Umut

19 1 0
                                    

Konuşmamızı bölen benim telefonum olmuştu.Çantamdan çıkarıp ekrana baktığımda arayanın Sıla olduğunu gördüm.Off eve gelmişti sanırım.Araz soran gözlerle bana bakıyordu.Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim Sıla?"

"Arya evdeyim yoksun merak ettim." merak etmekte haklıydı doğru düzgün dışarı çıktığım mı vardı?

"Aaa...Şey Sıla ben birazdan evde olurum şu an sahildeyim."

"Ne!?Tek başına mısın?Ne yapıyorsun orada?"

"Tek başıma değilim yanım da bi arkadaşım var." ne saçma bi cümle oldu bu "arkadaşım var".Benim!

"Ne arkadaşın mı?Senin mi?Ayyy çok sevindim.Tamam tatlım siz oturun biz sen eve gelince konuşuruz.Görüşürüz."

"Görüşürüz." diyip kapattım.Araz'a arayanın kuzenim olduğunu eve gitmem gerektiğini söyleyecekken telefonum tekrar çalmaya başladı.Arayan yine Sıla idi.Telefonu açıp; "Noldu Sıla?" diyemeden Sıla "Arkadaşın erkek mi?" diye bir soru yöneltmişti.

"Sıla gelince konuşsak?"

"Anladım erkek.Tamam gecikebilirsin.O çocukla berabersen ona güveniyorsundur.Öpüyorum."

"Bende." diyip telefonu tekrar kapattım ve cebime koydum.

"Kimdi?"

"Kuzenim.Evde bulamayınca merak etmiş." Kahretsin!Niye açıklama yapıyorum ki.Hemen koyverdin kendini Arya.Bravo!

"Hmm.Sorulara geçmeden önce..." dedi elini uzattı ve "Ben Araz.Araz Şahoğlu."

Gülümsedim.Bugün gerçekten sınırları zorluyordum.Uzattığı elini sıktım "Arya Altınok." dedim

"Sonunda." dedi."Sanırım kuzeninle yaşıyorsun?"

"Evet."

"Ailen?" dediğinde yutkundum.

"İki sene önce kaybettim onları." dediğimde gözlerim dolmuştu bile.

"Şey...Ben özür dilerim.Bilmiyordum.Hatırlatmak istemezdim."

"Sorun değil.Hiç aklımdan çıkmıyorlar zaten." dedim buruk bir gülümsemeyle.

"Peki kuzeninin ailesi?"

"Onlar İzmirde."

"İzmirlisin demek." dedi gülerek.

"Evet."

"Neden geldin buraya?"

"Beni İzmir'e bağlayan hiçbişey kalmamıştı.Teyzemler vardı sadece onlarda Sıla'nın,kuzenimin,yanına buraya gönderdiler."

"Buraya gelmeyi sen istemedin yani?"

"Başlarda istememiştim.Ailemden uzaklaşmak istemiyordum.Ama şu an burdayım."

"Tamam.Bu günlük son soru.Okuldakilere soğuk davranmanın nedeni?"

"Hey!İlk günden herşeyi anlatacak değilim."

"Tamam.Seni zorlamıcam.Zaten sınırlarını bayaa aştın." Evet çok fazla.

"Eve gitsem iyi olur geç oldu."

"Seni bırakıyım."

"Gerek yok ben kendim giderim."

"Hadi inat etme sonucunu biliyoruz." diyip güldü.

İç çekip "Tamam.Şuradan." dedikten sonra evin yolunu tuttuk.

"Ee sen bişeyler sormayacak mısın?Merak ettiğin şeyler yok mu?"

"Şu an merak ettiğim şey merakını giderdiğin zaman ne olacağı?"

"Belki iki iyi dost oluruz,belki senden hoşlanır,aşık olurum.Belki de çoktan olmuşumdur ne dersin?" şaşırmıştım.Bu tepkime gülmeye başladı.

"Şaka yapıyorum cadı.Sana aşık olmam bu kadar kötü mü?" dedi gülerek.

"Hayır.Aslında evet.Yani...Benim hiç arkadaşım yok şu an seninle konuşmam bile çok fazla.Bir de aşık olursan.."

"Hey!Sadece bir şaka sakin ol."

"Peki iki düşman?"

"Seninle düşman olacağımı sanmıyorum."

"Neden?"

"Neden düşman olayım?Bana bi kötülük yapmayacağına inanıyorum.Yapmazsın değil mi?" bana güveniyor mu?

"Ne yapabilirim ki?" dediğimde sadece güldü.

"Aslında şu an bi sorunum var."

Kaşlarını çatıp "Ne?" dedi.

"Okuldakiler.Kim bilir neler konuşuyorlar?"

"Bu güne kadar dediklerini taktın mı?Hayır.Bundan sonra da öyle yap."

"Üzerime daha çok gelecekler.Özellikle Cansu."

"Neden Cansu?"

"Sen onun avıydın." dediğim de bi kahkaha attı.

"Şimdi senin avın mıyım?" dedi hala gülerken.

"Hayır!Cansu seni yanım da gördü.Benim gibi birinin."

"Neyin varmış senin?" dedi ciddileşerek.

"Onların bana nasıl baktığını görmüşsündür.Ezikmişim gibi bakıyorlar."

"Ama değilsin.Başkalarının ne düşündüğü önemli mi?Eğer önemliyse kuzeninin,teyzenin,benim ne düşündüğümü de önemse.Sen onların hepsinden daha iyisin cadı." dedi gülerek.İyi morâl veriyordu.

"Teşekkür ederim." dediğim de gülümseyerek karşılık verdi.İçten bir gülümseme.İlk konuştuğumuzda da böyle gülümseseydi ya.

"Gelmedik mi?"

"Şu ileride ki ev.Ne o yoruldun mu?" dedim alaycı bi şekilde.

"Ne yorulcam kızım.Bu kaslar boşuna mı?" diyip kaslarını gösterdi.Evet kaslıydı.Bayaa hemde.

Evin önüne geldiğimiz de "Geldik.Burası" dedim.

"Hmm şirin bi ev."

"Şirin kelimesi ağzına hiç yakışmadı mağara adamı." dedim gülerek.O da gülerek karşılık verdi.

"Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz." diyip anahtarla kapıyı açtım.

"Sılaa!Ben geldim."

"Evet gördüm,pencereden.Sıcak oldu pencereyi açıyım demiştim sen de gelmişsin o sırada neyse hoşgeldin."

"Eminim öyledir."

"Çok yakışıklı bi çocuk.Neler oldu anlat bakalım." dediğinde göz devirdim sadece.

"Arya hadii."

"Off tamam anlatıcam.Önce üzerimi değiştiriyim."

"Tamam.Çabuk ol.

***

"...sonrada eve bıraktı bu kadar."

"Arya bu anlattıkların harika!Bu çocuk bence senden hoşlandı."

"Hı hı.Ne demezsin.Sabahtan beri beni sinir etti."

"Arya ben seni gördüm gülüyordun.Hemde içten zoraki değil." dediğin de hiç birşey demedim.

"Bak Araz senin için bir umut olabilir."

"Ne umudu?"

"Bu halinden kurtarabilir seni." Yapabilir miydi?

"Önemli olansa senin bunu istiyor olman canım.Eski Aryayı hepimiz özlüyoruz.Sen?Sen ne düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum Sıla.Bilmiyorum."

"Bu gece düşün olur mu?Ben yatıyorum çok yorgunum.Ben de yarın anlatırım olanları.İyi geceler."

"İyi geceler." dedikten sonra ben de odama girdim.

Eski Arya olmak istiyormuydum?

Araz benim için bir umut olabilir miydi?

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin