İş çıkışı kendimi zar zorda olsa mahleye atmıştım ,çantamın derinliklerinde kaybolan anahtarimi bulamak için büyük bir çaba içindeydim .Anlima düşen bir tutam sarı saçımı sinirler üfleyerek gözümün önünden çektim sanki bana inat eder gibi yeniden düşüyordu gözümün önüne bu da yetmezmiş gibi telefonumda ısrarla çalmaya devam ediyoru sinirle telefonumu pantolonumun arka cebinden çıkarıp öfke ile açtım telefonun diğer ucundaki bilmediğim yabancı konusmaya başladı
"Merhaba deniz hanım ben babanızın avukatı MELEK BAŞKAHRAMAN bildiğiniz gibi babanizin üstündeki mal varlık olarak Ankara'daki eviniz kalmış babanızın Aydınoğlu şirkete borcundan dolayı icra işlemleri başlatılmıştır "
"Ben öyle birini tanımıyorum "
" Bakın deniz hanım ben babanizla konuştum bu icra olayını onaylıyor ama babanız bütün mal varlığını olaydan sonra size bırakmış ve icra takibi için sizin de onayınız gerekiyor"
"Bakın hanım efendi benim babam 10ekim 2009 de öldü benim öyle bir babam yook "
Sinirle telefonu kapatıp kapının deliğine soktuğum anahtarı, kapıya tekme atarak açtım.
İçeri hızlıca geçip çantamı yere atım istemsizce dökülen ,göz yaşlarımı elimin tersiyle silip banyoya girdim ayna karşısına ,geçip mavi gözlerimden akan yaşlara baktım insan kendi göz yaşından utanir mı?
Hiç ben utanmistim , yılardır doğru dürüst ayna karşısına bile gecemezken bugün göz yaşimdan utanmistim mavi gözlerim kan çanağına dönmüştü hızlıca elerimi lavaboya vurup bağırdım canım yanıyordu kendimi kaybetmiş bir şekilde yere bıraktım ağzımı sıkı sıkıya elerimle kapadım hıckırıklarımi, kimsenin duymasını istemiyordum evde kimse yoktu ama birisi duyacak diye de ödüm kopuyordu mertin beni böyle yıkılmış görmemesi gerekiyordu yerden destek alarak ayağa kalktım aynaya bakmaya çekinerek suyu açıp avuclarimin arasında dolmasına ,izin verdim yüzüme değen her su tanesi , onu hatırlatıyordu kücüken bahçede suyla oynadıgımiz , anılar sırılsıklam olana kadar oyun oynardık kahkahalar arasında beni kucağına aldığı zamanlar geliyordu gözümün önüne sımsıkı kapadım gözlerimi ,hayır deniz kendini kaybetme merti düşün, gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp verdim bunu defalarca denedim gözlerimi açıp aynadan kendime bakıp konuşmaya başladım ,Hiç bir güç seni yıkamaz deniz bunu unutma ne olursa olsun mutluluk maskeni asla düşürme , mert için onun için güçlü durman lazım onun mutluluğu için güçlü durman lazım
Derin bir nefes alıp verdim aynada kendime bakıp gülumsedim işte bu ben buydum her kez tarafından sadece etrafa gülücükler saçan bir kız oldum ne kadar bu durumdan yorulsada bedenim bunu mert için yapicaktim bu dünyada tek dayanagim o cünkü, odama çıkıp rahat kıyafetler giyip kendimi yatağa atım çok yorgun his ediyordum,kendimi yastıgma sıkı sıkı sarıldım her gözlerimi kırptıgımda bana ihanet eden anılarım bir film şeridi, gibi gözümün önünden geçiyordu derin ve sıkıntılı bir şekilde nefesimi verdim gözümü tavana diktim her canım yandığında tavana cizdigim daha yapım aşamasında olan ağaç eve baktım kücüken hep orda oyunlar oynadığımız bütün günü orda geçirdiğimiz o eve onunla birlikte o kadar hayaler sıkıstirmistik ki ? Sığmaz olmuştu artık, her gece evden kaçıp ağaç eve gelirdik uzanip yıldızları izlerdik bir umutla beklerdik yıldızların kaymasını nöbet bile tutardik 1saat ben uyuyurdum 1saate Oğuz daha önce hiç Kayan bir yıldız görmediğim için çok heycanliydim, ben beklemekten uyuya kalınca benim yerime de nöbet tutardı , o gece yıldız kaymıştı ben uyuduğum için görmemiştim beni uyandirana ,kadar yıldız çoktan gözden kaybolmuştu o gün çok üzülmüstüm sabaha karşı beraber güneşın doğuşunu izledik güneş tam ufuktan aydinlanica evimize gitik keşke hep o ağaç evde kalsaydik biliyormusunuz ben ilk defa o gece babam oguzun babasını öldürüp babamı polislerin götürdüğü gece bir yıldız kaydı ben ilk defa o gece Kayan bir yıldız gördüm ama dılek dilemekten korktum niye bilmiyorum babamın elinde bıçak defalarca Mehmet amcayi bicaklarken
Donup kalmıştım annemin Ahmet diye bağırışlari hala kulaklarımda cınliyordu gözlerimi dolduran gözyaşları acı veriyordu sıkıca gözümü yumdum onun sesi yalkilandi kulagimda DEFOL GİT SEN KATİLİN KİZISIN nefes, alamıyorum elim istemsizce boynuma giti gözlerimden oluk oluk yaş geliyordu hızlıca balkona çıktım nefes almaya calisyordum halla o ses yalkilaniyordu ,
KATİLİN KİZİ
SEN KATİLSİN
BABAN KATİL
BABAMİ ÖLDÜRDÜNÜZ
SENDEN NEFRET EDİYORUM
DEFOL BURDAN
DEFOLL
DEFOLLLL
Ağzımdan hııııı diye bir nefes çıktı sonrası yok zaten tek hatırladığım gözlerimin karardigi nefes alamamam ve o ses beni ölüme götüren o sesUmarım beğenirsiniz lütfen okuyup yorum atamyı unutmayınzzz.
😇😇😇😇😇😇Hatalarım varsa şimdiden özür dilerim 😇😇😇😇
Ve beni destekleyen herkeze teşekürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN KIZI
Ficção Adolescenteküçük bedenine dünyanın bütün yükünü taşımak zorunda bırakılan genç bir kız ne kadar cabalarsa cabalasin arkasında bıraktığı anılar bir gece gibi cökmekteydi kızın üzerine bilirsiniz bir insan tek bir hatasinda yerden yere vuracak milyonlarca insa...