DOST 33 . BÖLÜM

35 0 0
                                    

DOST

33.BÖLÜM

-aşkım hadi gelsene .

-vedam sen gir denize ben güneşlenicem biraz.

-tamam hayatım.

-veda hayır atlamayacaksın.

-yaa doğa karışma gittim bile baay.

~~ ~

Sabah erkenden yol çıktık ve şimdi marmariste tekneyle açıldık. Koy inanılmaz güzel serindi. Ama bu kız beni dinlemiyor ya sinirleniyorum. Bak şimdide tekneden suya atladı. Hayır anlamıyorum oraya merdiveni boşuna mı koymuşlar?

-veda hadi çık. Benim karnım acıktı.

-ben yemiycem sen ye aşkım.

-tam 3 saattir yüzüyorsun çık artık hem bak güneşte batmak üzere. Ya sen kocanı hiç önemsemiyorsun. İnsan bi yemek hazırlar kocasına. İyi tmm yüz ben yiyip yatarım.

-tamam hayatım söz bi dahakine hazırlıycam.

İşte buna gerçekten kızmıştım. Sinirli sinirli ilerliyordum. Mutfak kısmına bi girdim. Masa hazır mükemmel bir sofra… mumlar .. sevdiğim yemekler. Tam arkamı döndüğümde siyah mini straplez elbisesiyle karım karşımda duruyordu en müthiş haliyle.

-sen bu kadar hızlı bi şekilde hazırlanabilirmiydin?

-önceden karar vermişsem evet. Beğendinmi?

Hemen yanına gidip belinden kendıme yasladım iyice yaklaştım dudaklarına.

-masa çok güzel ama sen … sen herşeyden güzelsin..

Fısıltıyla kulağına doğru söylediğimde kollarımın içinde gerildiğini hissettim.

-ee şey hadi o zaman yemek iyelim .

Diye sıyrıldı kollarımdan

-hala utanıyorsun benden

-ee çorba şey çorba senin sevdiğinden kremalı mantar.

-bendn hala utanıyor ve çekiniyorsun… neden rahatlamıyorsun artık evliyiz

-ee bak taze fasulyede var. Hem pilav yaptı—

-eeeh yeter artık veda konuyu değiştirmekten vazgeç evet utanıyorum ama seninle ilgisi yok bunları ilkkez yaşıyorum demek bu kadarmı zor. Neden konuyu değiştiriyorsun. Yoksa bunları ilkkez yaşadığın için değilde beni sevmediğin içinmi… 

Gerçekten çok sinirlenmiştim . benden utanıyordu biliyorum ama ilkkez bunları yaşadığını duymak istiyordum o ise söylemek yerine beni duymuyormuş gibi davrnıyordu. Belkide ilk değildim… evet karım olmuştu ama bn onu ilk öpen ilk nefesimle deliye döndüren olmak istiyordum. O ise hiç bişi söylememeyi tercih ediyordu.

Kamara dan çıktım güverteye gittim. Mini bardan elime gelen ilk içkiyi diktim kafama. Ama sinirim geçmiyordu bi türlü. Hemen gömleğimi pantolonumu tek seferde çıkardım ve kendımı suya bıraktım.

-doğa gel lütfen bak konuşalım. Çok karanlık doğa dalma. Aşkım nolur dinle korkuyorum doğa bişey olursa çık su sudan.

En son duyduğum şeyler bunlardı. Daldığım gibi tekneden uzaklaştım.

Lanet olsun ayağıma kramp girdi. Ahhh yüzemiyorum. Bi su yüzeyine çıkıp tekrar batıyorum. Sakinim aslında ama ayağım… en son duyduğum sey kendi boğulma sesimdi gerisi yok…

Vedadan devam

Beni yanlış anlamıştı. Ben çok utanıyorum ilkkez böyle şeyler hissettiğim için .. ya nerden çıktı bu deniz şimdi

-doğa gel lütfen bak konuşalım. Çok karanlık doğa dalma. Aşkım nolur dinle korkuyorum doğa bişey olursa çık su sudan.

Daha bana bakmadan suyun içine daldı. Ve görünmüyor o kadar karanlık kı. Hemen güverteden dümenin yanına gittim burundaki feneri yaktım ve güverteye çıktığımda. Sadece bi el gördüm suyun içine girip çıkan. 

Boğuluyordu. Ama neden. Hemen suya atladığım gibi yüzdüm doğaya doğru. Ayağını tutarak çırpınıyordu. Belli ki bileği burkulmuştu. Hızlıca yüzmeye devam ettiğimde elleri yana doğru açılmıştı bayılmıştı sanırım.

Hemen bi elimi boynunda geçirip kafasını yüzeyde tutarak yüzmeye başladım. Baya uzun surmuştu tekneye gelmem. Hemen çıkarttım onu merdivenlerden. Zaten ağır vücudu dahada ağırdı ama can havli mi dersiniz deli kuvvetimi dersiniz öyle hızlı çıkarttımki sonra ilk olarak nabzına baktım atıyordu.sunu teneffüs yaptım mıdesine masaj yaptım. Aklıma gelen tüm i,lk yardım tekniklerini yaptım ama uyanmıyordu. Bayılmış olabileceği aklıma geldi. Hemen dümene geçtim. Ama bu lanet olası şeyi nasıl kullanacağımı bilmiyordum. hemen telefonumu aradım ama lazım olduğunda bulunmayan şeyler listesinde en başta olduğu için bulamadım. Doğanın başına gittim.

Doğadan devam

Gözlerimi açacak güç bulamadım kendımde ama zayıf bir beden merdivenlerden çıkartıordu beni.

Sonra dudaklarımda sıcaklık.. 

Midemde bir el..

Sonra panik içinde kendiyle söylenen bir ses…

Hafifçe gözlerimi araladığımda vedanın gözleri yaşlı bir şekilde bana bakıyor elleriyle yuzumu okşuyordu. Gözyaşları ıslak yuzumu dahada ıslatıyordu.

-şşştttt ağ la ma

Çok zor da olsa konuşmuştum. Ve konuştuktan sonra öksürük krizi tuttu. Hemen dikleştirdi veda beni. Öksürüğüm kesilene kadar hıçkırıkla ağladı.

-ben ben özür dilerim doğa sadece evet kimseyle böyle şeyler yasamadım. Kimse derken senden önce bi tek burak vardı oda zaten… özür dilerim. Seni çok seviyorum.

-bende seni seviyorum hayatım.

-tamam tamam yorma kendini aşkım.hadi bakalım aslan parçası karını çok korkuttun ama bunun hesabını yarın vericeksin. Şimdi doğru yatağa. Önce üst değişcek sonrada uyku.

Beni yatağa kadar taşıdı daha doğrusu kolumu attım omzuna ama butun yükümü taşıyordu resmen. ve sesini çıkartmıyordu.

-sen beni nasıl merdivenlerden çıkarttın.

-bilmem bi güç yardım etti sanırım. Aşkın gücü  hadi hadi çok konuşma gel bakalım koca bebek üstünü değiştirelim.

Hiç üşenmeden beni kuruladı üstümü değiştirdi vede dediği gibi tam bebek gibi kucağına yatırdı. Bana şarkı söylemeye başladı…

Sensiz Ben; Ne kağıt kalemsiz olmayı bilir ne de ben sensiz kalmayı

Neden bir dert biter diğeri gelir ateştir bu iyi bilir yakmayı

Kuşları anladım da senin kanatların yok nasıl uçtun da gittin

Kırık cam misali hatalarım acıtır seni böyle mi kaybettim

Bul beni kaybolmuşum izim silinmiş dilim suskun susmuşum

Bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum

Bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum

Sanma ki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum

Sensiz ben bomboşum

Ne gün güneşe doymayı bilir ne de ben sana bakmayı

Uyutsun gece beni sevmesem de sensiz hayaller kurmayı

Dikenleri anladım da senin çiçeklerin vardı nasıl soldun da gittin

Fırtınam oldun yıkıldım ben söyle seni böyle mi kaybettim

….

Gece gözlerimi açtığımda hala vedanın kucağında uyuyordum . ama titriyordu oldukçada terlemişti ve anlamadığım bi kaç kelime çıkıyordu ağzından sanırım kabus görüyordu…

Bir çığlıkla açtığında gözlerini yaşlar ardı ardına durmadan akıyor titremesi artıyordu…

*elzem

DOST !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin