MAFYALIĞIN AŞKI

-NEDEN YANIMDASIN-

(Elif'in anlatımıyla)
O anda nefret ettim. Beni korumak istiyordu ama bana  zarar verdiğini bilmiyordu. O an olanlar beni utandırıyordu. Hayal kırıklığına uğuratıyordu. Sadece ona 'Abi yapma' diyebilmiştim. Abim beni duymuyordu. Gözü kararmıştı. Duyguları sanki gitmişti ve sadece Tuğraya
acıtacak bir şekilde vuruyordu. O an Tuğra'nın arkadaşı ve orada çalışanlar abimle Tuğrayı ayırmaya çalışıyordu. Ama abim onları görmüyor
sadece Tuğraya odaklanmıştı. En sonunda ayırdıklarında Tuğra gücü yoktu çaresizce bana baktı hemen onun yanına gittim onun çaresizliğini gidermek için yanına gittim. En sonunda abim kendine gelmişti ve bize bakarak söylediği şuydu sadece 'Ben ne yaptım?' Onu dinlemedim ve hemen Tuğrayı arabasına bindirdik ben arabaya bindim ve hemen hastanenin yolunu tuttum. Dikiz aynasına baktığımda abimin bize çaresizce
baktığını gördüm. Hemen Tuğrayı hastaneye götürdüm hastane yakındı. Başından kanlar akıyordu. Hastaneye ulaştığımızda hemen ona bir hemşire pansuman yaptı. Sonra bu halsizliği üzere bir doktora götürdüm. Ona halsizliği geçmesi için bir ilaç verdi ve dinlenmesini söyledi ve bana 'Acaba ne oldu? Söyleyebilir misiniz?' 'Eeee sadece küçük bir kavga' 'Sadece küçük bir kavga yüzünden mi? Bu hale geldi bu çocuk'
'Size ne, ne yaşanmışsa yaşanmış tamam mı anlatmak istemiyorum.' 'Tamam bir şey diyemem hadi, ama söylediğim şeyleri yapmasını söyle ve
bu ilaçlarıda içsin bir kaç güne iyileşir.' 'Sağolun ve bir anda size sinirlendiğim için özür dilerim.' Doktorun odasından çıkmıştık ki aklıma şu
geldi ben Tuğra'nın evinin nerde olduğunu bilmiyorum ki. Ne yapsam acaba Tuğra'yı da uyandırmak istemiyorum. Dur ya bir ikiz kardeşi olduğundan bahsetmişti. Neydi adı hah hatırladım Lina. Wathapp'ına girip mesaj yazayım kardeşine o zaman.

'WATHAPP KONUŞMASI'
T- Eee Lina hanım bana evin konumunu atar mısınız?
L- Tuğra bey hiç sizden böyle hanım demeni beklemezdim.
T- Eeee Lina hanım ben Tuğra'nın arkadaşı Elif şuan onu hastaneden yeni çıkardım.
L- Ne hastanesi hemen geliyorum.
E- Eeee hayır gelmeyin o kadar bir şey değil sadece evin konumunu atın bende eve getireyim Tuğra'yı.
L- Tamam konumu yolluyorum.

15 DAKİKA SONRA

(Tuğra'nın anlatımıyla)
Haa ben nerdeyim ya dur dur ben Elif'in yanında değil miydim neden evdeyim.
L- Hele şükür uyandın dinlendin mi?
T- Eee ne dinlenmesi ve Elif nerde
L- Seni buraya Elif getirdi.
T- Haaa doğru o şey
L- Hadi bakalım sen biraz daha dinlen ben yarın burda olmayacağım. Alya' nın yanında
kalacağım. Ondan evde uslu uslu otur.
T- Hadi tamam uslu dururum ben, sen istediğin gibi Alya'nın yanına gidebilirsin
L- Hadi o kadar uslu duracağına inanmıyorum ama neyse haa bir de babam bir işi var ondan evde olmayacak.

1 GÜN SONRA

(Tuğra'nın anlatımıyla)
Başım ağrıyor yaa şu verdiği ilaçları içeyim de başımın ağrısı biraz olsa da dinsin.Mutfağa ilaçlarımı içmek için indim Lina bana yemek hazırlayıp gitmiş demek ki masa kahvaltılıklarla dolu. Bugün ne yapsam acaba dünkü kavga yüzünden hiç bir şey
yapasım yok aslında bu olay böyle olmazdı ama Elif abi dediğinde bir şey yapamadım.
Onun abisine bir şey yapamazdım. O anda anladım ki abisinin sinir bozukluğu var.
Ondan kendimi korumadım çünkü bir hastalığı olan bir kişi için kendimi ondan korumam çünkü onun bir hastalığı var ve o benden daha güçsüz ve Elif belli ki abisinin
bunun yapmasının nedenini onu korumak zannediyor ama öyle bir şey değil bu bir hastalık. Bugün ona bir sürpriz yapacağım zaten saat 14.00 da alacağım dedim telefondan bana hayır dedi ama onu yine de alacağım.

(Elif'in anlatımıyla)
Bugünkü derselerim azdı ondan okuldan erken çıkacaktım. Tuğra beni alacağını söylüyor ama ben ona hayır dedim. Dünkü olaydan sonra ne yapacağımı bilmiyorum ona karşı çok mahcubum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Özür dilesem bile bunu karşılamaz dediklerim. Ondan onla buluşmak istemiyorum.

1 SAAT SONRA

Eve gideyim beni hala alacağım diye mesaj attı Tuğra ama ben onla gitmeyeceğim.
Zaten Sıla ile birlikte gezecektik ondan zaten hayır diyeceğim.
Sıla- Şurdaki çocuğa baksana bize el sallıyor.
E- Ne kim
O tarafa baktığımda Tuğra'nın bize el salladığını gördüm.Yanımıza geliyordu.
T- Elif bugün senle konuşmuştuk buluşacağız demiştim hayır demiştin ama ben bu hayırı kabul etmiyorum.
E- Bak sana hayır dedim daha üsteleme bu olayı senle buluşmayacağım dedim.
T- Şunu anladım ki bu olaydan dolayı bana mahcupsun ve özür dilemek istiyorsun
özürünü kabul etmem için sadece bu buluşmayı kabul etmen lazım
Bu çocuk hem inatçı hem de kurnaz
Sıla- Bak Elif zaten sana ben gelemeyeceğimi açıklayacaktım ondan beni düşünme ondan onla git
E- Tamam
T- Tamam dediğine göre hadi hanımefendi arabaya

20 DAKİKA SONRA

T- Ben bu sahili çok severim.
E- Neden burayı çok seviyorsunki
T- Çünkü burada babam annemle ilk tanıştığında buraya getirmiş ondan burayı seviyorum. Bazen de üzüntüler içinde bakıyorum.
E- Neden
T- Annem bizi doğurduktan 2 ay sonra bir kişi onu öldürmüş. Ondan dolayı bize babam hem anne hem de baba gibi davrandı.
E- Keşke bizim babamızda öyle bize davransaydı. Hep eve başka kadınlar getirdi. Annemi hiç yüzüne bakmadı bile annem ona hiçbir şey diyemedi. Hep onu hor gördü. Aslında babamın hep büyük hayalleri vardı. Annem onun hayallerine o kadar sıkı tutamadığı için annemden
boşandı ve üstüne üstlük annemizle görüşmemize izin vermiyor.
T- Biraz aynı hayatı paylaşıyoruz ikimizde annelerimizi koynunda doya doya yatamadık. Doya Doya kokumuzu içimize çekemedik.
Biraz duygusallaştığımı anladı ki bana
T- Hadi şu kara bulutları atalım etrafımızdan canımı sıktılar.
E- Ve sana bir şey diyeceğim ben abimden özür diliyorum. O etmese bile. Evet orada doğru demiştin sana mahcup olmuştum. Evet abim beni böyle hep korumak istediğinden hep arkadaşlarımın yanında mahcup kaldım ve sana bir şey soracağım sen hala neden yanımdasın
Dediğim anda bir anda Tuğra'nın omzumda uyuduğunu fark ettim.
E- Hayır yani o kadar uzun mu konuştum da böyle uyuyakaldı.
İyiki evlerinin nerde olduğunu biliyorum. Onu bence eve götüreyim. Sonra hastalanır başım da kalır hiç katlanamam.

35 DAKİKA SONRA

E- Hala uyuyor.
Ona baktığım da bir anda hiç hissetmediğim duygular hissettim. Neden böyle hissettiğimi anlamadan. Kapıya doğru yürüdüm. Zile bastım ama kapıyı açan yoktu. Ben de Tuğra'nın yanına gidip cebinde anahtar olup olmadığını baktım anahtar yoktu.
E- Yani anahtarı unutmuş olamazsın değil mi arabada mı acaba... Evet arabadaymış.
E- Arabaya taşırken ağırlık hissetmedim ama arabadan eve taşırken çocuğun ne kadar ağır olduğunu anladım.
Evin kilidini açtım ve eve girdiğim de onu koltuğa koydum ve üstünü örtebileceğim bir şey buldum. Ona son kez bakıp evimin yolunu tuttum.