Yeni ve başlamak istemediğim bir gün daha.
Bugün okulun ilk günü ve bende heyecandan eser yok.Bir an önce hazırlanıp çıkmam gerek.Tek isteğim bugünün en hızlı şekilde geçmesi.
"Aryaaa kalk artık"
Sıla'nın sesiyle birden irkildim.Sıla kuzenim,aramızda 2 yaş var.Çok iyi anlaşırız.Bugün onun üniversitede ilk günü ve benim aksime çok heyecanlı.Ben de 11. sınıf oldum aman ne güzel(!)
"Tamaağğm" diyip lavaboya girdim.
İşimi bitirip dışarı çıkmak için kapıyı açtığımda Sıla beni bekliyordu.
"Ben çıkıyorum bana şans dile sana da bol şans" dedi.Yanağıma sulu bir öpücük bırakıp evden ayrıldı.
Saat 07:13.Neyse ki ev ve okul arası yürünülebilecek mesafede.
İstanbul'a geleli 1 sene oldu.Öncesinde İzmir'de ailemle güzel bir hayatım vardı.9. sınıfı orda okumuştum herşey harikaydı.Çok sevdiğim bir sevgilim ve ne olursa olsun güveneceğim arkadaşlarım vardı.Ne olduysa 9. sınıfın yazında oldu.Okulun son günü sevgilim beni terk etti.Hiç bir neden belirtmeden.
Ama nedenini öğrenmem uzun sürmedi beni en yakın arkadaşımla aldatıyormuş.Biz 4 yakın arkadaştık.Diğerleri de bunu biliyomuş ama bana söylememişler cesaret edememişler.O yaz bir kaza sonucu ailemi de kaybetmiştim.Harika bir yazdı(!) Teyzem (Sıla'nın annesi) beni Sıla ile beraber yaşamam konusunda epey zorlamıştı ben de sonunda kabül etmiştim.Onlar hâlâ İzmirdeler.10. sınıfı burada okumaya başlamıştım.Kimseyle konuşmadım hiç arkadaşım yok.Sanırım aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum.
***
Okula geldiğimde müdür bir sürü uyku sersemliğiyle anlamadığım şeyler zırvaladı.Sınıfa girdiğimde geçen seneki gibi yanına kimsenin yanaşmadığı pencere kenarında en arkada ki sırama ilerledim.
"Hâlâ sessiz,inek ve yalnız mısın Arya? Adın buydu değil mi?"
Evet!İşte başlıyoruz Cansu ve iğneleyici konuşması.Her zaman ki gibi cevap vermediğim için yanındakilerle gülüşüp gittiler.
İçeri matematik öğretmeni Ahmet Hoca ve yanında bir çocuk girdi.Cansu'nun yeni avı hayırlı olsun.
Çocuk adının Araz olduğunu ve bu gibi şeyler söyleyip sınıfta boş yer aramaya başladı.Ah!!Evet bir klişe sınıfta yanı boş olan bir ben varım.Yanımdaki boş sırayı gördü ve gelip oturdu.Hayır insan önce bi sorar "Oturabilir miyim?" diye hoş sanki "Oturma" diyebilirmişim gibi.
Hoca bugün ilk gün olduğu için serbest bıraktı bende olacakları tahmin ettiğim için çantamdan kitabımı çıkarıp okumaya başladım.
"Hadi amaa ilk günden kitap mı okuyacaksın?Hem de yanında benim gibi çekici ve yakışıklı biri varken"
Kendini beğenmiş,ukala.
"O böyledir canım sen boşver şimdi onu ben Cansu"
Cansu'nun yılışıklığının bir gün işime yarayacağını hiç düşünmezdim.
"Nasıldır?"
Benim nasıl olduğumu soruyodu sanırım.Cansu'nun yüz ifadesini görmek isterdim.
"Sessizdir.Kimseyle konuşmaz,hiç arkadaşı yoktur bu yüzden.Tam bir inek."
"Neden?" Niye bu kadar meraklısın??
"Bilmiyorum.Bu okula geçen sene geldi hakkında çok şey bilmiyoruz."
Ben burda değilmişim gibi benim hakkımda konuşuyolardı.Size neee!!
"Her neyse Arazcım büyük ihtimalle hatta kesinlikle sana da aynı şekilde davranacak o yüzden boşver."
***
Kantine bişeyler atıştırmak için indiğimde içimden hâlâ Cansuya teşekkür ediyordum.Kantinden yiyecek bişeyler alıp bahçeye çıktım.Boş olan banka doğru ilerleyip oturdum.Aldığım bisküviden bir parça aldığımda yanıma biri oturdu.
Kim olduğuna dönüp baktığımda Araz olduğunu görünce çok şaşırmadım nasıl olsa yeni, zamanla onun içinde görünmez olurum.
"Merhaba" dediğin de;
"Ne istiyorsun?" diye karşılık verdim.
"Sadece tanışıp,konuşmak"
"Bunun için çevrende yanıp tutuşan bir sürü kız var."
"İlgi çekici olmam benim hatam değil ve ben seninle konuşmak istiyorum"
"Ben istemiyorum"
"Neden?" dediğin de hiç birşey demeden yememe devam ettim.
"Sadece adını söyleyeceksin konuşmaya başlıycaz ve tanışmış olucaz." yine cevap yok.
"Tamam.Yeniden başlıyoruz seni ilk defa görmüşüm gibi anlaştık?"
"Ne değişecek?"
"Senin bu tavrının değişmeyeceği kesin." dediğin de uzun süre sonra mavi gözlerine bakıp;
"Aynen öyle." dedim.
"Neden böylesin?" diye sordu.
"Nasılım?" diye karşılık verdim.
Eliyle çevredeki kızları gösterip "Onlar gibi değilsin cansızsın,ruhsuz,soğuk." dediğinde onun gibi çevredeki kızları gösterip;
"Evet onlar gibi fahişe değilim." dedim
"Canlı,sıcakkanlı,neşeli olmak seni fahişe yapmaz."
Haklıydı.Diyecek bişey bulamadığım için; "Benim durumum seni ilgilendirmez."diyip ayağa kalktım.Tam gidecekken bileğimden tutup durdurdu,çevredeki çoğu kişinin gözü üzerimizdeydi.
"Neden böyle olduğunu öğrenmeden peşini bırakmayacağım cadı." dedi yüzündeki sıratmayla.
"Cadı?" diyerek soran gözlerle ona baktım.
Bir kahkaha attı ve "Senin gibi birine 'prenses' dememi beklemiyordun heralde.Aslında Huysuz Şirin de diyebilirim Şirine gibi bişey beklemiyorsundur umarım." dediğinde göz devirip okula doğru yürüdüm arkamdan gülüyordu.
Sıla'nın bahşettiği şansa noldu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
RomanceBu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım acemi olduğum için hatalarım olabilir şimdiden özür dilerim.