Mavinin Denizi

Yemeklerimizi bitirince maviyi garson yine çağırdı.
-beni bekle  beraber çıkarız.
- tamam. Dedim. Garsondan menü istedim. Mavi gelesiye kadar bir şeyler içeyim bari menüye bakarken soğuk karamel macchiato söyledim. Bakalım buradakiler simavdaki gibi güzel mi kafeyi incelemeyi devam ederken müziğin sesi yükseldi. Akın seni çok seviyorum çalmaya başladı. Canım sıkılmaya başlayınca telefonu çıkardım. Ama internetim bittiği aklıma geldi. Garsonun geldiğini yeni fark ettim soğuk  kahvemi koydu.
-Wifi şifresini verebilir misiniz?
-tabi büyük harflerle MAVİNİNDENİZİ
-Peki teşekkürler
Garson gitti hala benim aklım şifrede derken gülümsedim. Şifreyi tıkladıktan sonra Instagram a girdim. Gelen bildirimlere baktım. Sıkıldım ya of maviye ne kadar uzun sürdü bu işlerin ya
  Ben maviyi takip etmiyorum. Arama ya mavinin ismini yazdım. Çıkan sonuçların çoğu fake hesabı derken sırt dönük erkek fotoğrafı denk geldi. Hesabı açtım ama gizli kendi hesabımdan takip isteği atamam. Arkamdan yine gülme sesi
- Benimi araştırıyorsun deniz gözlüm
Ben ona şaşkınlıkla bakarken
- Sen hep beni böyle mi yakalayacaksın ya. dedim isyan eden sesimle onun kahkahası büyürken diğer masalardaki bakışlar bize döndü. Onlara kısık gözle bakınca önlerine döndüler. Maviye döndüm bana gülümseyerek bakıyordu.
-o hesap benim ve çok mu sıkıldın sen
- evet çok sıkıldım birşeyler yapsak
-tamam ne yapabiliriz fikrin veya istediğin birşey var mı?
- Aklıma bir şey gelmiyor biraz yürüyelim mi?
- Olur tabi
Ben kasaya yönelirken mavi omuzlarından tutup dışarı çıkardı.
- Ben hesabı ödemedim ama
- Deniz gözlüm burası benim sana burada para ödemek yasak yok illa bir şey yapmam lazım diyorsan her zaman yanımda ol yeter.
- Ben şuan çok mahçup oldum ya
- Yürü deniz gözlüm hadi
- Denizin o taraflarda yürüyelim.
- Tamam.
Yürümeye başlayalı 10 dakika olmuştu. İkimizden de tek kelime etmemiştik. Derken telefonum çalmaya başladı. Arayana baktım arayan semihti Semih benim tek erkek kankam sırdaşım hemen açtım.
-efendim
- Ya deniz niye aramıyon illa ben mi arayacağım söyle bı vardın mı napıyon?
- dur bı sus ya vardım İstanbul a maviyle kahvaltı yaptık deniz kenarında yürüyoruz.
- mavi?
- hani bizim şirket var ya oradaki ortağımızın oğlu
- oğlan bide Gitsene evine ya gezme oğlanla filan
- Oğlum bı dur sakin arkadaşım İstanbul'u gezdiriyordu. Damarına basma Semih
- Uffff tamam ya fazla gezme
- Semih!
- tamam gez bakalım.
- Hadi görüşürüz
- Görüşürüz.
Kapattım soru soran gözlerle bakan maviye döndüm.
-semihti arayan
- sevgilin galiba
Dediği üzerine kahkaha attım.
- kankam herkes sevgili sanıyor ama bizi
- hmm anladım pek kıskanç galiba
- Evet öyledir. Oturalım mı biraz
- Olur.
Taşların üzerini oturduk. Aklıma iki gün önce vizyona giren film aklıma geldi. Hemen maviye dönüp
- Sinemaya gidelim mi vizyonda yeni filmler var
- tamam iki sokak arkasında alışveriş merkezi var oraya gidelim.
- tamam gidelim hadi
Alışveriş merkezine gittiğimizde sinema salonuna girdik. Film başlamasına 10 dakika vardı. Girdik içeriye koltuklara oturduk film aksiyon filmiydi. Onun için mavi pek sorun etmedi.
3 saat sonra 
Film bitti ve artık eve gitmek istediğimi söyledim. Ve beraber benim eve gittik. Bana buraya yakın olan bir kaç yeri gösterdi. Sonrada içeriye davet ettim. Canım çok çay istedi.
- Ben çay yapıyorum.
- tamam. Ben bı lavaboya gidiyorum.
- tamam dur göstereyim nerede olduğunu
- gerek yok biliyorum.
Anlamayan gözlerle bakınca
- Buranın dekorunu annemle beraber yaptık. Hatta şu yandaki evde benim burayla aynı önündeki mavi arabalı olan ev
- He anladım da senin burada evin mi vardı. Yoktu da sen gelince usta ben kızımı bir başına orada bırakamam dedi bende ben ayrı eve çıkacaktım bizim evin bir sokak altında ikili villalar var bir ev ben geçerim diğer evede deniz geçsin o zaman dedim biraz düşündü sonra tamam bakalım dedi
- He şimdi anladım neden bu kadar kolay izin verdiğini bir kere sınav büyükşehir de olacakmış demiştim tamam bu sınava girme o zaman demişti
- Kızım ne sanıyorsun sen beni ben ikna ettim sayılır
- Sağol o zaman hadi ben çay yapacaktım ya içeri gidiyorum.
- Okey
Bende çay yapamaya başladım. Çay yapmak sanat işidir. Herkes güzel yapamaz. Pek becerikli değilim ama çayı güzel yaparım. Önce ocağa suyu koyuyorum sonra demliğe çay koyup yıkıyorum yani çaydanlığın içinde sallıyorum yıkandıktan sonra uzerine az su ekliyorum ve çaydanlığın üzerine koyuyorum kaynayınca da çaydanlıktaki suyu ekliyorum. Ve evet çayımız oldu. Hazır olan bardaklara çayı koydum bir de dolaptaki dün annemin aldırdığı pastayı koydum. TV izleyen mavinin önüne koydum. Ne izlediğine baktığımda geçen haftaki fener maçına baktığını gördüm. 3 -0 bitmişti izlemiştim. Ve maç bitti. Pastamı yemeye başladım.
- He bu arada akşam yemeğe bizdesin annem tut kızımı getir dedi
- Peki madem
- Çay kat hadi bana
Çayını kattım biraz daha oturduk saat 7 ye gelince mavilerin evine doğru yola çıktık.

Bir daha ki bölüme görüşmek üzere...