabilme kapasitesine sahibim. (Yazar burda kendi yazdığını anlamakta zorlanıyor sjdjgdjskdfk)

Telefonuma mesaj geldiğinde hemen açtım.

Kimden:Asoo
Sıkıldım sucuk 14.02

Kime:Asoo
Dışarı mı çıksak 14:02

Kimden:Asoo
Sahile inelim 14.03

Kime:Asoo
Buçukta kapının önünde ol bebeyim 14.04

Mayıs ayında olduğumuzdan hava sıcaktı, bu yüzden gardrobumdan bir şort ve bir de salaş bir tişört çıkarıp giydim.

eyeliner sürdükten sonra çantama su,cüzdan ve kitabımı yerleştirdim. saate baktığımda 14.24'tü.

Daha 6 dakikam vardı. O zaman vaktimizi boşa harcamıyoruuz.

N'apıyoruz?

Tabiki yemek yiyoruuz.

Çatamı ve telefonumu alıp aşağı indim. Abim  salonda film izliyordu.
Mutfağa girdiğimde Nurgül teyzenin yemek hazırladığını gördüm.

"Gül Teyze ben açım." Nurgül teyze uzun süredir bizimle çalıştığından artık ailemizin bir parçası haline gelmişti.

Bir şeyler atıştırıp çantama 2 paket cips sıkıştırdıktan sonra -malum acıkıp yolda kalmıyım- ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.

Aslı evlerinden yeni çıkıyordu. Evlerimiz aynı sitede hatta yan yana olduğundan istediğimiz an birbirimizin yanında olabiliyorduk.

Yanıma geldiğinde yüzüme vuran güneşle konuşuyordum.

'Kardeşim işin gücün yok mu senin, ne diye benimle uğraşıyorsun?' Aslı bu hallerime alışık olduğundan hatta kendisinin de benden pek bir farkı olmadığından normal karşılıyordu.

Tam güneşe bakmayı bırakıp önüme döndüğümde hapşırdım.

"Hıapşuuağ!" Saçmalamayın canım tabii ki böyle hapşırdım ne kibarlığı!

"Allah beni korudu." Dedi Aslı.

Ne diyon kardeş?

"Ne alaka aso?"

"Salya sümüklerin yüzümü yıkayacaktı, kurban olduğum nasıl da koruyor "

Gülerek sahile doğru yürümeye başladık.

"Sabah abim üstüme atlayıp boğuyordu lan beni." Dedi Aslı.

"Kim bilir ne yaptın yine Çağkancığıma." Diyerek güldüm. Ilkokulda Aslı'nın abisine aşıktım.

"Yav çok da bir şey değil yani, sevgilisini gizli numaradan arıyıp abime aşkım lunaparka gidelim mi dedim o da olur prenses dedi sonra ben de kıza artık sevgilimin peşinde  dolanma dedim sonra da kız abime uzun bir ayrılık mesajı atmış." tabi bunu instagramda görüp uygulamıştım ama neys

"Ben de sevmiyordum o kızı, bir ara abime de sulanmıştı." Dedim.

Abi dediğimize bakmayın Çağkan ve Aras bizden sadece bir yaş büyük.

Sahile geldiğimizde kumsala geçip oturduk. Çantamdan cipsimi çıkarıp yemeye başladığımda Aslı hazine görmüş gibi bana baktı.

"Aşkım biliyosun normalde kimseye vermem, kankamsın diye sana da bir paket aldım çantamda."

Aslı vakit kaybetmeden paketi bulup cipsi yemeye başladı.

"Kanka biz son sınavları olduk mu lan?" Diye sordum.

"Olduk kanka hatta son sınavdan hepimiz 87 almıştık." Dediğinde hatırlamıştım. Her zamanki gibi bizim tayfayla kopya çekmiştik hatta Furkan sınavın ortasında 'Adana dondurması istiyom' diye bağırmıştı. 

"Heaağ tamam."

  Şimdi Adana dondurması ne alaka demeyin, 2. soru A,3. soru da D şıkkı olduğundan böyle bir şey yapmıştı canım arkadaşım.  

Aslı şarkı dinlemeye başladığında ben de kitabımı alıp okumaya başladım. Bir süre sonra bacağıma tüylü bir şeyin sürtmesiyle tabii ki sakin kalıp bacağıma değen şeye bakamadım. bir çığlık atıp hemen  ayağıma baktım. Tabi bu sırada Aslı bana mal mısın kardeş bakışı atıyor.

Yaa yerim, küçük bir kedi yavrusydu. Sanırım onu da korkutmuştum. Kitabımı bırakıp küçük kediyi kucağıma aldım. 

"Kız Aso bunu eve alsam annemler kızmaz inşalllah." dedim. 

"Yok be kanka annen sever kedileri." Aslında doğru lan! 

Kedi bana bakıyordu. "Kedicik, senin annen yok mu?" diye sordum.

Tabi cevap gelmedi.

"Pekii adın ne?"

"Miyaav" dedi.

"hımm, o zaman senin adını değiştirebilir miyim?"

Yavaşça miyavladı. O zaman bunu evet olarak anlıyorum kedicik.

Bir süre daha oturduk. Sanırım kedinin annesi yoktu. Saat 4'e gelirken eşyalarımızı toplayıp eve doğru yürümeye başladık.

Kucağımdaki kedi memnunca mırlayıp koluma sürtünüyordu.

"Kanka adını karamel koyacağım." Dedim.

"Şu caramele olan sevgini bana gösterseydin şimdiye evlenmiştik lan."

Karamelli olan her şeye bayılırdım ve bu yüzden kediciğin de adını karamel koyacaktım.

Eve geldiğimizde Aslı film izleyeceğinden kapının önünde ayrılmıştık.

Içeriye girdiğimde Arası karşımda görmeyi beklemediğim için sıçramıştım.

"Sucuk elindeki ne?" Diye sordu.

"Sahilde yanıma geldi, annesi falan da yoktu Ben de aldım. Adı Karamel."

"Lan organ mafyası gibi ne kaçırıyon hayvanı, belki anası babası yemek aramaya gitti? Kapmışsın hayvancığı."

Gülerek odama çıktım. Karameli yatağıma bıraktım ve çantamdan su şişemi çıkarıp önüne bıraktım.

Başta ne olduğunu anlamasa da sonra patileriyle şişeyi tutup oynamaya başladı.

Üzerimi değişip mutfağa indim. Süt ve tas alıp odama çıktım.

Kedi aynı yerinde oyalanıyordu. Sütü döktükten sonra yatağımın yanındaki komodine, komodinden de çantama atlayıp yanıma gelmişti.

Sütü içtikten sonra yatağıma oturup konuştuk.

"Umarım adını sevmişsindir kedicik, artık seninle her zaman beraberiz iyi anlaşırız değil mi?"

Uyumuş muydu?

_BÖLÜM SONU_
❤❤