▪ 2. Bölüm ▪

39 6 2
                                    

Bölüm ile ilgili yorumlarınızı #BirÇiftYeşilGöz adlı tag altında yapabilirsiniz. İyi okumalar. (:

¤ Yabancı mı? ¤

Sanki yabancı değildi. Gözleri çok tanıdık geliyordu. Ezberlediğim gözlerdi sanki. Ah! Gökhan’a çok benziyordu. O’nu özlemiş miydim gerçekten? Yoksa beynimin bana oynadığı bir oyun muydu bu? Gözleri.. Dudaklarıma değen nefesi. Kalbimi delen bakışları. Bu an biraz tuhaftı. Bakışları içimi delecek türdendi. Bir hareket etsem dudakları, dudaklarımı kapatacaktı.

Ben onu Gökhan olarak görüyordum, gerçekten olabilir miydi? Ah! Ne saçmalıyorum ben! Neden hâlâ bu kadar yakın ve hasret duyuyordum ona! O bir yabancı şu anda.
Ve ben kendime engel olacak bir şey yapmıyorum. Elleriyle beni kavrayıp kendine çekti. Yer çekimi gibi sanki beni ona iten birşey vardı. Kalp atışlarım o kadar şiddetliydi ki sanki ağzımda atıyordu.

Kafasını biraz geriye çekip, konuşmaya başladı.

“Ne o korktun mu ufaklık?”

Onu geri ittim. Bana bu kadar yakın olma hakkına nerden sahipti? Bana ufaklık demesi beni delirtiyordu. Tıpkı Gökhan gibi çıldırtıyordu!

“Ne korkacağım senden be! Beni kendine çeken sensin.. Sadece biraz affaladım, çok tuhaf.”

“Ne gibi tuhaf?” bir kaşını kaldırıp sırıttı.

Nefret ediyordum böyle durumlardan. Olmadık yerde bir laf söylüyordum sonra altından kalkamıyordum. Ben böyle oldukça onun işine yarıyordu tabi.

“Sana çarptım ardından burda ikimiz yalnız başımıza. Sence normal bir durum mu şu an?”

Allah seni kahretmesin Deren! İyice ettin durumun içine.

“İkimiz yalnız.. bu sözü sevdim açıkçası.”

Şu anda yüzünde ufak bir tebessüm vardı. Korkmalı mıyım? O bir yabancı ve istese bana şu an her şeyi yapabilirdi. Onu tanımıyordum. Kaçmam mı gerekiyor? Bu sahnede ki rolüm neydi benim.. Ne diyecektim. Of!

“Neyse geç oldu. Ben gitsem iyi olacak. Görüşürüz.”

Görüşürüz? Görüşürüz ne demek Deren! Sankj arkadaşıyla sohbet ediyor! Daha fazla saçmalamadan hemen ordan ayrıl!

“Görüşürüz tabi seni mi kıracağım ufaklık.” pis pis sırıttı yine.

“Sensin ufaklık!” diye bağırdım. Hoşuna gitmişti galiba daha da gülümser olmuştu. Amacı neydi bunun? İğreniyordum. Burdan ayrılsam daha iyi olacaktı. Arkamı dönerek oradan ayrıldım

Cidden birinin hatta bir yabancının bana bu kadar yakın olmasına nasıl izin vermiştim. Kendime şaşırıyordum. Sanırım bugün ki rolüm ve performansım bu kadardı. Eve adım atmaz hemen odama çıktım kimseye birşey demeden. Üzerime giyilecek rahat bordo yan taraflarında beyaz olan eşofmanlarımı giydim. Daha sonra makyajımı silip, dağınık olan saçlarımı topuz yaptım. Şimdi daha rahat hissediyordum kendimi. Bugün bu kadar Gökhan yetmişti. Uyumam gerekiyordu. Hiç beklemeden kendimi yatağa atıp uykunun derinliğine bıraktım.

“Deren!”

“Ağlamayı kes, bebek gibisin!”

“Gerizekalı mısın sen? Yalnızca gerizekalılar ağlar!”

“İyi misin?”

“Her seferinde ben mi olacağım yanında?”

“Biraz dikkat etsen ölürsün dimi?”

Bu o! Gökhan! Gökhan sen misin?!

“Gerizekalının tekisin Deren!”

“Dikkat etsene biraz! Bela üstüne bela!”

Karanlık Mazi (Tesadüfün Böylesi düzenlemesi)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt