meva mutfak işlerini eskisi gibi olmasada yapıyordu rüzgar çoğu zamanını alıyordu mutfağa onun için ana kucağı almıştı annesi iş yaparken onu izliyordu bazen salona çıkıyodu
şöminenin üstünde devasa bir melih ve ateşin portresi vardı bazen kimse yokken ateşin gözlerini burda seyrediyordu rüzgar
bebeğin kulağına bu senin baban demek istiyordu ve...annesinin aşkı benimi izlersin aşkımın tatlı meyvesi sendemi baban gibi yakışıklı ama annen gibi aşçımı olacaksın ha can bebeğim
düşe kalka rüzgar iki yaşına gelmişti sanki ateş mevayı hiç bırakmamıştı her gözlerine bakışında içi eriyordu bir dakika bile unutmak mümkün değildi ateşi
geçen iki senede meva nın körpeliği gitmiş biraz daha güzelleşip olgunlaşmıştı artık örgülü saçlı değildi bu hali daha çekiciydi
rüzgar yavaş yavaş konuşmaya başlamıştı anne baba diyordubu melihi çok mutlu ediyordu içinden artık mevaya evlenme teklif edebilirim bu iş tamamdır yarın şehir merkezinden pırlanta bir yüzük alırım güzel bir yere yemeğe götürürüm
orda teklif ederim diyordu aklındano gece büyük anne büyük bir kalp krizi geçirmişti melihin hastanesine kaldırılmıştı yoğun bakımdan çıkmamıştı hayati tehlikesi vardı melih dayısına durumu bildirmişti faruk bey canan hanımla gelmişti hastaneye biraz kendine gelmişti nazlı hanım
..oğlum geldinmi beni burdan çıkarın oldum olası hastanelerden
nefret ediyorum ben evimde ölmek istiyorum..tamam ana sultanım yorma kendini ölmeyi nerden çıkardın uzun zamandır seyyahatde olduğum için seni ihmal ettim beni bağışla
..anneciğim sen çok güçlü bir kadınsın bu hastalığıda atlatacak
eskisinden daha iyi olacaksın..yok yavrularım bu sefer bu hastalık beni bitirecek ama burda
ölmek istemiyorum beni yatağıma götürün sizden isteğim tek bufaruk bey istanbuldaki eve götürüyordu nazlı hanım çiftliğe gitmek istedi. melih havadan helikopterle gitsede yolda ölür demişti
..beni evime götürün son kez torunlarımı görmek istiyorum
..tamam büyük anne odanı meva ya hazırlattım
..melih sen meva mı dedin şu ateşin düğününden kaçan aşçı kız o bu zamana kadar çiftliktemiydi pes yani
.neyse yenge meva nın sırası değil hemen büyükannemi burdan
çıkarmalıyız ben işlemleri yapacağımmelih meva ya durumu anlatmıştı şimdi bütün yıldırım ailesi
çiftliğe geliyordu meva nın korktuğu başınamı gelecekti ama
meva nın orda olduğunu geçte olsa öğreneceklerdimeva nın aklı karışmıştı ve hiç bir şey düşünemiyordu hatta çiftlikten oğlunu alıp ayrılmayıda düşündü ama melihin yaptığı
iyilikler ne olacaktı meva hayatında kendine yapılan iyiliğe hiç
bir zaman nankörlük yapmamıştı.ambulansla nazlı hanım gelmişti çiftliğe peşinde arabalarıyla
faruk bey ve canan hanım melih bey sağlıkcılar hastayı odasına yatağına koymuştu zor nefes alıp veriyordu melih başından bir ara ayrılmıştı mutfağa meva nın yanına geçti...meva hiç bir şekilde ne olursa olsun saklanma kendini kötü mahçup hissetme alnın açık bir şekilde kendini göster korkma
ben her zaman yanındayım..melih bey çok korkuyorum ya ateş beyde gelir durumu anlarda
ya rüzgarı benden alırsa ben ne yapacağım hayatta tek yaşama
sebebim oğlumdur...korkma meva rüzgar ikimizin oğlu ben. her zaman senin ve rüzgarın yanındayım
meva nın gözlerinden yaşlar akıyordu ve iç çekerek bir yandan elinin tersiyle yüzünü silerken
...neden neden bana bu kadar iyi davranıyorsun ben bu kadar değerli biri değilim sizin bu iyilikleriniz yüzünden ben çok mahcubum çokta utanıyorum
...neden öyle söyleyipte beni incidiyorsun ben sana baktıkca eskiden yaşadıgim kendi sefil yaşamım geliyordu aklıma bende annesiz babasızım yani ikimizinde tutunacak dalları yok bu yüzden ben bu küçük anne ve oğlundan artık sorumluyum
...be ben sizin için ne yaptımki hep ayak bağı oldum size kendimi asalak yapışkan biri olarak görüyorum melih bey
meva daha konuşacaktı melih iki parmağıyla meva nın dudaklarının üstüne sus dergibi koydu ve devam etti
..üç yıldır beraberiz aynı masayı aynı evi aynı havayı ve rüzgarı paylaşıyoruz şu bey sözü epeydir canımı sıkıyor bana artık sadece melih demeni istiyorum
faruk bey ateşi aramıştı annesinin son zamanlarının olduğunu
gelip son kez görmesi gerektiğini söylemişti ateş bütün işlerini
bırakıp buse yi de almadan çiftliğe gelmiştimutfağın kapısı açık olduğu için salona giren ateş melih ve mevayı samimi bir halde görmüştü ve melihin mevaya son söylediklerini duymuştu
salonda âdeta donmuştu ateş ayakta kalmıştı yere baktı iki elini
sıkarak yumruk yapmıştı ne oluyordu ateşe bir an rahatlayan
vicdanı şimdi anlamadığı bir haldeydi içinde kasırgalar kopardı
ayten bağrarak iniyordu merdivenden...melih bey büyük hanımın durumu ağırlaştı faruk bey sizi istiyor çabuk olun
melih aytenin sesiyle salonda duran yüz ifadesinden birşeyler
bildiği belli olan ateşi görmüştü ama atesin ne duyduğu melihin
umrunda değildi salona geldi ve...abi nihayet gelmişsin büyük anneyi bu son gördüğün olacak
çabuk yukarı çıkalımateş konuşmadam merdivenlere yöneldi ve odaya girince anne ve babası büyük annesinin başında bekliyordu faruk bey
belli etmeden ağlıyordu ateş içeri girince babası boğazına sarıldı
ateş fısıltı ile..babacığım lütfen biraz sakin ol büyük annem.şuan seni izliyor
birşeyler söylemek istiyor izin ver son sözlerini tamamlasın.. ateş oğlum seni çok özledim buse hani nerede melihle meva gelsin
ateşin arkasından odaya gelen melih bu sözler üzerine mevayı
içeri çağırmıştı ve karşısında söylediklerine tüm dikkatlerini
vermişti..yaklaşın iki öksüzlerim ne yazikki ömrün buraya kadarmış
ateşin düğünü gördüm sizi görmek nasip değilmiş ama ikinizin
çok mutlu olacağını biliyorum hep mutlu kalın deniz bakışlı
rüzgarıma iyi bak mevabüyük annesinin neden bahsettigini anlamaya çalışıyordu ateş
ne yani meva melih le evlenecekmiydi bu rüzgar da kimdi...ateş oğlum evlendikten sonra işkolik oldun benim gözümden
kaçmadı buseyi ihmal etme tamammı oğlum oğlum kızkardeşin
beni çağırıyorbir iki defa kim var orda kim diyerek bağırdı nazlı hanım ve son nefesini verdi gözleri açık kalmıştı meva nın korktuğu her hali
belliydi faruk bey ağlayarak annesinin gözlerini kapattı ve üstüne çarşafı çektiTutamadım ellerin yağmur olsun,
Sarıp da doyamadım..
Öpemedim gül tenin baharın olsun,
Sevip de kanamadım..
Ördü kader ağlarını,
Kırdı yine kollarımı al,
Bir canım var al senin olsun...
Ördü kader ağlarını,
Kırdı yine kollarımı al,
Bir canım var al senin olsun
Kokladığım saçların rüzgarım olsun,
Estim de varamadım..
Bakamadım gözlerine
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK ANNE (tamamlandı)
Romancehayaller başka yaşam başka tanımadığınız bir ortam da bir. kere seven sevdimi ölümüne seven 17 yaşında hayatını deli dolu yaşan bir kızın mücadele verdikçe dibe vuran beklentisini boş olduğunu bilerek Yaşmak