•SoBe'🍉

•kibrit ateşe aşık olur..•

sen dağıtın bak, ben topluyorum beni.

**

değerli uykum delik olan tavandan damlayan su sesleri tarafından bölündü. Buna rağmen bir kaç kez daha uyumayı denedim ama en sonda başarılı olamayınca sinirlenerek kalktım ve bu güzel güne sövdüm.

neden bu kadar güzel bir gün ki zaten.
güzel günlerden nefret ederim.

aslına bakarsanız ben herşeyden nefret ederim..

Küfürler eşliğinde kalktım ve banyoya gittim. gördüğüm görüntü pek iç acıcı değildi ama düzeltemeycek kadar da üşengeçtim.
banyo işini bırakıp dağınık saçlarımı kaşıyarak biraz daha dağıtırken salona doğru adımladım.
Daha dün giriştiğim intihar deneyimi pek iyi gitmemişti ve avizem yok diye kapıya bağladığım ip kapıyı yerinden çıkartmıştı..

kırıklara basmamaya çalışarak üzerinden atladım ve masanın üzerine baktım belki bir kaç parça yiyecek bulurum umuduyla. ama sonuç koca bir "0" dı. alışverişe gitmek için hazırlancaktım ama sonra üzerime bir baktığım da muz desenli pijamamla harika gözüktüğümü düşünüp çıktım.

yolda giderken her zaman yaptığımı yaptım kafamı eğdim ve yoluma baktım bana çarpanlara dönüp sövdüm. belki bir tanesini tarafından kovalanmış olabilirdim ama abartılacak bir şey değildi. her gün olan sıradan şeyleridiler işte.

markete girdiğim de içeriyi sarmış olan ekmek kokusu karnımın guruldamasına neden oldurken bir kaç kişi dönüp baktı ama  umursamadım ve devam ettim.
sepete bir kaç şey doldurmuştum arkamı dönecektim ki bana çarpan hayvanla elimdeki sepet düştü. sinirle kaşlarımı çattım ve bunu kimin yaptığını görmek için kafamı kaldırdım.

tam önümde şaşkınlıkla kaşlarını kaldırmış bir geri zekalı duruyordu. "ne yaptığını sanıyorsun?" diye sordum sinirle.

adam kaşlarını çattı. "ne yapmışım?"
sabır dilenerek adama döndüm.

"saf mısın yoksa saf ayağına mı yatıyorsun?" çocuk bana hayretler içerisinde bakıyordu.

e tabi daha önce benim gibi bir atarlı deli görmediyse normaldir.

adam sinirlenerek kolumu tuttu ve sıkmaya başladı. "kurduğun cümlelere dikkat et." dedi tıslarcasına.

bende bu yaptıklarına ilk şaşırsam da sonra
sinirlenerek yanda ki turşu kavonuzunu açtım ve suyuyla beraber herşeyi kafasından aşşağıya döktüm. "hareketerine dikkat et." dedim bende bana az önce yaptığı gibi.

tam arkamı dönmüş gidicekken kolumdan tutu ve hangi ara aldığını bilmediğim mayonezi yüzüme ve kıyafetlerime sıkmaya başladı.

tabi bu arada ben gelen soğuklukla irkilmiş ve çığlık atmıştım.

direk yandaki ketçapı aldım ve bende ona sıkmaya başladım.
abartısız 1 dakika boyuca ketçapı sıktım ve oda gözlerini sinirle kapatıp bekledi.

dayanamayıp kahkaha atmıştım.

adam sinirle gözlerini açtı ve elini beline götürünce gözlerim oraya kaydı. çıkarmakta olduğu kol kadar silahı görünce gözlerim yuvalarından fırlamak istercesine kocaman açıldı.

Yok artık ama ya..

"lan! sen söyle şimdi seni nasıl öldüreyim?"
çok güzel. bir mafyamız eksikti zaten..

sahte bir şekilde gülümsedim ve arkama bakamdan koşmaya başladım. ayak seslerinden duyduğum kadarıyla oda peşimden koşuyordu. Yandaki rafları aşağa indirmeye başladım zaman kazanabilmek için. dediğim gibi de oldu, ayağı kaydı ve yere düştü.