Tasfiye

50 5 0
                                    

Beklediğimiz günler gelecek diye
Kattık geceyi gündüzü birbirine
Hani derler ya, seninle şöyle;
Yorgun akşamlarda dinlensek,
Oturup, ay ışığı manzaralı
Muhabbetler etsek
Günler hiç doğmasa.

Sahiden bu denli hisseder miydim
Ayaklarımın yere bastığını.
Kapanmasaydı ter döktüğümüz
Yeşil renkli kapılar üzerimize.

Tasfiye edildik...
En kuytu sevdalardan bile.
İnsanların bakıp geçtiği
Bizim sarıp seçtiğimiz
Hayaller yok artık.
Yok artık, vardiyasında tek dal sigarayı
Bir sevgili gibi tutan insanlar çevremizde.

Tasfiye edildik...
Her birimizde ayrı buruk hasret
Özledim Ankara güneşini
Parmak şişiren o cani soğuğu bile.
Hasretim bile şanlı sana
Nizami kaldırım taşlarına
Kan akıtan taşlıklara.

Yeniden doğdum bir zaman sonra.
Adımı bile koymadan,
Seninle münacaata;
Bendimi koydum, postalları dolaba.

Söyle şimdi hangi yıldız
Sefer yapar tek molasız,
O Ankara gecesine.
Söyle, adımızı yazsın.
Son bir dileğim olacak,
Bu defa senden önce
Adımı kendim koyacağım.
İçi geçmiş manzaraya karşı
Ahtımı, bahtiyar edeceğim.

Tek kişilik bir direniş benimkisi
İdam sehpasındayım varsayalım,
O son nefesi yine alacağım.
Yokluğunun verdiği çırpınışı,
Atıpta gideceğim.
Ve yine yeniden doğduğumda
Sahiden söz.
Adımı yine kendim koyacağım.

Gök YüzündenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin