"Hey, Midoriya!" Uraraka ve İda eş zamanlı olarak bağırdılar ve Midoriya'nın korkudan yerinden zıplamasına ve gözlerini onlara çevirip dikkatini kendilerine vermesini sağlamışlardı.
"Afedersiniz, dalmışım. Nelerden bahsediyordunuz?" Midoriya utangaçça ensesini kaşıdı ve gözlerini kaçırmaya başladı. Eğer gözlerini yere dikmek yerine onlara baksaydı; kendisine olan sorgulayıcı ve endişe dolu bakışları farkedebilirdi.
"Yazılı sınavla ilgili konuşuyorduk... Her neyse, yaklaşık son bir aydır dalgın gibi görünüyorsun Midoriya?" Uraraka kaşlarını havaya kaldırıp Midoriya'yı süzmeye başlamıştı. En yakın arkadaşlarından biri olarak Midoriya'nın onunla konuşup dertlerini anlatmasını istiyordu.
"N-ne h-hayır ben gayet iyiyim. Dediğiniz gibi sınav yüzünden stresliyim sadece, o kadar." Yeşil saçlı olan, zaten büyük olan gözlerini daha da açarak ve ellerini önünde hızlıca sallarken sessizce iç çekti. Eğer durumunu arkadaşlarına anlatırsa onu yadırgayıp dışlayacaklarını düşünüyor ve bu yüzden onlara anlatmaktan kaçınıyordu.
İda ve Uraraka birbirlerine bakıp kahkahaya boğulduklarında Midoriya utançla kızarmaya başlamıştı.
"Tanrım... Midoriya daha iyi bir şey bulabilirdin. Sınava daha bir hafta var ve sen yaklaşık bir aydır böylesin. Kendine gel artık. Senin için endişeleniyoruz." İda kaşlarını çatıp otoriter sesiyle Midoriya'yı kendisine getirmeye çalışıyordu ama nafile, yeşil saçlı çocuk yapmacık bir gülümseme onlara armağan edip ayağa kalktı.
"Ben gayet iyiyim. Sadece... kafam karışık." Midoriya söylediği şeyi farkettiğinde artık çok geçti. İç yanaklarını ısırıp üzerinde durmamaları için kendi içinden sayıklıyordu. "Her neyse ben lavaboya gidiyorum." Midoriya hızlıca arkasını dönüp yürümeye başlamıştı.
Lavobaya vardığında yüzünü yıkadı ve ıslak yüzüyle aynadan kendisine bakmaya başladı. Bunun doğru olmadığını sen de biliyorsun. Sadece kafan karışık, kendine gel! Midoriya içten içe kendini sakinleştirmeye ve düşüncelerini düzene sokmak için bir uğraş içindeyken bir kabin kapısı açıldı.
Midoriya kafasını o yöne çevirdiğin de o soğuk ve umursamaz gözlerle karşılaşmış ve içini bir panik ve heyecan dalgası ele almıştı. Ne yapıcağını şaşırmış bir şekilde put gibi orada dikili kalmış ve gözlerini yere dikmişti. Uzun olan ise ona daha fazla bakmayarak elini yıkamıştı.
Kısa olan önünde bir çift ayak gördüğünde başını kaldırmış ve önünde hatta çok yakınında duran çocuğun gözleriyle gözleri buluşmuş, ve eş değerli olarak kalp atışları hızlanmıştı. Yeşil saçlı onun kalp atışlarını duymasından korkarak bir adım geriye gitmiş ve sırtını soğuk duvara yapıştırmıştı.
Uzun olan Midoriya'nın yanına düşen peçete kutusundan bir kaç tane peçete alıp elini kurulamış ve tek kelime etmeden ve ona bakmadan çıkış kapısına yaklaşmıştı. Ama daha çıkamadan Midoriya'nın sesi onu durdurmuştu.
"Todoroki-kun!" Midoriya aptallığına söverken aynı zamanda bu kadar korkak olduğu için kendisine kızıyordu. Utançtan kızarmış yanaklarıyla Todoroki'nin ona dönmesini bekliyordu. Ama uzun olan ona yandan bir bakış atıp onun konuşmasına izin vermeden lavaboyu terk etmişti. Arkasında ise hayal kırıklığıyla ve kendisiyle nasıl iletişim kurabileceğini bilmeyen bir çocuk bırakmıştı. Midoriya üzüntüyle kızarmış gözlerini kapatmış ve bacaklarını kendine çekip sarılarak başını üzerlerine koymuştu.
Hoşlandığını düşündüğü çocuğun onu takmayıp bir hiç olarak görüp ne diyeceğini bile merak etmeden gitmesi onun canını yakıyordu ve bu acıyı da göz yaşlarıyla geçirmeye çalışıyordu. Ama göz yaşları yarardan çok zarar veriyordu ona. Ayağa kalkıp göz yaşlarını sildi ve yeniden yüzünü yıkayarak ve elbette bu sefer durulayarak sınıfa doğru yol almıştı.
Okul bitmiş herkes eve gitmek üzere hazırlanıyordu. Midoriya, Todoroki'nin sınıftan çıktığını gördüğünde koşar adımlarla onun yanına yaklaşmıştı.
"Bugün seninle birlikte gidebilir miyim?" Midoriya sesinin titrememesi ve beklenti dolu çıkmamış olmasıyla kendisiyle gurur duymuş ve ona ayak uydurmaya başlamıştı. Uzun olanın hiçbir tepki vermeden yoluna devam ettiğini gördüğünde somurtarak yanında yürümeye devam etmişti. En azından yanında durup nefes seslerini duyabiliyorum. Diye düşünüp kendisini motive etmeye çalışıyordu.
Aralarında geçen rahatsız edici sessizliğe dayanamayarak Midoriya konuşmaya başlamıştı. "Çok fazla ödev veriyorlar öyle değil mi Todoroki-kun?... Özgünlüğün gerçekten çok güzel Todoroki-kun. Gerçekten çok az konuşuyorsun! Hey Todoroki-kun şuna bak! Şaka şaka dikkatini çekmek içindi eheh..." Midoriya aniden duran Todoroki yüzünden durmakta geç kalmış ve arkasını dönerek neden durduğunu anlamaya çalışmıştı.
Uzun olanın yüzü ifadesiz olsada gözlerinden öfke kıvılcımlarını görebiliyordu. Yeşil saçlı tedirginlikle yutkunup uzun olanın bir tepki vermesini bekliyordu.
"Çeneni kapayacak mısın?" Uzun olan soğuk sesiyle konuştuğunda Midoriya'yı üzüntü yine kollarına alarak hapsetmişti. "Her neyse, konu açmaya çalıştığını anlıyorum fakat ilgimi çekmiyor. Ben bu yoldan gidiyorum." Todoroki bir karşılık beklemeden sanki Midoriya uzaklaşılması gereken bir şeymiş gibi arkasını dönüp bir daha bakmadan hızlıca gitmişti. Midoriya yine ve yine hayal kırıklığıyla bir süre orada onun gidişini izlemişti.
Eve vardığında annesine aç olmadığını ve yorgun olduğu için erkenden uyuyacağını söyleyerek odasına gidip kendisini yatağa atmış ve üzerini bile değiştiremeden, tavanı izleyerek uykuya dalmıştı. Uykuya dalmadan önce ise aklında tek bir şey vardı:
Onu asla bırakmayacağım. O ne kadar herkese yaptığı gibi beni kendinden uzaklaştırmaya ne kadar çalışırsa çalışsın ona bir sümük gibi yapışacağım ve kendimi ona kabul ettiriceğim. Bugünden sonra ağlamak için değil daha çok çalışıp onu hayata döndürmek için zamanımı harcayacağım. Beni sevmese bile onun her zaman yanında olup onu koruyacağım.
Evet bu bölüm kısa olduğu için üzgünüm. Bu yüzden bunu bir gidişat belirleme bölümü olarakta düşünebiliriz diye düşünüyorum. Şunu belirtmek istiyorum,öncelikle bu benim ilk yazdığım bir fic. (Veya herhangi bir şey) yorumlarınızı ve eleştirilerinizi ona göre yapmanızı rica ediyorum. Elbette bu bir bahane değil, olamazda. Kendinize iyi bakın ve her hangi bir şeyi beğenmediyseniz eğer bunu belirtin lütfen. Tedirginim ve olmaya da devam edicekmişim gibi görünüyor.
Yorum bırakın!!!;))))