New Kid in Town

Apology and Some Essay Stuff

Merrrhabalar, şimdi öncelikle ben bu hikayeyi yazmayı çok seviyorum ama uzun süre yazmaya ara verdiğim için aklımda neler yapmayı daha önce düşünüyor idiysem bir fikir yok. (not almakta berbatım) o yüzden şöyle bir şeyler yazdım çabucak, aklımda bir şeyler pek yok ondan kısa oldu ama ilginiz devam ederse(zira uzun süre ara verdim) ve hikayemi unutmadıysanız, devamını istiyosanız yazmaya devam edeceğim skdjf tşk şimdiden.

Bu deneysel bir bölümdür.

♘

Harry sıkıntıyla inledi. Diş perileri kleptoman, yunuslar tacizci, edebiyat ödevleri aptaldı. Ve o her nasılsa hepsini aynı yere sığdırmayı başarmıştı; bir sayfa çizgisiz kağıda.

"Sikeyim Harry," dedi Louis dudaklarını yaladıktan sonra. Bunu yapmamalı, diye düşündü Harry. Sanki bilerek yapıyor. Louis, "Yanlış, yanlış ve yanlış," diye devam etti, ardından dudakların ısırıldığı kısım geldi ve Harry aletinin patlamamasını diledi. "Sana verdiğim konu Fransız İhtilali'yle ilgiliydi Tanrı aşkına."

Harry güçlükle yutkunabildi, boğazı Aral gölü gibi kurumuştu. "Ee," diye geveledi Harry, "Fransız hayat kadınları konusunda daha iyiyimdir."

Louis birkaç saniyeliğine Harry'ye onu öldürecekmiş gibi baktı, ardından kendini toparlayarak boğazını temizledi. "Bunu bir daha yazacaksın," dedi Harry'ye, "hem de hemen şimdi." Sesi bir öğretmenden çok bir BDSM kulübü sahibinin sesine benziyordu: tehditkar ve katı. Harry uysalca başını salladı. "Aferin," dedi Louis ve içini çekti. "Aferin Harry."

♘

Louis aklını kaybediyordu. "Faal ol," demişlerdi, "eğlenceli olacak," demişlerdi. Hay bin şeytan. Harry denen budalayla aynı evde, cehennemden farksız okuluna cehennemden fırlama bir köşe yazısı yazması gerekiyordu. Evet, diye düşündü, aslında bu eğlenceli olabilir.

Feci halde yanılgıya düştüğü nadir anlardan biriydi ve onu kurtaran şey bir kısa mesaj oldu.

"Nerelerdesin?"

Ah. Yine o aptal. "Dante'nin Cehennem'inden fırlama bir yerde."

"Dünyanın neresinde olursan ol, bulunduğun yerde değil düşündüğüm yerdesin demişler."

"Que veux-tu, Grange?*"

"Je ne sais pas.**"

Louis telefonu fırlattı, sinirleri iyice gerilmeye başlamıştı. Kendine bir sigara yaktı, bunu gergin değilken yapmazdı. Ukala yalaka, diye düşündü. Harry'den bile kötü.

Aklına Harry gelir gelmez ayaklandı, bileğindeki saate göre henüz sadece on üç dakika geçmişti ama Harry'yi kontrol etmenin bir sakıncası olamazdı. Sonuçta bu yeteneksiz herif, onun ödevi sayılırdı. Ödevini yapmalıydı... Harry'yi yapmalıydı. Ne, diye düşündü Louis, aptal beyin, odaklan. O yalancı piçe ilgi duymuyorsun, hayır. Onu becermek istemiyorsun.

Louis düşüncelerine noktayı koyarcasına içini çekti.

♘

"Ne yapıyorsun sen?"

Harry Louis'nin sesini duyduğunda telefonunu sokacak delik aradı. Apış arası mı Harry, gerçekten mi? "Hiç," dedi Harry tedirginliğini düpedüz açık eden bir sesle. "Hiçbir şey."

"Öyle mi," dedi Louis yatağa oturarak. Alaycıydı ses tonu bıçak ucu kadar keskindi. "Hala çocukluk travman olan diş perileriyle uğraşmıyor musun?"

Harry içini çekti, hafif de olsa rahatlamıştı. "Louis..." dedi Harry tereddütle. "Sana bir özür borçluyum."

"Bir de teşekkür, ama sana yardım etmemin sebebi buna zorlanıyor olmam, o yüzden etmesen de olur." Louis ukala ukala sırıttı ve Harry'nin dudaklarını ısırmasına sebep oldu. "Ama pekala, bir daha boyundan büyük işlere kalkışmadığın sürece sorun yok. Görünüşe bakılırsa birlikte daha çok zaman geçirmemiz gerekecek." Louis Harry'ye acımayla baktı, adeta onun essay yazma becerilerini aşağılıyordu. Hayır, diye düşündü Harry, adetası fazla.

Harry gözlerini devirdi. "Her neyse," diyerek omuzlarını silkti. "Barış?"

Louis Harry'nin ona uzattığı eli sıkmadan önce birkaç saniye gözlerini kısarak Harry'nin suratını düzdü. Harry kendini rahatsız hissetmeye başladı, neredeyse manavdan seçilen bir meyve gibi... En sonunda Louis'nin eli kendi eline değdiğinde rahatladı, en azından bu işi kotarmayı başarmıştı.

"Kabul," dedi Louis ve Harry Louis'nin elini gereğinden biraz daha uzun sıktığını düşünmeden edemedi. "Artık şu essayi bitirsen iyi olacak, yapacak işlerim var."

♘

*Ne istiyorsun Grange?

**Hiçbir fikrim yok.