-1-

13K 299 41
                                    

Kimseyle göz göze gelmemeye çalışarak bana ayrılan yere oturdum. Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum. Tam karşımda evleneceğim kişi otururken kafamı kaldırıp yüz yüze gelmeye dahi cesaret edemiyordum. Amcam yine tehditleriyle beni kendi seçtiği kişiyle evlendirme kararı almıştı. Ne kadar itiraz etsem de yine onun isteklerine boyun eğmiş, bu gecenin bir an önce bitmesini diliyordum.

Amcam ile evleneceğim kişinin ailesi sohbet ederken ben sesimi çıkarmadan konuşulanları dinliyordum. Sonunda amcam sohbetlerine ara verdi ve bana döndü. Gözleriyle mutfağı işaret ettiğinde oturduğum yerden ayaklanıp mutfağa ilerledim. Evleneceğim adamın kız kardeşi ile en yakın arkadaşım Gözde de bana eşlik ediyordu.

Mutfağa girdiğimde hizmetlilerin yardımı ile kahveleri hazırlamaya başlamıştım. Ben kahve cezveleriyle uğraşırken yanımdaki kızın ''Lara abla abimin kahvesine tuz koyacaksın değil mi?'' demesiyle bakışlarım ona döndü.

''Şey içmez diye koymayacakt-''

''Tabii ki koyacaksın Lara. Sonuçta bir kez evleniyorsun ve her şey tam olmalı,'' diye lafımı bölen Gözde ile kararsız bakışlarımı kahve cezvesine yönelttim. Koymasam daha iyi olacaktı çünkü bu gerçek bir evlilik değildi.

''Ay şimdi sen benim gerçekten yengem olacaksın,'' diyen kıza hafifçe gülümsemekle yetindim. Her ne kadar bu gerçek bir evlilik olmasa da tavırlarımla onu üzmek istemezdim. Yüzündeki ifadeden bile ne kadar alıngan birisi olduğunu anlamıştım. Bunun gerçek bir evlilik olmadığını biliyor olmalıydı zaten.

Kahveler hazır olduğunda büyük bir özenle fincanlara boşalttım. Neyse ki amcam evdeki çalışanlardan bana kahve yapmayı öğretmelerini istemişti. Aksi takdirde bu kadarını bile yapamayacaktım. Kahve tepsisini elime aldığımda Gözde dikkatli bir şekilde tepsiyi elimden almış, tekrardan tezgaha yerleştirmişti.

Baharatların olduğu kısma ilerlediğinde hiçbir şey diyemeden onu izliyordum. Tuz ile birkaç baharattan bolca kattıktan sonra bakışlarıyla tepsiyi almam için işaret etti. Tedirgin bir şekilde kahve tepsisini alıp baharattan rengi değişmiş kahveye baktım. Umarım bir aksilik çıkmazdı. Amcamdan daha fazla azar işitmek istemiyordum çünkü.

Gözde ile evleneceğim adamın kız kardeşi benden önce mutfaktan çıktıklarında ben de dikkatli adımlarla içeri ilerlemeye başlamıştım. Sırayla herkese kahvelerini dağıttıktan sonra sıra son kalan kahvenin sahibine gelmişti. Tüm cesaretimi toplayıp bakışlarımı tepsiden çektim ve kafamı kaldırdım. Göz göze gelmemizle birlikte içim titremişti. Sert yüz hatları, hafif dağınık saçları ve koyu teni onda bambaşka bir hava yaratmıştı. Hâlâ gözlerime bakmaya devam etmesi ben de gözlerimi kaçırma isteği yaratmıştı.

Tepsideki son kahveyi de almasıyla geri çekilip yerime geçtim. Tedirginlikle ona bakarken o ise kahveden bir yudum aldı. Tek bir mimiği dahi oynamazken şaşkınlıkla ona baktım. Kahveyi birkaç yudumda bitirdi ve bana döndü. Sinirli bakışları birkaç metre öteden bile fark edilebilir derecedeydi. Benim ise tek yapabildiğim şey Gözde'ye içimden bildiğim tüm kötü kelimeleri göndermek oldu.

-

Selam! Yeni bir kurguyla daha buradayım. Umarım bu hikayemi de ilk hikayem kadar seversiniz. Düşüncelerinizi yorum olarak bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz. Sizleri çok seviyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Zoraki EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin