BELA +18

Bela •4•

Selaaammm 👼🏻
Nasılsınız canım okuyucularım 🤞🏻 Sizi çok beklettim biliyorum ama en sonunda bölümü bitirdim.. Bir alkış alayım 😹
...........

Berre'nin Anlatımından...

Bi an Doruk'la göz göze gelince direk kafamı geri çektim. Başımı pencereye çarptığımda sakarlık birincilik ödülünü kendime verdim.

Başımı sıvazlayarak Doruk'a sinirle döndüm.
Senin ne işin var burada niye dibimdesin ?

Canım buraya oturmak istedi sanane ? Dibime giren de sensin.

Rahat tavırlarıyla konuşması beni ne kadar uyuz etmiş olsa da, diğer şerefsizin yanımdan kalkması daha iyiydi. Doruk'u ona tercih ederim.
Çalan telefonumla ekrana baktım. Annem arıyordu.
Telefonu açtığım gibi cırlamasıyla yüzümü ekşittim.

Bu odanın hali ne Berre hanım ! Elbet dönüceksin oradan bak ben sana neler yapıcam. Ayyy başıma gelenler. Yarrabbi bu kız niye böyle.

İyiyim annecim bişeyim yok gayet iyiyim.
diye Doruk'a rezil olmamak için sakince saçma cevaplar verdim. Vermez olaydım.

Bide iyiyim diyor, aynı babası nedir sizden çektiğim. Evlenince inşallah çocukların senin gibi olur.

Evet annecim. He babam mı geldi öp yerime annecim görüşürüz.

Baban gelsin yeri öptürcem ben ona yeri. Orda rahat dur yemeğime bakçam.

diye suratıma kapatınca

Bende annecim öptüm çok.

diyerek çaktırmadım.

Annenin babana yeri öptürürken ki hallerini merak ettim şimdi bak.

Doruk'un cümlesiyle kafamı hışımla çevirdim. Hepsini duymuş muydu ?
Kızarıp bozarırken kolunu cimcikleyip arkama bizimkilere baktım.
Bensiz de eğleniyorlar demek. İç çekip önüme döndüm.
Hemen satmışlardı beni. Keyifleri bilir. Elbet yanıma geleceklerdi.
Tekrar önüme dönüp kulaklığımı taktım.

🐣🐣🐣

Büyük bir ormandayız. Birbirinizden ayrılmayın. Ve beni takip edin.

Hepimiz öğretmeni takip ederken bi an biri kolunu omzuma attı. Kafamı çevirdiğinde Arda'yla göz göze geldim. Tripliydim ben onlara. Kendimi geri çektiğim gibi beni sırtına aldı. Dayanamayıp kahkaha attım.
Yağız'lar da yanımıza geldiğinde
Arda'nın sırtından indim.
Kamp çantalarımız gerçekten ağırdı. Arda çantasını göğsüne almıştı bide sırtında yük olamazdım.
Arda'nın çantasını çıkarıp sırtına yerleştirirken Doruk'la göz göze geldim.
Sanki Doruk'la yıllar önceden kalma bir tanışmışlığımız var gibiydi. Ama anlamıyordum bu hissin sebebini.

Arda'ların gerisinde kalıp saklı kolyemi tişörtümden gün yüzüne çıkardım. Kapaklı kolyemde çocukluk arkadaşım ve ben vardım.

Berre ne diye arkamızdan yürüyorsun düş önümüze kaybolucaksın.
Yağız'ın seslenmesiyle kolyemi gün yüzünden tekrar saklayıp Yağız'lara yetişip Yağız'ın koluna girdim.

🐣🐣🐣

Herkes çadırlarını kurmuş bir ben kalmıştım.
Gerizekalı çadır kurulmuyordu. Alıcam bu sopaları sokucam şimdi bi yerlere. Töbe töbe.
En sonda asla çadıra benzemeyen bir şey kurduğumda kendimi yere atıp çığlık attım.
Bizimkiler kahkaha atarak tepemde dikildiğinde kaşlarımı asla korkutucu olmayan ama korkunç olduğumu düşünerek çattım.

Hala kendin yapmakta kararlı mısınız Berre hanım.
Arda'ya dönüp dil çıkardım. Almila elini uzattığında tutup uzandığım yerden kalktım.
Ve sanat eserime gururla baktım.
Bence oldu neresi kötü ki.
Yağız ağzı hafif açık şekilde dikkatlice inceledi.
Yani sopalarını yere sokup çadırın kendisini üstüne atınca daha çok başka bir şeye benzemiş ama yani güzel ya.
Yağızın poposuna geçirdiğimde poposunu tutup ofladı.
Ardından kendini tutamayıp kahkaha attı.

🐣🐣🐣

İşte şimdi gerçek bir çadıra benzedi.
Arda'ya dönüp öpücük attım. Oda göz kırptı. Tam o sıra yeniden Doruk'la göz göze geldim. Bomboş bakıyordu. Bakışlarından ne düşündüğünü anlamak cidden imkansızdı.

Karanlık çökmüştü bile. Yıldızlar ortaya çıkmıştı. Daha önce uzaklaşmalıydım şehirden. Gülümseyerek yıldızları izlemeye başladım.

Berre hadi gel bir şeyler yiyelim.
Koşup kolumu Almila'nın omzuna attım. Kıkırdayarak yerde ki puflara oturduk. Yemeklerimizi yerken gözlerim Çağla'ya ilişti. Pür dikkat neyi dikizliyordu öyle derken bakışlarını takip ettim. Furkan'la bakışıyorlardı. Bir dakika !
Ben ne dedim az önce ? Furkan mı ?
Sandviç boğazımda kalınca göğsüme vurdum. Yerimden kalkıp Doruk'un başına dikildim.
Arda'lar bana problem ne bakışı atınca elimi kaldırdım.

Yürüsene bi benle şöyle. Konuşmam gereken bir şey var.

Ne diye kalkacakmışım ?

Kalksan ölür müsün ? Uzun sürmez.

Gözlerini devirip kalktığında kamp alanından biraz uzaklaştım. Ardından arkamı döndüm.
Arkadaşına söyle kardeşimi dikizlemeyi kessin.

Asıl sen arkadaşına söyle kardeşimi dikizleyen arkadaşın.

Çağla o bakıyor diye bakıyor. Psikolojik baskı yapıyor gözlerini çeksin diye.

Doruk cümleme gür bi kahkaha attığında tek kaşımı kaldırdım. Ruh hastasının teki bu.
Tam arkamı dönüp gidecekken kolumu tuttu. Kafamı ona çevirdiğimde dudaklarını araladı.
Tam o sıra Arda'nın sesini duydum. Direk beni kendine çekip hışımla konuştu.
Berre'ye bir daha dokunacak olursan, bir daha seni uyarmam. Bu kıza sakın ola bir daha yanaşma.
Doruk'un konuşmasına fırsat vermeden kolumdan tutup kamp alanına geri götürdü.
Ağzımı bile açmadım.

🐣🐣🐣

İşte aslan tam üstüme atlayacakken yüzüne bi yumruk savurdum ve onu bayılttım.
Yağız'a acıyarak bakarken diğer kızların hayranlıkla izlemelerine kafamı sağa-sola doğru salladım.
Yağız mal mısın aslanın karadeniz de ne işi var amk
diyerek kafasına geçirdim. Ardından kızlara dönüp
Valla sizde bunlara inanıyosanız boşverin üniversiteyi evlenin cocuk yapın sıra sıra.
diyerek kahkaha attım.
Ya sussana kızım bir kere.
Yağız'a dilimi çıkarıp başımı sağımda oturan Almila'nın omzuna yasladım.

🐣🐣🐣
Kamp alanından oldukça uzaklaşmıştım. Ama çok güzel bir dere keşfetmiştim. Ayın parlaklığı dereye yansıyordu. Gerçekten çok güzeldi. Kollarımı birbirine kavuşturup titreye titreye kendimi ısıtmaya çalıştım.
Ağzıma yapışan elle donakaldım. Bu kimdi ? Ve bana ne yapacaktı. Tüm bedenim korkuyla uyuşmuştu hareketsizdim. Peki ya şimdi ne olacaktı ?

••••••
Bölüm sonu.