Az önce annemin hamile olduğunu öğrendim ve sanırım en son Liam Rice'nin gay olduğunu öğrendiğimde böyle şok olmuştum.Ah durun yine hatırladım ve 737727278.bir depresyonu daha bünyem kaldıramaz.Oysa ki onunla ne hayaller kurmuştum.On katlı, bahçeli, küçük(!) bir yalımız olacaktı ve de on tane çocuğumuz... Daha fazla düşünmeye devam edersem ağlayabilirim. O yüzden şimdi konumuza dönelim. Annem ve babam resmen bizden gizli çocuk yapmışlar ! Hadi tamam Ereze söylemiyosunuz ama bana bana Bihterinize neden söylemiyorsunuz.Önce benden onay almaları gerekirdi.Herşeyi geçtim ulan kadın kırk küsür yaşına geldi ve hamile!
Ne biçim zorladılar anlamıyorum ki yani. Burda mükemmel kızları varken zaten ikinci de çürük çıkmışken üçüncüye ne gerek var ki.Onun da ne olacağı belli sonuçta.
Ve hayır ne ben ne de dünya ikinci bir Eren vakasına hazır değiliz. Ben daha erenin şokunu atlatamamışken bir tane daha mı?
Asla!
Şimdiye gelirsek;
Annem ve babam bana 'olmamış yapamamışız biz bunu' der gibi bakıyorlar.Neden mi?
Çünkü annemin hamile olduğunu öğrendiğimden beri kahkaha atıp duruyorum.En son tükürüğümün boğazıma kaçması sebebiylen öksürerek gülmeyi sonlandırdım.Ve o nahoş cümle döküldü dudaklarımdan.
" Gidin az ötede oynayın ya"
Babam dediklerimi duymuyordu.Çünkü annemin karnıyla aşk yaşıyor şuan.Tamam anladık baba oluyosun da bu kadarı da biraz şov bence, he baba?
"Oh sonunda gülmeyi kesebildin.Eğer gülmeye devam etseydin akıl sağlığının bozulduğunu düşünecektik.Bak kızım bu söylediklerimizin hiçbiri şaka değil ve ben iki aylık hamileyim." Oha ne ara iki ay olmuş .Ve ben daha yeni öğreniyorum.Ahanda kaldı yedi ay.Neden bu hamilelik daha çok sürmüyor ki? Ne kadar geç o kadar iyi yani.
"Anne akıl sağlığı mı kaldı.Bana bunu nasıl yaparsınız? Ben sizi çok sevmiştim siz neden bana bele yaptınız " diyerek odama koşmaya başladım. (Bu arada Rapçi Çoban krdşmize de burdan selam olsun.)
Odamın kapısını kitledim ve depresyon moduna geçtim.Ve şu son iki ayı gözden geçirmeye başladım.Yahu ben bu zekayla annemin hamile olduğunu nasıl anlamadım be.Zaten geçen gün 'kardeş ister misiniz?' demelerinden belliydi. Ulan olan olmuş biten bitmiş eyv.ya sorduğunuz için.Yani çok tşk.Sanki istemesek bir şey değişecekmiş gibi!
Kafamı boşaltmak için her zamanki gibi 'benim tom' oynamaya başladım.Tam kedinin çişini yaptıracaktım ki aklıma Eren geldi.Neden acaba?
Anam dur bi lan Eren annemin hamile olduğunu bilmiyo dimi.Yine kız peşinde koştuğu için!Canım kardeşimi arayayım da ilk benden duysun bari,yazık. Vakit kaybetmeden rehbere girip 'Çomar :/' yazısına tıklayıp aradım.Bir numaralı ve en önemli kural : İbnelik gecikmemeli.
Çaldı.Çaldı.Çaldı.Ve en son çalışta açtı.Ve o berbat ses doldurdu kulaklarımı.
"He"
"Lan ben sana bu telefon ilk çalışta açılacak demedim mi koçum.Sen ne ayaksın?"
"Yav he hee öf hadi ne diyeceksen de kapıyorum,görev beklemez, anlarsın ya "
Tam anlamıyla ergen.
"Nayır kuzum kapama.Sana çok önemli birşey söyliyciğim"
"Lan hadi amma dram yaptın ha." Meymenetsiz sen ne anlarsın ztn ki.
"Tamam söylüyorum, hazır mısın evvet üçten geriye sayıyoruz vee Annem hamilee."
Evet şimdi inme inecek çocuğa. Yazık oysaki daha çok gençti. Nihahahhhahahahahhahaahahaha-
" Ha o mu ya biliyorum onu "
Wtf?
"Neee lan nerden biliyon ne zaman nerde kim nasıl?"
"Hadi baayy canım" diyip yüzüme kapattı vicdansız.Oğlum kimse benim yüzüme telefon kapatamaz lan diyip tekrar arama tuşuna bastım.Ve ilk çalışta açtı.Öğreniyor kerata.
"Sen kimsin lan benim yüzüme telefon kapatıyon." diyip aramayı sonlandırdım.Ve asıl düşünmem gereken şey geldi aklıma. Bu nerden biliyo annemin hamile olduğunu.Yoksa o gece uyanık mıydı? Töh vay beni vaay.Ben de uyanık olsaydım onları durdurabilirdik oysa.Kesin rüyamda Liam'ı göriyim diye erken yattığım günlerden biriydi o.Yani her gün olabilir.
Telefon melodim Ajdar-Şahdamar'ın (Dinleyerek okuyun:) çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
Ekranda 'troublemaker' yazısını görünce hemen açtım. Arayan en yakınlarımdan biri Murat'dı.
"Hişşt yavruu alim mi seni"
Göz devirdim.
" Ne zaman çıktın mağaradan krdşm?"
"Hadi kapıdayım gel de göstereyim ne zaman çıktığımı."
Diyip yüzüme kapattı.Yahu bugün 'telefonu bihter'in yüzüne kapatalım da göt edelim' günü mü?
Neyse şimdi arayıp da yüzüne kapatmaya üşendim.Sonra hesap sorarım diyip gardrobumun karşısına geçtim.Her zamanki gibi bi kot bi t-shirt giydim ve hazırdım.Kahretsin ki bunlar son doyasıya gezişlerimizdi .Her ne kadar hatırlamak istemesem de haftaya okullar açılıyor.
Ve müdürün kelini görmeye hazır değilim daha!
Bunları düşünürken aşağıya inmiştim bile.Annemgile haber vermeden hemen ayakkabılarımı giydim ve kendimi dışarıya attım.Atar atmaz düşmeyi beklemiyordum tabi.Ve karşımda hönküren bir Muro görmeyi de.
Lanet olsun ki aceleden bağcıkları birbirine bağlamıştım.Kafa mı bıraktılar sanki!
"Muro gülmeyi kes de yardım et ya bacağımı hissetmiyom"
"Ahahhaha nasıl becerdin ya dur bekle"
Diyip beni kaldırdı ve bağcıklarımı düzeltti.
"Olum kafa mı kaldı sanki ya yoksa biliyon çok güzel bağlarım.Pepe'den öğrenmiştim." Diyip göz kırptım.
"He gülüm he, ne oldu lan tipin orangutan görmüş Arizona kertenkelesi gibi"
Sen benzetme yapma bro ya.
"Sıkı dur şimdi sana çok feci bir haber söyliycem"
"Lan hadi merak ettim dökül"
"Annem hamile lan junior çakal geliyor" diyip hecelemeye başladım. "Ha-mi-le ha-mi-lee ha-mi-le"
Bir beş dakika düzelmesini bekledim çünkü şuan benim 'hayvangibişiyyapıyonuzya' bakışımdan atıyordu.
Korkmaya başlamıştım ki konuştu.
"He o mu biliyorum onu.Amca oluyorum kıız." Diyip beni döndürmeye başladı.Bir yandan da kahkaha atıyordu.
Anlık şoktan çıkabilmem biraz zamanımı aldı."Kendine gel sen Bihter ziyagilsin!Firdevs teyzem hamileyse ne olmuş bee. "
Kahretsin evet annemin adı Firdevs ve benimki de işte Bihter.Nedeni ne bilin bakalım.Ah evet çok zorlandınız dimi.Annem bana hamileyken fanatiğiymiş şu malum dizinin.Sonra benim süper dahi babam da demiş ki 'Kızımızın adını Bihter koyalım mı ehehehe'.
Gerisini siz düşünün artık. He bu arada soyadımız ziyagil değil rahat olun.
Bunları düşünürken muroya öldürücü bakışlarımdan atıyordum.
"Sen... Sen nasıl benim kankam olabilirsin ya.Kendimi intihar edicem he şurda.Düşünsene biraz ya."
"Beynimi kullanmam için daha çok erken onu kızları tavlamaya çalışırken kullanıyorum biliyosun.Hadi yorma beni de anlat." Cümlesini bitirdikten sonra ibne gülüşü de yapmayı unutmamıştı tabi.Piis.
"Tamam kısaca anlatayım.Şimdi yeni çocuk demek harçlıkların üçe bölünmesi demek.Hadi onu geçtim mirasın üçe bölünmesi demek. Geceleri ağlama seslerinden uyuyamamak,bezini değiştirirken burun felci geçirmek demek.Bütün ilginin bi anda üzerinizden çekilmesi demek.Annemin çocuğa bakıyorum bahanesiyle bana bütün ev işlerini yaptırması demek.Annemin hamileyim ben bana elleşmeyin tripleriyle uğraşmak demek.'Pabucun da dama atıldı ahaha' diyen asalaklarla uğraşmak demek.Kusmuk kokusundan nefes alamamak demek.Doğduğunda dingonun ahırı gibi eve herkesin akın etmesi demek.Anneme ve babama her şeyi yetiştiren bir bücür demek.En kötüsü de 'eğer kız olursa ve benden güzel olursa' veya 'erkek olursa da Eren'e benzerse' diye geceleri uyuyamamak demek.Babamın aralıksız her gün 'O şimdi ne kadardır? Büyümüş müdür sence?' gibi sorularını çekmek demek.Aramızda tam 17 yaş olacağı için beni onunla beraber görenlerin "Senin çocuğun mu?" diye sorması demek.Ben yaşlanmış kartlaşmışken onun hala genç olması demek.Mesela,bak bu en iğrendiğim.Annemin 'Artık altımıza yapmıyoruz ablası' gibi biz'li cümleler kurup çocukla bütünleşmesi demek..."
Daha devam edecektim ki ağzımı kapattı.
"Kanka iyi ki kısaca anlattın ya.Beynimde mamutla sivrisinek dövüşüyor şuan."
"Ne var çok da kısa anlattım.Bunu sen istemiştin Muro."
"Yavrum sana tek bi şey söyliycem tek bu sebep için bile tüm bu saydıklarına katlanırsın."
"Görürsem söylerim " diyip göz devirdim.
"Biraz düşünsene Bihter kutu kutu cici bebe yiyebileceksin"
Oha lan ben onu unuttum ya.Elimi dizlerime vurmaya başladım ve gözümdeki hayali gözyaşını siler gibi yaptım.
"Ya ben onu nasıl unuturum.Hemen doğsun bu çocuk.Ya şu doğum şeysini kısaltamıyo muyuz?"
Dediğimde gülmeye başladı.
"Ya sen iste ben sana cici bebe fabrikası alırım be"
'Yaa şapşik.'diyip sarıldım diyemiycem. "Hadi be ordan"diyip ensesine vurmuş olabilirim.Hayvanca seviyorum napayım.
"Sözün bittiği noktayı solladık şuan."diyip beni bir anda sırtına aldı ve yürümeye başladı.Yürümeye başladığını biraz sonra anladım.Ben o sırada sırıtmaktan yamulan ağzımı düzeltiyordum. Resmen iki dakikada moralimi düzeltti.İşte biz buna da Muro etkisi diyoruz.
"O değil de Anıl yarın kaçta geliyodu ?"
Anıl ben ve Murat çocukluk arkadaşıyız.Bermuda şeytan üçlüsü de denilebilir tabi.Ve şimdi Anıl tatilde.Evet evet bizsiz tatil yapıyor şrfsz.Bide bize yaptığı her şeyin fotoğrafını atması da cabası.
"Kaç defa dedi ya kızım.Alzheimer mi oldun sen ya.Günde bin defa diyo çünkü kaçta geleceğini"
Gözlerimi devirdim.Ve dil çıkardım.
"He ben oraları okumadan geçiyom ya"
"Şimdi söylesem de nasıl olsa unutacaksın zaten.Ben yarın seni o saatte alırım karşılamaya gideriz."
"İyi be tamam"diyip somurtmaya başladım.
Sonraki üç saat öylece yürüdük durduk.Dedikodu yaptık,müzik dinledik ve hatta en sevdiğimiz dizinin en sevdiğimiz bölümünü bir kere daha izledik.En sonunda yürümekten sıkıldım ve konuşmaya başladım.
"Ya ben ekşın istiyorum."dedim ve gözlerimi büyütüp dudağımı büzdüm.Tamam şuan sineğe benziyor olabilirim ama bu bakış onda işe yarıyor.
"En son ekşın istiyorum dediğinde olanları unuttun heralde.Yok ben tövbeliyim bidaha yapmam.Hiç bakma bana öyle"diyip başka bı tarafa bakmaya başladı.Etrafında döndüm ve o bakıştan atmaya devam ettim.Sonunda pes etti ve konuşmaya başladı.
"Tamam hadi yapalım.Ne istiyorsun yine?"
"Sen bana güven.Her zaman yaptığımız şeyi yapacaz.En az ekşınlı olanından."
"He tamam oysa sıkıntı yok ya.Yılan Hacer çıkmasın yeter."
"Tövbe de kanka adını anınca geliyo diyolar."Diyip elimi üç kere duvara vurdum.
Yaptığım şeyi görünce elini kaldırıp dua etmeye başladı.Sanırım sure okuyordu.Tek bildiği surenin de Sübhaneke olduğu için bu çok kısa sürdü.Bunu o da farkettiği için homurdanmaya başladı. "Neyse, hadi biraz ibnelik yapalım"
Diyip elini uzattı.Hiç düşünmeden elini tuttum ve koşmaya başladık.Bugün azar işitmek için geç bile kalmıştık.
Biliyorum çok kısa oldu.Evet baya da bir saçmalamış olabilirim.Umarım seversiniz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Durak
General Fiction"Burası son durak.Burası çıkmaz.Ve sen bu çıkmazın içinden çıkardın beni çirkin"