You Are My Daddy? l taekook l

O Olmadan Bir Gün

Sabah uyandığımda yavaşça gerinerek yataktan kalktım. Mutfaktan tabak sesi geliyordu. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa doğru indim. Mutfakta Cheong noona vardı.

"Cheong noona babam nerede?"

"Bugün baban işe gitti. Sen bana emanetsin"

Uyuşuk adımlarla kahvaltı masasına oturdum. Domatesten alıp ağzıma atarken konuştum

"Noona bugün dışarı çıkabilir miyim?"

"Bilmiyorum Tae onu babana ben sorayım."

Başımı onaylar biçimde salladım. Noona ellerini havluya kurularken bir şey fark etmiştim. Noonanın saçları sürekli ıslaktı ve bundan da rahatsız olmuyordu. (O bir denizkızı. Blue Sea izleyenlerin gözü yaşlı izlemeyenler bu ne aq diyor)

Nedenini çok merak ediyordum. Boşverip salonuna gittim. Kumandayı bulup televizyonu açtım.  En sevdiğim çizgi film olan Gumball vardı. (Gumball'ı kim sevmez ki)

Gumball bitince Cheong Noona seslendi.

"Tae baban izin vermiyor. Bugün dışarıya çıkamazsın" dediğinde oflamıştım. Canım çok sıkılıyordu. En azından evin karşısından parka gidebilirdim. Karşıdaki parkta oynayan çocuklara bir bakış atıp oyun  odama geçtim.

Oyun sandığındaki tüm oyuncaklarımı döküp oyun oynamaya başladım. Babacığımın bana aldığı kırmızı arabayı görünce yüzümde bir gülümseme oluştu.

Elime alıp kırmızı arabayı sürmeye başladım. Arabayı sürünce aklıma Bogum geldi. Acaba o ne yapıyordu? Bogum'u ziyaret etmeyi aklımın köşesine not etmiştim.

Oyuncaklardan sıkılınca resimli hikaye kitabımı aldım. Okuma ve yazmayı bildiğim için şükrediyordum. Gerçi ben ne zaman okula gidecektim. Bilemiyorum.

Cheong Noona yanıma geldi. 

"Tae birlikte resim yapalım mı?"

"Ama noona ben güzel resim yapamıyorum ki"

"İster çirkin ister güzel olsun. Yanıma bir arkadaş lazım"

"Tamam noona olur."

"Resim yaptıktan sonra odanı toparlarız."

"Noona sana bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi sorabilirsin"

"Babam ne zaman gelecek noona?"

"Akşam saat altı gibi gelir. Sen meraklanma"

"Tamam noona hadi resim yapmaya gidelim"

Cheong Noona'nın arkasından geliyordum. Aşağıya indiğimizde kapı çaldı.

"Ben bakarım"

Noona tuşa bastığında "Kim o?" demişti. Bir ince ses "Benim Jimin" dedi. Jimin kimdi? Babamın yakınlarından biri miydi ki?

Noona kapıyı açtığında Jimin isimli bir adam girdi. Jimin'i incelediğimde resmen bir kıza benziyordu.Selamlaştıktan sonra soramadan edememiştim.

"Pardon ama siz kızsınız neden o iki şeyden yok sizde?"

Cheong Noona ve Jimin isimli kişi şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.