Sevgili sevdiğim,Nazım HİKMET'in de dediği gibi '' O kışı bahar da unutturumaz yanlız sizle dolu kalbime.'' . Çok güzel söylemiş değil mi? Size bir şey itiraf edeyim sevdiğim. Ben hayatımda hiç bu kadar güzel bir kış yaşadığımı hatırlamıyorum. Yalan değil soğuk karlar, buzlar tenime iğneler bıraksa da acısı bile güzel. Senin elemin* bile güzel...
'' Akıttı ruhuma soğuk ve kuru
Ölüm düşüncesi denilen kışı ''
-birisi
Sevgimin kelimeleriyle süslediğim kağıdı katlayıp zarfın içerisine koydum. Sağı solu konturol ettikten sonra temkinli adımlarla dolabını açıp içine özenle bıraktım.
Derin bir nefesi ciğerlerime hapsettim. Acaba mektuplarımı okurken mutlu oluyor mu? Ya da rahatsız mı oluyor... Okulun ortasında 'Bu mektupların sahibini bulursam kötü olacak' dıye bağırdığına göre pek de hoşuna gittiğini söyleyemeyeceğim. Olsundu! Sonuçta en fazla ne olabilir ki?
Nefesimi bırakıp omuzlarımı silktim. Çünkü biraz daha aç kalırsam midem kendi asidiyle eriyecekti.
Kantinden dönerimi alıp bir masaya oturdum, herzaman ki gibi etrafı taradım. Hadi göreyim de bütün günüm güzel geçsin. haberi yokken bile beni nasıl da mutlu ediyor bir bilse! Gözlerim Selena dizisindeki selena gibi etrafı tararken onun güzel sırtında durdu. Sırtını bir ara mektuplarımda övmeliyim.
Gözlerim yavaşça karşısındaki kişiye kaydı. Yine şu gıcık çocuk! Tamam iyi hoşsun sevdiceğim ama arkadaş seçimin berbat! Dik dik bakıp içimden hakaret ederken göz göze geldik. Panikleyip hemen ayağa kalktım. Masanın üzerinden kalemimi alırken elime ıslak yapış yapış bir şey deydi. Düzeltiyorum ben içine sokmuşum. Dönerin!
İğrenerek elime bakarken bir kahkaha yükseldi. Canım sevgili sevdiceğimin gıcık mı gıcık arkadaşı Aşkın bana bakarak gülmüyor bildiğimiz anırıyor.