HA NEUL
Yardımcım olan Agnes elbisemdeki son dokunuşları yaptı ve odadan ayrıldı. Aynadaki yansımama gülümsedim ve bir öpücük attım. Odamın kapısı açtım ve merdivenin başına yürüdüm.Uzun koridorun sonunda omuzlarımı dikleştirdim ve aşağıya indim. Mutfak tarafından gelen kokular adımlarımı o tarafa yönlendirmemi sağladı. Etraftaki koşuşturmadan yararlanıp mideme göndereceğim şeyleri almayı planlanlıyordum. Köşkün mutfağına dikkat çekmemek için yavaş adımlarla girdim. Bir tane almak için tezgahtaki kurabiyeye uzanmıştım ki aşçı tarafından fark edildim.
" Küçük hanım, onlar misafir için. Size ayırdık. Burada, buyurun?"
Tabaktaki kurabiye ve tatlılara, kıymetli şeylere gösterdiğim muameleyi gösterdim. Tabağı aldığım gibi odama koşturdum. Karnımı doyurduktan sonra, at binmeye gitmeyi planlıyordum.
***
Annem ile yine bu konu hakkında tartışma yapıyorduk. Sinirlendiğimde olduğu gibi kollarımı önümde sallıyor,denizin içindeki son çırpınışlara benziyordu. Ne demek ata binemem? Ahırdan kovulmuş, sertçe kapısı yüzüme örtülmüştü resmen. Ailem her zamanki gibi beni hayal kırıklığına uğratmışlardı. Annemin beni anlamasını beklerdim. O da başka leydilerin yapmadıklarını yapıyordu, kitap okuyor, başka diller öğreniyor ve resim yapıyordu. Bunlar bir çok leydinin ve düşesin yapmadığı şeyler. Beni isteyen ilk yüksek rütbeli birine vermeyi düşündükleri gözlerinden görülmeyecek gibi değildi. Bana iyi bir yaşam sunacağını, onlara ise yeni kapılar açacağını düşünüyorlardı evleneceğim adamın.
"Ne demek artık ata binemezsin? Anne !"
Annem okuduğu kitaptan başını yavaş kaldırmıştı, sanki sabır diler gibi. Gözlerine birikmiş o bıkkınlığın yansımasında kendimi görüyordum. Omuzlarım yer çekimine ayak uydurmuştu. Sessizde ki o tını kulaklarımı kapatma hissi uyandırıyor ve daha çok bağırmak istiyordum.
" Neul bağırmayı keser misin? Leydilik eğitimleri daha önemli artık. Yakında soylulara takdim edileceksin. İlk balon için hazırlanman gerek. Git ve onlarla ilgilen. Öğretmenin olan Mr.Adolfo Campbell derslerinde gerilediğini söyledi. At binmen onları etkilemeyeceğini söylemiştin, yanıldın."
Sinirden gözlerim dolmuştu, şu dünyada tek zevk aldığım şeyden de beni mahrum ediyorlardı. Olmadığım birine benzememi istiyorlar. Odayı hızlıca terk etmek için,arkamı döndüğümde omzumu kapıya çarptım. İnleyerek kolumu tutmuş ve baskı uygulamıştım. Annemin telaşla ayağa kalktığını hissettiğimde odayı büyük ve sık adımla terk ettim. Arkamdan bana seslendiği halde ona cevap vermeye tenezzül etmedim.
"Neul! İyi misin?" Benden bir cevap alamayacağını bildiği halde seslenmesi saçma. Arkamdan kocaman ve derin bir nefes aldığına eminim.
***
Okları sırtıma attım. Atımı atış yaptığım ormanın derinlerine sürdüm.Ormanın gece bu kadar sessiz olması beni rahatlatmıştı. Ağaçların arasında sanki gölgeler görüyor gibi bir hisse kapılmıştım. Atımı yavaşlatmaya çalıştıkça hızlanmıştı. İçime düşen dehşet duygusunu bastırmaya çalıştıkça, midemden yükselen sıvıyı durduramadım. Yanağımı rüzgarın esintisi yalıyordu.Sakinleştirmek için yelesini okşamış olsam da ,hiç bir değişiklik olmamıştı. Atım huysuz bir kişnemenin ardından, şaha kalktı.Sırtında dengemi sağlayamadığım için yere yuvarlandım. Kafamdaki acı, yerine karanlığa bıraktı.
YOONGİ
Atından düşen kızın yanına ilerledim. Başından kan damlıyordu. Çimenlerin üzerinde kırmızı leke oluşmuştu. Kanının kokusu beni rahatsız etse de, istemeden duramadığımı fark ettim. Kanımın yarayı iyileştirmesi için parmağımı kanattım ve başında gezdirdim. İyileştiğinde rahat etmesi için bol çimenli yere yatırdım. Atını da ağaca bağladım. Kanın kendi kendine iyileşmediğini gördüğümde, melez güçlerinin ortaya çıkmadığını anladım. Bu konuda bir şeyler yapmam gerek. Bu kız bizim krallığımıza ve bana lazımdı. Yavaş ama emin adımlarla ormanın ve gecenin karanlığında belli olan beyaz tenimle geldiğim yoldan orayı terk ettim. Sabah uyandığında bol şanslar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FULLMOON
FanfictionKonsey toplanmıştı, herkes kendi yerlerine oturdu. kralımız her zamanki yeri olan başa en son oturdu. konu bir kaç yüzyıldır aranan melezdi. *** " O kızdan hoşlanmıyorum ben!" *** Onsuz olamayacağımı beni terk ettiğinde anlamıştım. Kıymetli şeyle...