Sabah gözlerimi koluma değen şeyle açtım.
Karamel yatağıma çıkmış üstümde yuvarlanıyordu.
Saate baktığımda 6.40 olduğunu gördüm. Bugün okul vardı ve alarmdan sadece 10 dakika önce uyanmıştım.
Yatağımda oturur pozisyona gelip Karamelle oynamaya başladım.
"Hanimiş benim yavrucuğum, oyyy hanimiş Karamel parçacıklı dondurmam!" Diye konuşurken odaya abim girdi.
"Oyyy mu? Hayvancağızın psikolojisini bozacaksın sucuk, bak abini iyi izle."
Karameli kucağına alıp ön patilerini hızlıca oynatmaya başladı. "Bu kız mı erkek mi?" Diye sordu. 'Bilmem' dediğimde ise hayvancağızı ters çevirip havaya atar gibi yaptı.
"Kızmış lan."
"Abicim bırak kedimi, ruh sağlığını bozacaksın." Dediğimde güldü. "Sanki bizim ruh sağlığımız çok normal de hayvana normal davranacağız."
Alarmım çaldığında Arasla kahvaltıya inmiştik. Bir peynir dilimini ağzıma atarken konuştum.
"Okşom onnomlor ovo golmodo mo ?" (Akşam annemler eve gelmedi mi skdmdmmd)
"Geç geldiler, şirkette işleri uzun sürmüş."
Bu çocuk niye bu kadar kibar yiyor lan?
"Aras, biz seninle kardeş değil miyiz?"
"Biz seni çöp kenarından bulduk acıyıp aldık hatta ondan karasın." Buğday tenli olduğum için bana karasın derdi kendisi.
"Yaa çok komik." Hala doymamıştım. zaten bende tokluk kavramı diye bir şey yok, ya az açımdır ya da çok. ama okula geç kalacağımızı bildiğimden hazırlanmak için odama çıktım.
Okul kıyafetlerimi giyeceğim sırada Karamel'in beni izlediğini fark ettim.
"Kız ne bakıyon? Ayıp be!" Dediğimde miyavladı. "Hiç bana öyle yavru kedi bak-"
"Ha dur kız zaten yavru kediydin dimi?" Kedi bana 'mal mısın kardeş?' Bakışı atarken hızlıca üstümü değiştirdim ve çok naturel bir kız olduğum için sadece eyeliner ve ruj sürdüm.
Aras aşağı inmem için seslendiğinde çantamı ve telefonumu alıp Karamele el sallayarak aşağı indim.
Aras merdivenden inerken Karamel de arkasından basamakları koşarak iniyordu. Aras'ın ayağının üstünden atlayıp önüne geçtiğinde canım abim az kalsın çığlık atıyordu.
Bir anda sıçramış ve merdivenden yuvarlanmıştı.
Karamel çoktan yanıma oturmuş Arasa bakarken bir anda kahkaha etmaya başladım.
Ayağa kalkıp bana döndüğünde gülmemi kesip yanına ilerledim. "Iyi misin lan?" her ne kadar gülsem de kıyamazdım bu sıpaya.
"Sorun yok fıstık, çıkalım." Dışarıya çıktığımızda Nur teyzeye el sallayıp Aras'ın arabasına yöneldik.
Okul fazla uzak değildi ama yürümek istemediğimizden Aslılar ve biz kendi arabalarımızla giderdik.
Aras arabayı çalıştırdığında her zamanki gibi radyodan bir şarkı açtım. Buray aşk mı lazım çıkmıştı şansıma.
Eveet güne güzel başlamıştık.
Şarkıya eşlik etmeye başladığımda gülerek Aras'da söylemeye başlamıştı. "Mükemmel sesimi buralarda harcıyorum işte." Dediğinde güldüm.
Geldiğimizde arabayı otoparka çekip okula doğru yürümeye başladık. Aras kolunu omzuma attığında sırıttım. "Abicim kısmetlerimi kapatıyorsun ama."
Şimdi diyeceksiniz 'abin senin ağzına sıçacak' ama bu konuları abimle rahatça konuşabiliyorum.
Ne güzel dimi?
Bencede.
Abim ve Çağkan okula 1 yıl geç başladığından hepimiz aynı sınıftaydık. Arkadaş grubumuz da belliydi zaten. Abim, ben, Aslı, Çağkan ve Furkan Hepimiz çocukluktan beri arkadaştık.
Sınıfa geldiğimizde yine her zamanki yerimize -c grubu arka üçlü- geçtik. En arkada Aras ve ben, önümüzde Aslı ile Çağkan onların önünde ise Furkan oturuyordu.
Daha sıramıza yeni geçmiştik ki sınıfa hoca girdi. Kimse yerinden kıpırdamayınca bu duruma alışık olan hocamız da bir şey demeden masasına geçti.
"Serbestsiniz, sınıfı hayvanat bahçesine çevirmeyin."
Furkan hocanın söylediği şeye sessiz ama bir o kadar da duyulur bir ses tonuyla cevap verdi.
"Yani bu sınıfı kerhaneye çevirebilirsiniz demek mi?" Tüm sınıf ooo'larken hoca bizim tarafa döndü.
"Ne oluyor orada?"
"Hocam arkadaş kalan son nöronlarını kaybetmek üzere." Diyen Aslıyla sınıf daha çok gülmeye başladı.
Seviyorum lan bu tayfayı...
Okul özel olduğundan ve okulun sahibi ailelerimizin arkadaşı olduğundan hocalar bizim tayfaya pek bir şey demiyordu, tabii ki zengin bebeleri gibi şımaran tipler değildik kendi kafamızda kurar eğlenirdik kendimizce o kadar.
Zil çaldığında oturduğum yerden bizimkilere seslendim. "Millet size bir haberim var."
"Söylemedin mi daha?" Aslı'nın sorusuna başımı olumsuz anlamda salladım.
"Benim bir kedim oldu." Sanırım bilmeyen sadece Furkandı.
"Hayvan kaçakçılığına mı başladın Sucuklu yumurta?" Diye ciddi bir yüz ifadesiyle sordu sarışınım."Dün Aslıyla sahile indik, orada bulduk annesi falan da yoktu ben de aldım." Dediğimde Furkan
Güldü, "Pis hırsız ya, kızım ne diye alırsın ki hayvanı."______
Okulun son günleri okula gitmekten daha sıkıcı bir şey varsa o da okulun son günleri okula gitmektir
Yatağımda oturmuş instagram fotoğraflarımı gözden geçirirken Aras odaya daldı.
"hoşt be, he noldu söyle gülüm.""yarın Zula vs atalım mı reis?" Canım abimin bu teklifi kulağa hoş geliyordu, bir yenersem 5 yıl dilimden düşmezdi
Ha bilmeyenler için zula bir bilgisayar oyunu hani oluyor ya cs go falan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alayına Hayat
HumorAŞŞŞIRI MİZAHLI HİKAYEMİZE HOŞGELDİN.. OKUMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE KEMERLERİNİZİ SIKICA BAĞKADIĞINIZDAN EMİN OLUN PLİS Biraz sıpoylır verelim. "Serbestsiniz, sınıfı hayvanat bahçesine çevirmeyin." Furkan hocanın söylediği şeye sessiz ama bir o kadar da...