Lunapark

119 4 4
                                    

Saat 2'den beri  salonda oturuyordum. Saat neredeyse 4'e geliyordu. Babam çalışma odasında iş ile ilgili çalışıyordu. Cheong Noona izinli olduğu için gelememişti.

Ve canım  acayip derecede sıkılıyordu. 

Acaba okulum ne olacaktı.? Neredeyse 1 hafta olmuştu.  O sırada babam gerinerek odadan çıkmıştı. 

Kapıda belirlenmişti o güzel tavşan dişleri.

O gelince benim yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

Yanıma oturdu. Bende ona aklımdaki soruyla ona sormaya karar vermiştim.

"Babacık ben ne zaman okula gideceğim? Evde acayip sıkılıyorum"

Babam dediklerime kıkırdamıştı. 

"Bende bunu düşünüyordum. İstersen yarın okula gidip kaydını yaptıralım"

"Olur babacığım çok sevinirim"

Elini saçlarıma daldırmıştı ve saçımı okşamıştı. Bir süre okşadıktan sonra

"Tae bugün lunaparka gitmek ister misin?"

"İsterim babacığım"

"Tamam o zaman akşam lunaparka gidiyoruz"

İçimde tutamadığım sevinç nidalarını dışarıya yansıtmıştım. Babam bu halime gülüp beni videoya çekmişti.

İstediği kadar çeksin hiç umrumda değildi.

Ben sevinirken kapı zili çalmıştı. Babam hemen kalkıp kapı deliğine baktı. Bu karşı komşumuz Shin amcanın oğlu Namjoon'du.

Namjoon hyungu çok severim. Bazen bize gelip Jin hyung ile oyun oynardık. Jin hyung Namjoon hyungun sevgilisiydi.

İkisi birbirine yakışıyorlardı. Acaba babamla bizde sevgili olabilir miyiz? İmkansız çünkü kim babasıyla oğlu sevgili olur ki?

Tabi Jeon Jungkook kadar yakışıklı bir babanız varsa sırf babanız olduğu için evrene küfür ederdiniz.

Düşüncelerimden çıkıp Namjoon hyungun neden buraya geldiğini anlamaya çalışıyordum. Ah tabi ya bize Yoora teyzenin yapmış olduğu kurabiyelerden getirmişti.

"Teşekkür ederiz. İyi akşamlar" dedikten sonra kapıyı kapatmıştı. Bende o lezzetli kurabiyeleri yemek için sabırsızlanıyordum.

"Ah Yoora noonanın kurabiyeleri çok güzel. Bir ara ondan kurabiye tarifi almayalım"

Babamın dediklerinde ikimizde gülmüştü. Kurabiyeler bitince  oyun oynamak için odama çıktım. 

Akşamı sabırsızlıkla bekliyordum. Lunaparka beş yaşımdan beri gitmek istemiştim. Beş yaşımda bir çizgi filmde aile ışıklı parka gidiyorlardı. Cidden imrenmiştim.

Yanımdaki 3 yaş büyük çocuğa 

"Baksana ışıklı parka gidiyorlar. Ne kadar güzel"

"O lunapark aptal."

Işıklı parkın gerçek adı lunapark olduğunu öğrendiğimden beri gitmek istiyordum. Sanırım hayallerim gerçekleşiyor. İlk önce sıcak bir ev sıcak bir aile farklı yemekler ve de lunapark.

Tanrı bana gülümsüyordu.

Akşam olunca babam bana aşağıdan seslendi

"Bebeğim"

Sesini duyunca hemen odadan çıkıp merdivenlere inmiştim. 

"Ne oldu babacık?"

"Lunaparka gidiyoruz unuttun mu?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 05, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

You Are My Daddy? l taekook lHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin