tgp8

476 40 4
                                    


Bir süre öylece onu izledim, kulağında kulaklık ve okulun siyah demir kapısına yaslanmış beni bekliyordu.

Luhana doğru adımlamaya başladım, aklımdan geçen tek şey benim bu duyguyla nasıl başedeceğimdi. Çok seviyorum, çok fazla seviyorum.

Bal rengi gözleri en büyük huzurdu ve ben huzuru tatmamışım gibi bi his sarıyor her yanımı.

Benim geldiğimi farkettiğin de kulaklığını çıkarıp kot ceketinin içine soktu. Gülümsedi, gülümsedim ve o an da kalmak istedim.

Yanıma gelip tokalaşmak için elini uzattı ama ben elini sıkmak değil sana sıkıca sarılmak istiyorum. Elini tuttum ve kendime çekip sarıldım, oda karşılık olarak sırtımı pat patladı ardından geri çekildi.

"Hadi gidelim artık"

"Tamam"

"Ee ne yaptın bakalım"

"Bişey yapmadım okuldaydım işte sen ne yaptıysan onun aynısı"

"Hmm tamam bakalım öyle olsun Sehun bey"

"Öyle"

"Seninle sohbet etmeye de gelmiyor"

"Etme gelmiyorsa"

"sehun"

"Efendim"

"Sadece arkadaş olmaya çalışıyorum"

"Tamam"

Sohbet ederken cafeye gelmiştik bile, arka taraflarda camın yanın da olan bir masaya oturduk.

Garson yanımıza gelip menü ister misiniz diye sordu ve ikimiz de gerek olmadığını söyledik.

"Bir çikolata bir egzotik meyveli milkshake"

Verdiğim siparişle Luhan şaşırmıştı.

"Vay be ne içtiğimi bile biliyorsun"

"Biz sevdim mi böyle severiz Delikanlı"

"Sehun komiksin aslında ama kendini sert gösterme çaban var gibi"

"Hayır, sen beni yanlış gözlemlemişsin. Bir şeye çabalamam o an canım nasıl istiyorsa öyle olurum. Olmadığım biri gibi göstermem hiçbir zaman kendimi, ben buyum"

"Tamam sakin ol şampiyon, bu kadar asabi olmak zorunda değilsin"

Sessiz kaldım o sırada siparişlerimiz gelmişti, Luhan garsona teşekkür etti ve o gidene kadar seyretti.

"Ne o garsonların kıçını kesmeyemi başladın"

Gözleri şaşkınlıkla açıldı ve ağzı bişeyler demek için oynadı ama yeniden kapattı. Yanaklarını sıkmamak için kendimi sıkmam gerekiyor, sakin ol Sehun.

"Ne alaka be sadece gözüm dalmış, üstelik kıçına değil sırtına bakıyordum"

"Gözün dalmış ve sırtına bakıyordun, peki"

Bu sefer o sessiz kaldı, milkshakelerimizi bitirip biraz daha sohbet ettikten sonra çıktık cafeden.

Bana döndü ve elini uzattı.

"Görüşürüz teşekkür ederim geldiğin için"

"Görüşürüz"

"Tamam ben gidiyorum sen burada mısın?"

" Evet Jackson gelecek, motorla alıcak"

"Oh ne güzel be"

"Gel sende üçlü combo yapalım"

Dediğim şeyle güldü, güldüm.

"Aman be gidiyorum ben"

" E git artık tutmuyorum"

Bişey demedi ve cafe nin sağ tarafındaki sokağa doğru ilerledi, gözden kaybolana kadar izledim.Daha sonra da Çağatay geldi zaten.

PARMAĞINI ÇITLATMA (HUNHAN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin