KÜÇÜK ANNE (tamamlandı)

29 sahiden sevmemiş beni

melih mevayı odadan çıkarmak için omuzlarından  kucakladı koltuklarında olan meva onunla çıktı zaten ateşin yanında çok
tedirgin olmuştu  odasında uyuyan rüzgarının yanına gitmişti

hazırlıklı olan yıldırımlar cenaze aracıyla istanbul yolculukları
başlamıştı meva çiftlikte kalmıştı melih ona  cenaze töreninden
sonra gelirim sakın endişelenme   demişti

melih gideli iki gün  olmuştu daha toprağa yarın verilecekti ne
olduğunu melih e sormak istiyordu ama  çekiniyorduda meva
halen utangaçtı  melih e karşı

aksilik ya rüzgar bebeğin  biraz ateşi vardı o gece   diş çıkarır gibi mız mızlanıyordu. saat gece yarısıydı. odası dar olduğu için rüzgarı salona oynatmak için az çıkarmıştıki kapı çalındı bu gelen melih  olmalıydı  Hızır gibi yetişmişti  sanki

meva kapıyı açtı karşısında yarı sarhoş halde  ateş duruyordu meva biran konuşamadı sadece gözleri birbirine kitlenmişti, meva  tepkisizce kalmıştı

... beni içeri almayacaksın sanırım  ben senin için  gecenin bu vaktinde  buraya  geldim yarın Büyük annemin cenaze töreni var ama ben burdayım

..Buyrun içeriye bu  saatte neden bunca yolu geldinizki  ateş bey neden   benim için  geldinizki  sizinle benim görüşecek  hiç bir şeyimiz yok  boşa yere gelmişsiniz

..meva hemen beni ret etmeye kalkma beni şuan dinleyeceksin
benim öğrenmek  istediğim gerçekler var  söyle bana  yoksa beni
sevmeyi bıraktınmı bunu bilmeliyim

..ateş bey siz hayalmi görüyorsunuz bizim aramızda olanların üstünden üç yıla  yakın zaman geçti  bu kadar zaman sonra halen sevgidenmi bahsediyorsunuz  bu halinizi  sizi tanıyanlar görse hakkınızda ne düşünürler  üstelik çok sevdiğiniz eşiniz şuan  ne yaptığınızı  duysa neler olurdu  yapmayın

..meva ben seninle ne zaman ciddi bir şekilde konuşacağım
madem kaçamaklı konuşacaksın öyle olsun o zaman soracağım soruya cevap ver melihle gerçekten evleniyormusun beni çok
sevmiştin onuda öyle seviyormusun cevabını almadan bir yere gitmiyorum

..ev evet seviyorum melih beyi seviyorum eğer o isterse onunla
evlenirim belki bir gün senden bile çok severim   hiç endişeniz olmasın

..yalan söylüyorsun bak halen beni görünce rengin değişiyor bir
yaprak gibi titrediğini biliyorum dürüst  ol

...belki dediniz doğrudur ama siz tercihinizi  çok önce yaptınız
siz ve ben ayrı  dünyanın insanlarıyız o zaman doğru karar vermiştiniz  şimdide giderseniz doğru kararınız olur inanın bana

..Hayır kesinlikle o gece senin beni bırakıp  gitmene asla   izin vermemeliydim  gerekirse seni yerde sürüyerek almalıydım kendimë o zamandan  bu yana içimdeki boş yanımsın buseyle evlenmemin hiç bir ifadesi yok   benim için   anlamsız  başka kadınlarda  hep seni  aradım  yok hiç biri sen değildi  senin o masum kokun hiç birinde yoktu.

ateş konuştukca meva kalbine taş basıyordu ama yinede kalbi parçalanmış   gibi ağrıyordu yanağına doğru  süzülen yaşlarada
engel olamıyordu ne dese ne yapsada kurtulmalıydı ateşten

...belki Sandığın kadar masum değilimdir ilk gecesini sana veren
o küçük kız sen uyanıpta pişmanlık duyduğun o anda orda öldü bu bilmiyordun ama hayatımda bir tek sen oldun sanma

...beni Kandıramazsın meva mevam hep adının anlamını merak etmiştim sonunda öğrendim meva sen sığınacak yersin Yurtsan
evsin cennetin adısın  beni ret etme beni   yersiz  yurtsuz evsiz
bırakma o cennet kokunu bırak her gün  yanımda koklayım

der ve zorla mevaya sarılıp öpmeye çalışıyordu meva elinden geldiğince tüm  kuvvetiyle itmeye uğraşıyordu ama ateş  çok güçlüydü

ne  yaptıysa elinden kurtulamadı bu arada   salonun köşesinde sessizce oynayan rüzgar annesinin çırpınışından  korkumuştu çığlıkla ağlamaya başladı ateş rüzgarı görünce çok şaşırmıştı

...yok yoksa bu bizim  yani ikimizin

..Hayır yanlış anlama sana söyledim o kadar masum olmadığımı
onun babası melih dir senden sonra hep o oldu hayatımda şimdi
gerçek bir beyfendi  gibi  davran şu kapıdan geri dönmemek üzerine çık git

ateş iki eliyle saçlarını yolar gibi karıştırıyordu bu olamazdı bu
meva olamazdı o hayalindeki el değmemiş gül bahçesiydi neydi
kimdi bu kim kafasındaki ses durmadan tekrar ediyordu kimdi
bu kim evden çıkmasıyla aracının acı bağıran  fren sesiyle son gaz gitmişti ateş

ateş gidince meva yerlere kapanarak tükenene kadar ağlamıştı
rüzgarın ateşi yükselmişti kendi derdine yanmayı bırakıp acısını
içine gömüp can parçası oğluna bakmalıydı sabaha karşı düşmüştü ateşi rüzgar bebeğin

aynı saatlerde yıldırımların ev telefonu çalmıştı meral açmıştı telefonda  konuşan kişi faruk beyi istiyordu  meral yavaştan kapısını vurup uyandırmıstı faruk beyi

meral aklından acaba mezarlıktan mı arıyorlar.  acaba  bugün büyük hanımın   için yapılan cenaze töreninde  bir terslikmi var
acaba diyordu aklından

faruk bey telefonu aldı konuşurken olmaz bu olamaz  bu kadarı
olmaz  faruk beyin sesine canan hanım melih o gece orda kalan
buse salona toplanmıştı ne olduğunu öğrenmeye çalışıyordu faruk bey olduğu yere yığıldı  zar zor konuştu

...ateşi biricik oğlumu  Silivri  devlet hastanesine kaldırmışlar durumu çok ciddiymiş durmayın gidelim oğluma bir şey olursa
dünya bana haram olsun

canan  hanım ani acı haberle  bayılmıştı melih üzüntüyle telaşla
yengesini uyandırmaya çalışıyordu  buse uyku sersemliğinde
angut gibi sağa sola bakıyordu

bu neydi yıldırımların başındaki talihsizlik ailenin  yaşlı çınarı mezarlık mork,unda   tören için beklerken  en genç fidanıda hastanede azrailin pençesinde can pazarındaydı

yaklaşık kırk dakikada hızlı bir şekilde gelmişlerdi. hastaneye
arabayı  melih getirmişti  ateş ameliyattaydı  melih dezenfekte gömleğini giymesiyle ameliyathaneye oda girdi

dışarıda canan hanım yarı baygın ayakta durmaya çalışıyordu   
faruk bey ameliyathane kapısının önünde çökmüştü dört saat
sonra ameliyatı yapan profosör çıkmıştı

peşinden bitkin bir halde melih geliyordu yere bakıyordu ama
gözlerinden süzülen yaşlarada hakim olamıyordu  doktoru görünce faruk bey canan  hanımın koluna girip  bilgi almak için
profosörün peşinden odasına girdiler

dayısı ve  yengesi  doktor odasına girmişti bu sefer dayısının yerine melih çökmüştü kafasını dizlerinin üstüne koydu sesli bir
halde   ağlıyordu

busede koridorda elinde iki kahveyle geliyordu  melihin yanında
durdu ateşin durumunu öğrenmek istedi melih bir eliyle hemen yüzünü kapatmıştı diğer eliyle doktorun odasını işaretediyordu  buse yine. elindeki iki kahveyle içeri girmişti ve doktor

...Öncelikle sakin olmanızı istiyorum hasta bize geldiğinde çok vakit  kaybetmiştir esas önemli olansa  kafasına darbe almıştır allahtan ümit kesilmez

..doktor bey lafı dolandırmayın yoksa oğlum yoksa oğluma birşey olduysa hayır hayır bende yaşamam ölürüm

Sahiden sevmemiş beni meğerse
Bilmeden geçmişim hayatından
Bir iz bırakmadan
Bir söz bırakmadan

Sahiden doğruymuş söylenenler de
Bir defa çıkmamış adım ağzından
Sahiden bir hiçmişim nazarında
Öylesine geçmiş zaman

Bu gece tutmayın ateşi
Yanacak biraz daha
Biraz daha cehennem olsun hayat
Kurtulurum sabaha

Bu gece tutmayın beni
Denizlere akarım belki
Ağlarım haykıra haykıra
Gönderirim sulara

Bu gece tutmayın beni
Gözlerimde kanlar olsun
Hiç kimse silmesin göz yaşımı
Bana ders olsun

Bu gece acısın canım
Bir daha acımasın
Bunu bana yaşatan
Her gece böyle kahrolsun

Ofbidaha mümkün değil sevdan
Of gölgesi geçmesin yanımdan