#3 #BÖLÜM

55 28 6
                                    

Dün olanlardan sonra utana sıkıla da olsa kafeye girmiştim Cansu beni karşısın da görünce koşarak yanıma gelip sarıldı

" Sen kovulmadin mi ? "

"Kovulmami mi istiyordun "

"Saçmalama deniz bulmuşum senin gibisini bırakır mıyım "

"Hayır efe bey af etti beni "

"Vicdanlı adam işte ya "

"Hadi hadi şimdi dolar buralar müşteri"

Cansu dan kurtulup giyinme odasına girdim kapıyı tam acacaken okanla göz göze geldim Okanda burada çalışıyordu

"Şey merhaba ben deniz ... "

"Biliyorum burada çalıştığını "

Diyip yanımdan sıyrılıp içeri girdi
Ruhsuz resmen ya valla deliler beni buluyor resmen Cansu masaları düzeltirken bende yanına gidip ona yardım etim
Cansu hem konuşuyor hem iş yapıyordu hayran oldum bu kıza valla insan bu kadar mı cana yakın olur
İlk gelen müşterilerle ben ilgilendim bir iki denemeden sonra tamamen kaptirmistim kendimi siparişleri alıp mutfağa geçtip siparişleri götürdüm
Siparişleri verdim cansunun yanına geçtim ben bardaklari düzenlerken Cansu kolumu vurup kırıyordu resmen
"Ayy efe beyin arkadaşları geldi
Hangisi diye arkamı döndüğümde onlarla göz göze geldim
mavi ceketli olan Emre bey su yanındaki de Oğuz bey

"Ay Cansu geldilerse geldiler işte sende var ya "

Diyip siparişleri almak için masaya gitip menüleri masaya dağıtım o arada efe bey gelmisti kısa bir selamlasmadan sonra onlardan siparişleri aldım içimde birden bire birşeyler oldu daha önce hiç his etmediğim hislere kapıldım niye bilmiyorum ama sanki içimde yok olmaya yüz tutmuş bir umut yeşerdi
Soğuk sesi ile Oğuz bey
"Orta şekerli türk kahvesi "
Mert bey
"Banada bir çay
Efe beye bakınca
"Banada bir kahv.. limonata getir sen "
Diyince utancimdan kafamı egdim siparişleri alıp topuklayarak mutfağa girdim Cansuyu ne kadar yalvarsamda siparişleri götürmedi ona kötü kötü bakıp siparişleri götürdüm Oğuz bey dışında her kez guluyordu
Siparişleri dağıttıktan sonra dikkatimi Oğuz beyin parmaklarında ki yara çekmişti butun parmaklarında sabit bir çizgi gibi yara izi vardı oradan ayrılıp diğer masalarada ilgilenirken. Siparişin soğuk olduğunu söyleyen beyefendi bağırarak beni yanına çağırdı ve patronumu çağırmami söyledi ona sakince tabağını değiştirebileceğimi söylesem de kabul etmedi hızlıca ayağa kalkıp üstüme doğru gelip kolumdan tutup beni iti bütün kafe deki insanlar bana bakıyordu efe bey hemen masadan kalkıp yanıma geldi
"Bir sorun mu var beyefendi "
"Yetkili ile görüşüm ben beyefendi "

"Yetkili benim "

"Garsonunuz iyi çalışmıyor siparişimi soğuk getirmis"
"Peki beyefendi biz yenisini getirtirelim"

"İsttemiyorum garson alırken iyi seçin o zaman "

"Bakın beyefendi eğer siparişleri begenmediyseniz size başka yemek yiyeceğiniz yerler onerebilirim adam bu laftan sonra kafeyi terk eti ben şaşkınca izlerken efe bey " tamam deniz içeri geç sen "
dedi
Bütün kafedeki insanlar bize bakıyordu
" Tamam sorun yok hepinize afiyet olsun "
dedi efe bey
Cansu yanıma gelip beni sakinleştirdi
"Merak etme o adam buraya daha önce de gelip böyle sorun çıkarmıştı " dedi
Kafe yavaş yavaş bosalmisti Cansu ile ben masalari toplayıp kafeden çıktık otobüs durağına kadar yürüdük yol boyunca efe beyi anlatı otubus geldiginde de ayrıldık yorgun argın şekilde mahlaeye girdim Muzaffer abiye selam verip eve girdim
Merrrrtrt
Hala hala ya mert çoktan televizyon karşında oturmuş olurdu nerde bu çocuk diyip çantamı fortmento ya astım yukardan sesler geldiğini duyunca yavaş adımlarla merdivenlerden çıktım resim odasinin kapısı açıktı kapının yanında durup merti izledim tuvalerle rastgele bir şeyler çiziyordu
"Mert ne yapıyorsun sen burda "
Beni görünce şaşırmış ve telaşlı bir yüz ifadesi ile baktı

KATİLİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin