Bir hafta böyle geçti. Ama şimdi güzel bir telaş var evde. Tilki Aylin'i Mehmet ve Sevgi'den istiyecek. Bakalım neler olmuş.
Tilki: Allah'ın emri...
Sevgi: Oğlum bi dur acelen ne?
Aylin: Kahveleri getireyim mi?
Mehmet: Getir kızım getir.
Tilki'nin kahvesinde, hayır inanmıyorum.
Tilki: Kızım bu ne ya.
Aylin: Geleneklerimiz Tilkiciğim.
Tilki: Hay ben böyle geleneğin...
Gürcan ve Zeynep: Ihı ıhı...
Mehmet: Sebebi ziyaretinizi öğrenebilir miyiz.
Tilki: Tabi öğrenebilirsiniz, Savaş
Savaş: Ne var abi?
Tilki: Oğlum konuya girsene.
Savaş: Haa! Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Aylin'i oğlumuz Tilki'ye istiyoruz.
Sevgi: Oğlunuzun içkisi sigarası varmı?
Savaş: Var tabi hergün ik üç bardak içer.
Tilki: Ne saçmalıyosun kardeşim hayatımda bir defa içtim o da Aylin için.
Sevgi: Valla içkisi olan birine kızımızı veremeyiz.
Tilki: Savaş oğlum bişey desene.
Mehmet: Tamam tamam çocuğun üstüne gitmeyin.
Sevgi: Ne yapsak versek mi kızı?
Burak: Hadi Sevgi abla
Mehmet: Verdik gitti.
Tilki: Oh be sonunda.
İşte isteme olayında böyle oldu.
Aylin Tilkinin iş yerine giderse ne mi olur işte bu olur.
Aylin:(Tilki'nin yanındaki kızı görür.) Kimdi o kız Tilki?
Tilki: Hangi kız Aylin?
Aylin: Az önce birlikte kahkaha attığın kız.
Tilki: O mu o bizim müdürün asistanı Nilay ya.
Aylin: Sen böyle her yönetici asistanıyla gülüşüyor musun?
Tilki: Yok Aylinim komik birşey anlattı da ona güldüm. Sen niye geldin gülüm.
Aylin: Çıkışta birşeyler yaparız diye düşünmüştüm ama vazgeçtim gidiyorum.
Tilki: Nereye Ayleeen....