0.5

16 3 1
                                    



Gözüme gelen ışıktan dolayı uyanmak zorunda kalmıştım ... yine .

Ama bu sefer odamda değildim , çünkü yanımda yatan kişinin benim odamda olmasının imkanı dahi yoktu . Enis belime sarılmış ve bebekmiş gibi uyuyordu . Saçları dağılmış , giydiği gömleğinin ilk iki dümesi açılmıştı . Kendime baktığım da ise onun tişörtünü giyiyordum ....

Onun tişörtünü giyiyordum
Ben onun tişörtünü mü giyiyordum ?

- NE ?!!

Enis bir anda yerinden sıçradı ve
+ Noldu , iyi misin sen ?
- Ben neden senin odandayım ve tişörtünü giyiyorum ?!
+ Ya bu yüzden mi uyandırdın beni... akşam burda uyuya kaldın bende seni götüremeyeceğimi anlayınca   Tişörtü sana verdim , kendin giydin üstelik .
- Hatırlayamadım ... üzgünüm .
+ Sorun değil ama saat kaç ?

Telefonumu aldım ve saate baktım .

- 11.30
+ Of  kahvaltıyı kaçırdık yani
- Aynen öyle
+ Aslında geçen hemşirelerle konuştuğumda durumun iyiydi ... belkide dışarıda yememize izin verirler ha ?
- Bilmiyorum ... ben uzun zamandır dışarı çıkmıyorum .
+ Yanında ben olucam merak etme , hem temiz hava alırsın nede olsa artık kanserin yok değil mi ?
- Yok değil sadece ... belirti yok . Yani bir anda çıkabilir
+ Bugün kontrolün var mı ?
- Evet var ... sanırım 12 de
+ O zaman kontrole git ... orda da sorarız durumunu belki sana oksijen tüpü ile izin verirler  .
- Aslında en son 15 yaşında belirti olmuştu . O zamandan beri hiç görülmedi
+ Saçların bu yüzden mi uzun . Bidaha görülmediği için .
- Çok da uzun değil kestiriyordum 3-4 yıl öncesine kadar . Şimdi sadece kırık aldırıyorum .
+ Eskiden de böyle uzundu saçların ama hep toplardın
- Çünkü saçlarımla saatlerce oynardın ve hiç konuşmazdın
+ Hehehe

Bende güldüm ve yataktan kalktım kıyafetlerimi alıp tuvalete gittim . Şimdi anlamaya başlıyordum dün neler olduğunu ... saatlerce şarkı çalmıştık ama sonra bir hemşire bize çok kızmıştı ve benim odama gitmemi istemişti , bende müziği kesmek istemediğimden gitmemiştim . Sonrada ikimizde uyuya kalmıştık . Nedenini hiç bilmem ama nefes darlığı çekmeme rağmen şarkı söylerken hiç yorulmuyorum ...

Kıyafetlerimi giydim ve kapıyı açtım .Enis  de giyinmişti . Kontrolle gideceğim için ona terasta beklemesini söyledim .

Kontrollerimi de bitmişti şükür ama benim asıl merak ettiğim durumumdu .

- Şey ... durumum iyi mi , yani dışarı frlan çıkabilecek kadar
+ Evet o kadar iyi zaten 2 yıldır durumun böyle ... sana daha öncede demiştim ama çıkmak istemedin .

Çünkü çıkıcak birim yoktu .

- O zaman bugün çıkabilirim değil mi ?
+ Evet çıkabilirsin ben hemşirelere de derim , sanırım biri seni bekliyor değil mi ?

Bu kadın zehra doktordu . Benim ikinci annem sayılırdı , hep bana iyiydi ve kontrollerimi o yapardı . Sanırım Enis onunla konuşmuştu , yani bizim aramızdaki geçmişi biliyordu .

Yanağına bir öpücük kondurup gittim . Çok mutluydum ama bir o kadar da korkuyordum . Nede olsa yıllardır çıkmamıştım hastaneden .

Enisi aradım ama açmadı , o yüzden teresa gitmeliyim diye yola koyuldum

Geldiğim de kapıdan Enisi gördüm ve açıp ona seslendim . Ama yanında biri vardı , uzun boylu bi çocuk ...

İkiside aynanda bana döndü ve içimden deli gibi bağırmak istiyordum

Onun yanındaki kişi benim abimdi ... beni asla ziyarete gelmeyen abim .

- Burda ne işin var ?
+ Senin için geldim .
- Hiç sanmam . Sen benim bişeyim değildin neden gelesin ki ?
+ Ben senin abinim Dolunay düzgün konuş ..
- Abim mi hah . Yıllardır gelmeyen abim mi ? Yada beni bir kere aramayan abim mi ?

Üzülmüş gibi bakıyordu . Onu çok özlemiştim ama gidipte ona sarılcak kadar yüzsüz değildim . Benim için geldiyse bir çıkarı varı ...

+ Enis gider misin onunla konuşmalıyım ?
- Enis herşeyi biliyo , hiç biryere de gitmiyor.
+ Ben gidebilirim sorun y-   ( Enis )
- Dedimki hiç bir yere gitmiyorsun .

Korkmuş küçük bir çocuk gibi kafasını salladı ve sustu . Sinirlenince böyle oluyorum işte ...

+ Madem öyle annemin olayları hakkında konuşmamda sorun yok .
- Evet yok .
+ Annemin evlenmesine neden izin verdin ?
- Annem mutlu olmayı hakediyor . Babamda mutsuz olmayı .
+ Babam bütün masraflarını ödeyen kişi , o gidince kim sana bakıcak ha ?
- Onun parasına ihtiyacım yok benim . Senin aklın zaten parada olmasa burda olmazdın .
+ Bu kadar aptal olduğunu bilmiyordum .
- Bende senin bu kadar yüzsüz.

Elini yumruk yaptı ve derin nefes aldı . Aynısını bende istemsizce yapmıştım . Babamın parası için burdaydı ... ben kimim ki zaten ?

- Git burdan . Yakında hastaneden çıkabilicem , artık iyiyim ...
+ Belli oluyor .

Enisin elini tuttum ve terastan  onu çıkardım .

- Dışarı çıkabiliriz izin aldık giyiniyim de gidelim .
+ Peki ya abin ...
- O benim hiç birşeyim , karışamaz ...

Kafasını salladı ve elimi sıktı  . Biz neden hala el eleyiz ki diye düşünerek elini bırakmaya çalıştım ama o bırakmadı , sonrada sırıtmaya başladı zaten .

Odamın kapısının önünde onu bıraktım ve kıyafetlerimi giydim . Saçımı taradım ve annemin belki bir gün dışarı çıkarsın diye verdiği kredi kartını aldım . Anneme para yatırması için bir mesaj attım tabiki ...

Ve herzaman ki  gibi sadece dudak koruyucusu sürdüm . Makyaj yapmak benlik değildi...

Kapıdan çıktığımda Enis orada değildi . Bende odasına doğru yürümeye başladım . Kapıyı hızlıca açtım .... keşke açmasaydım . Yada iyi ki açmışım mı demeliydim ?

Üstünü giyiniyordu . Altına siyah bir kot pantolon giymişti . Zaten daha üst giymemişti . Kapıyı öyle bir çarptım ki korkmama neden oldu . Yüzüm yanıyordu   .

Biraz sonra Enis de odadan çıktı ve hafif kızarmıştı .
Sonunda gidiyorduk . Açtım hemde çok aç , abim de mal gibi terasta dursun ...

Elimi tuttu ve hızlanmaya başladı . Ama yormıycak bir hızla gidiyordu . Sonunda hastaneden çıkmıştık , taksi çağırdı ve hiç duymadığım bir yer söyledi . Yolda telefonumdan müzik dinlemeyi ihmal etmedim . Yolculuklarda çok güzel oluyordu müzik dinlemek .

Tabi gözlerim yavaş yavaş kapanana kadar bunu bir kez daha farketmiştim ...

NotalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin