2_ANLAŞMA_

436 50 103
                                    

JUNGKOOK'DAN

12 saatlik yolculuğun ardından ayaklarım yere basıyordu.Uçakta fazlasıyla midem bulanmıştı zaten.Ohhhh.Temiz hava iyi geldi.Bu havayı 3 ay soluma şansım vardı.Yıllık izindeydik ve bu benim planım için güzel bir fırsattı.
Dedeme hâlâ haber vermemiştim,sürpriz yapmak bizim işimiz😎.Bir taksiye binip babamın bana gönderdiği adresi söyledim.Tam gözümü kapatıp dinleniyordum ki şöför camını açıp bağırmaya başladı.

Şöför:Ne şerit değistiriyorsun,görmüyor musun araba var burda!! ... Bak bana el kol hareketleri yapma,gelir indiririm!!! ...
Sen istedin,nerde lan benim levyem?!

Şöför bir hışımla arabadan indi.Aishhh...Ciddi misiniz ya?Zaten trafik var,bir de bunlarla mı uğracıcaktım?Acaba şöför gitmişken arabayı kaçırsam mı derkeeeeeen şöför geldi,içine mi doğdu acaba?Niye erken geldi ki,kavga etmiyor muydu bu? Arabayı sürmeye başladı,tabi bir de söylenmeye...

Şöför:Suçu yokmuş,nerde yok!Bak delikanlı,sen de gördün dimi;Ben bağırmayıp şerit değiştirmesine izin verseydim arabama çarpıcaktı?

Ben sessiz kalınca dikiz aynasından bana kalın çatık kaşlarının altından dik dik baktı.Yutkunarak cevap verdim

Ben:A-aynen
Şöför:Beni durdurmasalardı cezasını verecektim

Biraz duraksadı ve seslice nefes verip konuşmaya devam etti

Şöför:Senin adım ne delikanlı
Ben:Jungkook efendim
Şöför:Ney,Cansu mu? (Conguk ya)
Ben:Hayır,Jungkook efendim.Jung-kook.Yabancıyım
Şöför:Haaaa,yabancısın sen Cancık.Çekik olduğuna göre Çinlisin herhalde,güzeldir oralar.
Ben:Jungkook efendim.Ben Güney Koreliyim
Şöför:Canım Çin Kore ne fark eder.Aralarında 1-2 saatlik yol var.Ben de Muhittin.Adanalıyım. Oralarda açısıyla meşhurdur....

Adam bana bunları anlatırken uykum gelmişti.Uykuya dalmadan önce istemsizce uyku sersemliginden bir iki kere kafamı cama çarptım.Sonra da rüyalar alemine kapısını kırarak girdim...

-yarım saat sonra-

Şuan para havuzumun içine girdim.Ahhh çok rahatlıcı.Sağımda Alice ağzıma üzüm atarken solumda ki Cris omuzlarıma güneş kremi sürüyordu.Martin altından tacını kafama koyup yanaklarıma kırmızı rujunu bulaştırarak öpücük bıraktı.Tam hersey güzeldi ki uzaklardan bir beden gözüküyordu.Fiziki çok güzel kadın bedeni.Ben yüzünü görmeye çalışırken havuzdaki paralar deliğe akmaya başladı.Paraların gitmesini engellemeye çalışıyordum ki Martin yanağıma,öpücük bıraktığı yere sert bir tokat attı.Buna Türkiye'de Osmanlı tokatı diyorlardı dimi?Sağıma soluma baktım,Cris ve Alice de gitmişti.Sonra yine o bedene çevirdim kafamı.Sanki bir şeyler söylüyordu.Duyamıyordum,çünkü başka birisi bağırıyordu

-Uyan,Cancık.Cancık!

Yüzüme atılan 2. tokatla uyanmıştım.Ne yani rüya mıydı hepsi?

Şöför:Bir uyanmadın,geldik Cancık

Hiç sinirlenemeyecektim.Cancık ne ya?!Bir de tokatları o atmıştı dimi?Ahh,neyse.Cüzdanımı çıkartıp açmıştım ki eliyle durdurdu

Şöför:Benden olsun Cancık,yabancısın hem.

Ben ona bön bön bakarken bir anda bağırmasıyla yerimden sıçradım

Şöför:Haydi in artık,2 saattir uyanmadın zaten,müşterim bekliyor

Onlar müşteri de biz neyiz acaba?

Ben:Hayırlı işler

Evet,dedem için müslümanlığı da araştırmıştım.Bu yüzden 1000 adım öndeydim.Taksinin kapısını kapatıp valizimi sürmeye başladım.Etrafa bakınarak evi buldum.Büyük,kahverengi,tahtadan bahçeli bir ev

~MİRAS~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin