be in love with a boy → [Tom Holland&Ryan Reynolds]

→ did you like it?

1376 kelimelik bölüme hoş geldiniz! İyi okumalar!

. . .

. . .

Spider-Man ve Deadpool kesinlikle Marvel evrenindeki en iyi takım arkadaşı olabilirlerdi. 'Red Team' olayı ne kadar güzel olsa da Tom her zaman Deadpool karakterini sevmeye yatkın olmuştu. Deadpool yazılmış en çılgın karakter olabilirdi. Çünkü hem bir deli gibiydi hem de 4. duvarı kırabiliyordu. Ölümsüz olması da cabasıydı. Bu da onu özel kılıyordu. Eğlenceli ve kafayı sıyırmış biri olması da çoğu kişi tarafından sevilmesine neden oluyordu. Deadpool karakterini sevenlerin arasında Tom da vardı.

Karakteri sevmesinin tek sebepleri bunlar değildi tabi. Deadpool çizgi roman evreninde Spider-Man ile çok yakındı. İkisi için yazılmış çizgi romanlar Tom'un her zaman hoşuna gitmişti. Bir diğer sebep ise; Deadpool karakterine can veren kişinin Ryan olmasıydı.

Marvel ile çalışan oyuncuların neredeyse hepsi canlandırdığı karaktere çok fazla benziyorlardı. Örneğin RDJ bazen gerçek hayatta aynı Tony gibi davranıyordu ve Tom bazen onun gerçek hayattaki Tony Stark olup olmadığını düşünüyordu. Kendisi de Peter gibi çok konuşkandı. Birkaç özelliği daha benziyordu. Ryan ise Wade kadar çılgındı. Çılgın olması Tom'u eğlendirirken bir yandan da korkmasını sağlıyordu.

Yani nasıl çılgın bir insan ciddi anlamda Spider-Man ve Deadpool'u 'Fifty Shades of Grey' filmine uyarlardı!

Tom yanaklarından gelen sıcak ısı üzerine isyan etmek istese de hiçbir harekette bulunmadı. Elindeki birkaç sayfalık, film için oluşturulmuş taslak sahneler vardı. İlk iki sahne normaldi, eğlenceliydi. Ama sonraki sayfa Tom'un yüzünün renkten renge girmesini sağlamıştı. Ryan'ın onu izlediğini biliyordu. Arada ondan yükselen kıkırdamaları da duymamaya çalışmıştı elbette. Daha fazla utanmak istemiyordu ki, özellikle Ryan'ın karşısında.

Derin bir nefes alarak sahnenin bitmesini bekliyordu ama tam tersi Tom'u utandırmak istercesine uzuyor gibiydi. Üst üste aynı kelimeyi okumaya başladığında yan tarafından bir kahkaha sesi duydu. Sesin güzelliği ile mest olurken birkaç saniye sonra kağıtları tutan parmaklarının üzerinde hissettiği sıcaklıkla ne yapacağını bilemedi.

Şaşkın bakışları Ryan'ın onu izleyen bakışlarına kalktı. Onun yüzünde gördüğü eğlenmiş ifade içten içe onu da gülümsetti bir nebze de olsa. Ryan'ın kendisinin yanında mutlu olması onu da mutlu ediyordu nedensizce.

O düşüncelere tekrar dalmışken Ryan onun ellerindeki kağıtları nazikçe çekip aldı. Gülerek onu büyük salonda gördüğü ilk masaya bırakıp tekrar Tom'a döndü. Tüm bu süre zarfında izleyen Tom'un yanakları biraz daha yandı. Yanaklarının dışarıdan adeta 'utanıyorum' diye bağırdıklarına emindi.