Kage No Akuma

37

Luhan vücudunda hissettiği rahatsız bir his ile sızlanarak uyandı. Bileği ile gözlerini ovuştururken vücudunun her yerinin ağrıdığını hissediyordu ve çok üşümüştü. Yerinde doğrulup gerinirken gözlerini açması ile yerinde şokla donması bir oldu. 

Karşısında ve tavanda gördüğü insanlıktan çıkarılmış bedenlere bakıp ağzını açıp kapatıyordu. İçinde güçlü bir çığlık atma duygusu vardı ama gözlerinin gördüğü şey onu buz kesmişti. Eliyle hızlıca kapattı. Çığlık atmamalıydı. 

Gözleri hala tavana dikiliyken başını eğip etrafına ya da yanında ona ıslaklık ile soğuğu daha çok hissettiren şeyleri görmek istemiyordu. Gözlerinden yaşlar yavaşça akarken dün gece ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Ders çalışmaya çalışmış ve sonra da uyumuştu.

Luhan ardı ardına kendine küfür etti. Kage onun evine bir çok kez girip Luhan'a onu uykusunda izlediğini söylemişti. Hatta ona hediye bile bırakmıştı. Luhan bu olaylardan sonra uyumadan önce her yerin kapalı olduğuna emin olarak uyumuştu ama adam katilin tekiydi! Nasıl daha fazla önlem alamazdı! Nasıl böyle salak olabiliyordu. 

Kaçırıldığını düşünüyordu. Şu an Kage'nin ölüm mahzeninde olduğunu düşünüyordu. Tuhaf olan şey hiç bir yeri bağlı değildi. Uyandığındaki ağrı da gitmişti. Kendini yaralı da hissetmiyordu. Sadece üşüyordu. Kage onu kaçırıp öylece buraya bırakmış olmalıydı. Luhan daha fazla Kage'yi ve nerede olduğunu düşünmemeli, hemen ayağa kalkmalı ve önce kendini koruyabilecek bir eşya bulmalı, burası kesici aletlerle dolu olmalıydı, sonra da bir çıkış bulmalıydı ya da saklanmalı.

Ağlamasını bastırıp ağzındaki elini ağzına daha sıkı bastırdı. Burası iğrenç kokuyordu. Üstüne gördüğü görüntüler ve stres midesini alt üst etmişti.

Artık kendine geldiğini düşünüp çabuk davranması gerektiğini karar verdiğine sonunda etrafına ve yanındaki şeylere baktı. 

Yanında gördüğü beden ile Luhan'ın midesi ağzına geldi. Gözleri tekrar doldu. Sehun üstünde sadece bir boxer ile kanlar içinde yanında öylece uzanıyordu. Luhan gözlerini kapattı. 

Kage bunu yapmış olamazdı değil mi? Luhan'ın en değerlisine zarar vermiş olamazdı... 

Son zamanlardaki kavgaları ve kısmi ayrılıkları yüzünden Luhan çok üzülüyordu. Kage bu yüzden Sehun'un Luhan'a zarar verdiğini düşünüp sonunda onu da öldürmüş olabilir miydi? Eğer öyleyse Luhan kendisine asla affedemezdi ve bu hisle yaşayamazdı. 

Gözlerini yavaşça açıp Sehun'un yaşayıp yaşamadığını anlamak için işaret parmağını Sehun'un burnuna tuttu. Nefes alıyordu! Sehun nefes alıyordu! 

Luhan hemen toparlandı. Sehun kanlar içindeydi, yaralanmış olmalıydı. Eğer Sehun'u uyandırırsa Sehun'un şoka girip daha kötü olacağını düşündü. Böyle bir ortamda uyanan kimse sakin kalamazdı. O yüzden yaralarına o uyurken müdahale edip uyandırmalıydı. Luhan elinden geldiği kadar hızlı davranıp Sehun'u inceledi. Her yeri kan içindeydi ama hiç bir yarası yoktu. Herhangi kanayan bir yeri de. Çünkü tamamen kuru kan kaplıydı. 

Luhan korkup kendini inceledi. Sehun'a nazaran üstünde beyaz bir tişört ve altında kot pantolon vardı. Sehun kanlar içindeydi ama kendisi neredeyse temiz sayılırdı. Kendini incelediğinde her hangi bir yara bulmadı. O zaman bu kan nereden geliyordu!

Korku ve endişe ile tekrar Sehun'u inceledi. Üstündeki kanlar kuruyup bu rengi aldığına göre burada oldukça uzun süre bulunuyorlardı. Yani uzun süre baygınlardı. Sehun'un yüzündeki kanları inceledi. Kanlar yüzüne sıçramış gibi duruyordu. Vücudunun çoğu yerinde de parmak izleri vardı. Luhan biraz düşündü. Eğer baygınlarsa ve bağlanmamışlarsa bu sıçrama nasıl olmuştu? Parmak izleri de çok tuhaftı. Bir yerden başlayıp boylu boyunca uzanıyordu ama bunlar boğuşma gibi izler değildi. Ölen her kimse onu öldüren Sehun da olamayacağına göre bu kanlar nasıl bulaşmıştı? Parmak izleri de neyin nesiydi?