-1-

2.2K 22 4
                                    

-Seviyorum ulan!

+Olum sokaklardan mı toplıcaz seni, yürü hadi bak asabımı bozma. Sarhoşsun zaten.

-Bana ne ulan bana ne! Seviyorum deli gibi lan deli gibi. Yaktı geçti beni be!

+Git ona söyle o zaman olum bana ne söylüyosun. Git evine söyle.

-Aynen. Hadi yürü!

+Nereye lan?

-Evine gidiyoruz.

+Olum dur şimdi değil! Lan dur, sabah gidersin. Lan!...

Saat: 2.19

Gecenin bir vakti dışarıdan gelen bağırışlarla gözümü açtım. Dışarıdan biri bağırarak bana sesleniyordu. Aynı zamanda da camıma taş atıyordu. Evde tek başıma yaşadığıma bir an için sevinsem de komşularım için üzülüyordum. Üzerime hırkamı alıp, odamın balkonuna kimin bana seslendiğine bakmak için çıkmıştım ki kafama atılan taşla sadece acıyla bağırabilmiştim.

-Ne oluyor lan it herif!

+Pardon Aslı, kafana atmak istememiştim.

Gülmek istemiştim fakat öyle bir şey yaparsam ciddiyetimden ödün verecektim ve bunu hiç mi hiç istemiyordum. Ayakta zor duruyordu, sarhoş olduğu her halinden belli. Arada hıçkırması da onu inanılmaz derecede tatlı yapıyordu fakat şu an bunu düşünmemeliydim.

-Ne var Ozan! Niye geldin buraya, saat kaç haberin var mı senin! Komşuları rahatsız ediyorsun. Hadi evine git!

+Gitmem! Senle konuşmadan şuradan şuraya gitmem ulan. Kim uyanırsa uyansın.

-Benim senle konuşacak bir şeyim yok hadi evine!

-Konuşucaksın!

Arkadan koştura koştura gelen Barış’ı görünce rahatlamıştım. Onunla sadece Barış baş edebilirdi.

-Olum demedim mi sana sabah git diye! Ne işin var burada gece gece! Hadi yürü gidiyoruz.

+Gitmem, gitmem Aslı’yla konuşmadan gitmem!

Barış bana kaş göz işareti yaparak,

-Bak sabah konuşacakmış seninle söz veriyo. Değil mi Aslı?

+Evet evet konuşacağım. Hadi git şimdi bak çok geç oldu.

Ozan bana acıyla karışık bir gülümseme yollayıp ‘’Seviyorum seni be!’’ diye bağırdıktan sonra Barış’la beraber geri döndü. Onlar uzaklaşırken bende içeri girdim. Hırkamı çıkarıp direk yatağa attım kendimi. Bu saatten sonra uyuyabilir miydim bilmiyorum ama uyumam gerekliydi. Yoksa yarın işime geç kalacaktım. ‘Seviyorum seni be!’ Yüreğime işlemişti bu söz. Onu bırakıp gitmeyi hiç istemezdim, ama buna mecburdum.  Sürekli başımdaydı ve rahat nefes almama hiç izin vermiyordu. Sırf bunun için insan sevdiğinden vazgeçer mi demeyin. İnsan özgürlüğüne düşkün olunca her şeyi yapabilir.

Alnımı ovuştururken acıyla inledim. Kafama attığı taş canımı inanılmaz derecede acıtmıştı. Mutfağa gidip kafama bezelye torbalarından birini yerleştirdim. Daha sonra kendime sıcak çikolata yapmaya karar verdim. Evet, herkes kahve yapar fakat ben kahveden hiç haz etmem. Nefret ederim! Lütfen kahve âşıkları bana kızmasın!

****

Telefonumun alarmı acı acı çalarken, vızıklanarak kendimi banyoya attım. Sıcak bir duş aldıktan sonra hazırlanıp, kendimi dışarı attım. Sokağın başındaki simitçiden bir simit alıp otobüs durağına yol aldım. Benim o kadar aman aman bir kahvaltım yok. Bir simit ve eğer keyfim bir meyve suyu alacak kadar yerinde olursa bir de meyve suyuyla idare ediyorum. Fakat dün gece yaşananlardan sonra markete yürüyecek halim yok maalesef ki.

SEVİYORUM SENİ BE!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin