Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Not: Bölüm Jimin'in ağzından anlatılmaktadır.
Kapıyı hızlı bir şekilde açıp Jungkook'u evin içine çektim. Ufak bir gülümsemeyle karşılık verip ellerini belime doladı. Pantolonun üstünden bile hissettigim sertlige karşılık kendimi daha çok bastırdım.
Boğukça inledi. Ellerimi boynuna dolayıp dudaklarımızı buluşturdum. İkimizi ateşli bir öpüşmenin içine hapsetti. Tadı o kadar yogun ve dudakları o kadar yumuşaktı ki, onunla öpüşürken ölsem pişman olmazdım.
Kesilen nefesime karşılık sağ eli kalçamı bulup sıktı. Büyük eli kalçamdan baldırıma inip bacağımın iç kısmına dokundu. Tizce inledim. Kalınlaşmış sesiyle kulağıma fısıldadı "Buldum seni kedicik."
Sol eli ince tişörtümün içinde omzumdan pantolonumun kemerine doğru kalın ve terli bir yol çizdi. Boguk sesi kendimi eline daha çok ittirmeme sebep oldu. Dudakları çene hattımı buldu hızlı şekilde dilini gezdirip izlerini bıraktığı boynuma tekrar yöneldi.
Dudaklarını, dişlerini geçirip kanattıgı köprücük kemigimle buluşturdu. Acımasız ama sabırlı hareketleri yüzünden üstüne atlayıp beni becer dememek için kendimi zor tutuyorum.
Tizleşmiş sesimle konuştum "ileride, sağ tarafta." Bilegimden çekiştirerek odama doğru ilerlememi sağladı. Benden önce odaya girip etrafı incelemeye başladı. Işaret ve orta parmagını ıslatıp birkaç adım ötedeki aynadan olan dolap kapağına yaklaştı.
Ne yapacağını merak ettim. Sessizce durup seyrettim. Parmaklarını tekrar kibarca ıslatıp aynayla buluşturdu dolabın sonuna kadar parmaklarını çekmedi. Oluşturduğu parmak izini ve damarlı kollarını izledim. Gülümseyip aynaya baktı. "Böyle daha güzel oldu J, ama sadece tek bir eksiği var."
Ellerimi pantolonumun cebine koyup sordum. "Eksik olan ne Jeon? " Karşımda durup saçlarımı arkaya doğru taradı. "Çıplak vücudun Jimin, o beyaz pürüzsüz vücudun."
Ellerimi cebimden çıkartıp Jungkook'a daha çok yaklaşıp vücutlarımızın birbirine değmesini sağladım. "O zaman soy beni jeon, seni tekrar hissetmemi sağla."
Arkama geçip beni aynadan seyretti. Gözleri lekeli dolap kapağında gezinip gözlerimi buldu. Üstümdeki ceketi ensemden tutup aşağı çekti. Ceket bileklerimden kurtulup yere düştü. Barda nerden buldugunu bilmedigim tişörtün içinden ellerini geçirip karnımın üstünde gezdirdi.
Hala göz gözeydik. Tişörtün eteklerinden tutup hızlıca üstümden çıkarttı. Gözleri tekrar vücüdumda gezindi. "Nefes al Jimin."
O ana kadar nefesimi tuttugumu bile fark etmemiştim.
Jeon Jungkook, beni bir hareketiyle mahvedecek tek kişiydi. Bunuda en iyi şekilde yapıyordu. Pantolonumu açıp kalçalarımdan aşagıya kaydırdı. Pantolonumun üstüne basıp kulagıma yaklaştı. "Şu pantolondan ve ayakkabılarından kurtul Jimin-ah."
