Kırık Parmak

134 5 0
                                    

(Bu bölümü okuduğunuz tarihi yazın. İyi okumalar🤗) Trabzon'a geldikten sonra Mustafa Balım'ı kucağına aldı ve çantaları almak için Tahir bagajı açtı. İçinden Nefes ile Yiğit çıktı. İlk gördüğünde şaşırdı ve Asiye Tahir'in yanına gitti. "Ula noldi dondun galdın?" daha sonra ise"Tahir bunlarun burda ne işi var?" dedi. Nefes ve oğluna şaşkın şaşkın bakarlarken Mustafa Asiye'yi çağırdı. Asiye gitmeden önce Tahir'e bunları sordu"sen mi aldun bunları arabaya?"Tahir ise "ula elin karısını ne alacam arabaya" dedi. Asiye"bekle burda bişey uydurup geliyrım şimdi"dedi ve gitti. Daha sonra Nefes bakmak amacıyla bagaj kapağını oynattı. "Sok kafanı içeriye"dedi. "Niye bizi Vedat'a ver diye mi çok beklersin"dedi. "Yav bekle"dedi. Bunu söylerken Tahir elini oynattı ve Yiğit anneme vurucak korkusuyla şunları dedi "vurma anneme" Tahir ise "sakin ol aslanım vurmicaktım annene"dedi. Daha sonra Nefes'in kırık parmaklarını gördü. "Eline noldu? kırık mı? Vedat mı taptı yoksa? bak belliki o heriften kaçmışsın yanına da bu sebiyi sürüklemişsin o yüzden bekle Asiye yengem gelsin bi hastaneye gidelim" "hastane olmaz biz gidelim ben hallederim" "yav korkma seni geri göndermicem o şerefsizede haber vermicem tamam mı?" "neden sana güveniyim?" "benim memleketimdesin biz misafire kalleşlik yapmayız şimdi sesini kıs kafanı sok bekle". Asiye ve Mustafa Balım'ı koyup odadan çıkarlar. Asiye "Mıstafam Tahir beni götürsede babama uğrasam çamaşur yıkayrum çamaşurları birikmiştur"dedi Mustafa Asiye'yi odaya sokarken şunu dedi "şu hesabı bi alayımda" ve odaya girdiler. "Hangi hesabı?" "Vedat kilçiğunun elini sıkma hesabı"(o kısımları yazmamışım izleyenler biliyodur) "he sen o hesabı disın" "he tamda o hesabı diyrım" "sen Eyşan garısının hesabını bi verda sonra ba hesap sorarsun" "el insaf pes ben garunun sifatina bakmadum" "ben bilmem" "ben bilirim"(bundan sonraki kısımları yazmıyorum çünkü sırnaşıyorlar) "gündüz gündüz anani salma üstüme gelin çamaşırı bıraktı oğlumu kapattı diye 40 gün susmaz" "Asiyem" "ben bi babama gideyim seninlede artuk gece tenhada hesaplaşuruz" "oy Asiyem oy" "ney Mıstafam ney"(yazarken bu kısımlar baya komik geçti) Asiye Tahir'in yanına inerken yangazlara takıldı(ikizler) "yenge bi selamın aleykümdemeden nereye böyle?" "selamın aleyküm yangazlar çamaşırlarınızı kirliye atın babama gidip gelicim odalarınızdan kirli toplatmayın ba yakarum"Saniye Hanım bunu duyunca şöyle de "sanki kendi yıkayi makine yıkayi bu riv rivini edeyi" Tahir hemen arabaya binip Osman hocanın evine sürdü. (Osman hoca imam ve Asiye reisin babası) Vedat ise bütün her yere baktırıyordu."Uçağa binmemiş" "buhar olmadı ya bu kız arabası yok parası yok pulu yok yanında çocukla nasıl kaçmış olabilir hadi iyice bir düşün" "düşünemiyorum beynim karıncalanıyor" "önce bir sakin ol bak zaten ölçüyü ice kaçırdın aşağıda Kaleliler ile yemekteyiz sen yukarda kızın parmaklarını kırmışsın" " Kaleliler, adamlar gelmeden önce güvenliği çektim gider gitmez geri yerleştirdim Kaleliler kaçırdı Nefes'i o Tahir iti karıma göz dikmişti zaten" Vedat Necib'i arayıp şirkete geri dönmesini söyledi"napıcaksın" "Tahir'i Kardeniz'e gömücem"(çok gömersun) Tahirler Osman hocanın evine varmıştır. "Babam" "Asiyem asi kızım hoşgeldin" "hoşbulduk" "nasılsın" "iyiyim baba sen nasılsın" "iyiyim bende iyiyim" Tahir Nefes ile oğlununu indirme için bagajı açtı"ne bekliyosunuz haydi insenize" "niye geldik buraya?" "hastane istemedin ama o parmak öyle kalmaz Osman hoca anlar kırıktan çıkıktan hayde" Nefes ve oğlu arabadan inip Osman hocanın yanına giderler. "Selamın aleyküm osman hocam" "ve aleyküm selam deli Tahir'im hoşgeldiniz sefa getirdiniz" "hoşbulduk hoşbulduk Osman hocam da bi içeri girsek" "girelim sende hoşgeldin kizum" Tahir'in dediği gibi içeri girerler. Osman hoca Nefes'in parmağına bakmak amacıyla dokunduğunda Nefes ürkmüştür. Osman hoca tekrardan Nefes'in parmağına bakar. "Ya Asiye sen bu genç delikanlıyı gidin bakımbahçeye dolaştır biraz da" "gelda babam eyi etsin annenin elini"
dedi Asiye Yiğit ise "ben annemi koricam"dedi "bitanem biz seninle ne anlaşmıştıksen büyüyene kadar koruma işi bende iyiyim ben korkma tamam mı hem belki bahçede vahşi atlar vardır"dedi Nefes"gerçekten mi"dedi Yiğit Tahir ise"bakmadan bilemessin"dedi sonra Asiye "gel arayalum"dedi(bu konuşma sahneleri biraz garip oluyo umarım anlaşılırız) Asiye ile Yiğit bahçeye çıktıklarında Nefes "bitirelim şu işi" dedi. Osman hoca Nefes'in parmağına bakarken Tahir ise kendini sıkmaya çalışıyordu. "Kırıkları yerine oturtmam lazım parmakların çok şişmiş canın yanacak"dedi Nefes ise "ben dayanırım yapın"dedi. Tahir ise"yav inat etme böyle çok acır gel hastaneye gidelim mi?"dedi. "gerek yok alışkınım ben"dedi"ne kadar alışkınsın?" Osman hoca Nefes'in parmağını yerine oturtucağı sıra Nefes'e "dua ediysın"dedi Nefes ise "bu güne kadar pek işe yaradığını görmedim ama ben yine ediyorum" " bak kızım ben sana bir şey diyeyimmi Allah dua eden kullarını 3 şekilde cevap verir. Evet der isteduğunu verir. Hayır der daha iyisini verir. Bekle der en iyisini verir" Osman hoca bunları dedikten sonra kırık parmakları yerine oturttu. Tahir bunu izlerken (Nefes'in sol elinin yüzük ve orta parmağı kırıktır.) Tahir de kendi elinin orta ve yüzük parmağını tutar ve şöyle der "hay ben böyle işin".(4 bölümün en uzunu bu oldu 763 kelime tam. Konuşma kısımları saçma oldu oraları pek yapamadım.)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 23, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nefesim OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin