İyi ki bugün pazar da işe gitmeyeceğim çünkü dün olanlardan sonra işe bile gitmek istemiyorum ama verdiğim sözü tutmak için gitmem gerekiyor odamın kapısı çaldı
-Kızım müsait misin gelebilir miyim?
-Gel baba
Babam içeri girdi ve
-Kızım biliyorum evlenmek istemiyorsun ama bu hem senin için hem de şirket için daha iyi olacak
-Baba beni hiç anlamıyorsun sen beni değil şirketi düşünüyorsun bu benim için hiç bir türlü iyi olmayacak hatta ölüm fermanım bile olabilir
-Kızım öyle bişey olmayacak bana inan hatta daha mutlu olacaksın hem seninle neredeyse aynı yaşta, çalışkan, yakışıklı, her kızın hayalindeki erkek ve holdingi kurtaracak güçte daha ne istiyorsun
-Baba lütfen çıkarmısın yalnız kalmak istiyorum
-Tamam kızım ama düşün ve en iyi kararı ver
-Tamam
Deyip gözlerimle kapıyı gösterdim babam dışarı çıktı ve ben o an düşünmeye başladım kimseyi istemiyorum kimseye bağlanmak kimseyle evlenmek çünkü artık kaybetmekten nefret ediyorum ve bu sefer de evlenip bağlanırsam ve kaybedersem buna kesinlikle ama kesinlikle dayanamazdım bu yüzden olması imkansızdı ama babam şirketi herşeyden daha çok önemsediği için beni her türlü ikna etmeye çalışacak kesinlikle kaçamazdım ama denemeye değerdi aslında babam annem ölmeden önce şirketi bu kadar önemsemiyordu hatta hayatında en çok önemsediği ailesiydi yani bizdik annem öldükten sonra 1 sene tam 1 sene boyunca kimseyle konuşmadı sadece benimle ara sıra konuşuyordu onun dışında sohbet bile etmiyordu ozaman babamı da kaybedersem hayatımın biteceğini düşünüyordum ama babam sandığımdan daha kısa süre o şekilde kaldı sonra kendini işine şirketine adadı ve herşeyden önde tuttu kimseyi önemsemediği kadar onu önemsedi beni bile ve bu yüzden şirketin batması en çok onu üzerdi işte bu yüzden benim Ateş ile evlenip şirketi kurtarmamı istiyor ama bu sefer benim hayatım bitecek belki o en önemsediği şeyi kaybetmeyecek ama ben hayatımın geri kalanını kaybedeceğim belki gerçekte yaşayacaktım ama soyut olarak hayatım ölmüş olacaktı ben bunları düşünürken sanki tüm pazarlardan daha çabuk geçen bir pazar günü oldu ama ben yarın işe gitmek istemiyorum saat geç olduğu için uyudum
Bugün pazartesi biliyorsunuz ki bir iş günü bem işe gitmek için hazırlandım ve tam aşağı inerken babamın telefonda biri ile konuştuğunu duydum ki büyük ihtimalle Ateş'le konuşuyordu babam:
-Üzgünüm ama ikna edemiyorum
-(telefon daki konuşuyor)
-Evet biliyorum yardım etmeniz buna bağlı
-.....
-Tamam ozaman gelin ve siz konuşun bugün holdinge gelin Derin'i alın ve bir yere götürüp konuşun aklıma başka hiç bişey gelmiyor
-.....
-Tamam görüşürüz
-......
Babam dinlediğimi farketmesin diye merdivenden daha yeni iniyormuşum gibi yaparken konuşmaya başladım
-Baba ben bugün işe biraz geç gelicem biraz işim var da
-Tamam kızım ama gecikme holding de bu zamanlar da önemli işler var
-Tamam sadece 1 saat
-Tamam şirkette görüşürüz
-Görüşürüz
Aslında işim yok ama bir ümit belki erken gelir de beni bulamazda gider diye gitmiyorum ama buna nr gerek bugün olmasa yarın ama onlar ne kadar kovalarsa ben ben kaçacaktım daha doğrusu kaçmaya çalışacaktım bu günler benim için neden artık çabuk geçiyor o bir saatte hemen geçti ve ben holdinge gitmek için arabama bindim holdinge geldim hemen asansöre bindim odama gittim ve odamın önündeki asistanıma
-Bugün çok yoğunum odama sakın kimseyi alma!
Dedim ve odama girdim
NOT = 8.Bölümünde sonuna gelmiş bulunmaktayız okuyan oy veren yorum yapanlara şimdiden teşekkür ederim iyi ki varsın evet biliyorum tekrar tekrar söylüyorum ama arkadaşlar lütfen arkadaşlarınıza önerirmisiniz başka türlü okuyan sayımız artmaz ki yoksa lütfen bu kitabı sizler için yazıyoruz ve daha çok kişinin okumasını istiyoruz bu yüzden lütfen arkadaşlarınıza önerirseniz çok mutlu oluruz ve öneren kişilerede şimdiden teşekkür ediyorum kendinize iyi bakın iyi günler 😊❤️
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :*
