Havanın sıcak olması mıydı yoksa gelmiş olman mıydı beni böylesine terleten?
İnanması zordu ama evet, gelmiştin...
Sakın yanlış anlama; gelmenden şikayetçi değilim ama neden... neden gitmiştin?Salak değildim, her şeyin farkındaydım.
Olmayı dilerdim.
Yokluğunda içimdeki fırtınalardan seni sağ salim çıkarabilmek için salak olabilmeyi dilerdim.
Gerçeklere sırtımı döndüm.
Gitmiş olmana sırtımı döndüm.
Ama nereye kadar değil mi?
Nereye kadar gittiğin için nasıl olduğumu soranlara; gitmediğini izah edecektim. Benden geçmediğini, gitmediğini onlara hangi kelimeler anlatırdı.
Hangi kelimeler seni bana getirirdi?Bana bir kelam etmeden gitmenin sebebi neydi?
Biliyorum sana zorla bir şey yaptırmazdı kimse, isteyerek gitmiştin.
Arkanda bırakacağın şeylerin farkındaydın.
Neden dönmek için yılların geçmesini bekledin?
Her şeyi geçtim sevdiğim, adını haykırarak ağladığım gecelerde hiç mi duymamıştın sesimi?
Acımı hiç mi sol yanında hissetmemiştin?
Hissetsen gelmez miydin?
Gelirdin...
Sevsen sevdiğinin acısını sol yanında hissederdin.
Yüreğini sevdiğim adam hiç mi yer vermemiştin bana yüreğinde?
Vermiş gibiydin.
Ama vermemişsin işte.İnan gücüm yok seni tekrar görmeye.
Allah'tan hiç resmin de yoktu bende.
Zaten olsa bile tekrar bakabilecek gücüm var mıydı deniz gözlerine?
Yoktu.
Bakamazdım.
Yeniden kanamazdım seviyor gibi bakan gözlerine.
Yeniden kendimi aynı yalanın içinde bulamazdım.Sevdiğim, Kaan birazdan yanına gidecek.
Geldiğini de o demişti zaten.
Yokluğunda kafamda hep deli düşünceler, sorular vardı.
Galiba hepsi bir kaç saatin içinde cevap bulacak.
Veya bulamacayacak.Ama önemli değil.
Gözlerine bakacağım yıllar sonra yeniden.
Yokluğumda gözüne değen her gözü kıskanacağım.
Ama en çok yokluğunu bana armağan eden sana kızacağım.Dediğim gibi sevdiğim, o deniz mavisi gözlerine bakmaya hiç gücüm yok.
- bu mektubum da sana, içim
Bu yakarışım da sanaVe umarım bir gün sen de ,bana