Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!

389 24 0
                                    

'Zenciler prensesi olacağım.

Hayat işte asıl o zaman başlayacak.'

Pippi Uzunçorap 


Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım 

Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi 

Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum. 

Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum. 

Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor

Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum. 

Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu. 

Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.

Bir yağsam pahalıya malolacağım.

Ben bir bodrum kat kızıyım bayım

Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum 

Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum 

Fakat korkuyorum. Birazdan da

Kırküç numara ayakkbılarınızla

Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız

Bu iyi olmaz bayım!


'Gün akşam oldu' diyorum 

Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara

Cam kırıkları yiyorlar

Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde 

Rengarenk yap-boz parçacıkları

Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz. 

Hayır, sanırım sabahı bekleyemem

Bilmiyorum. 

İnsanlar rüyalarım acilen anlatmalı.


Ondört yaşındaydı ruhum bayım 

Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı. 

Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz

Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri

Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar

O ara içimde çiçeklerden oluşmuş 

bir silahsız kuvvet ablukaya alındı

Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu. 

Kaçmaya çalıştım. Olmadı.

Bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı

Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.

Neyse işte

Ben her filmi hatırlarım 

Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu. 

'Sofi'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım. 

Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar

Onu da mutlaka hatırlardım.

İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu? 

Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım

Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım. 


Büyük gemiler de yok artık bayım

Büyük yelkenler de 

Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım.

İşte az önce bir karabatak daldı suya

Bir süredir de kayıp 

Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya

Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.

Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum. 

Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen

Yoksuz bir aşkın güzelliğini bilir misiniz? 

Bir gül, bir güle derdi ki görse

Yalan söylüyorum 

Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.

Didem MADAK

Şiir Dünyası-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin