Eliesha,Arwen ve Harmonia müdür Fury'nin her seneki okula hoş geldiniz temalı konuşmasını dinlerken sıkılmamaya çalışıyorlardı.
Sonunda konuşma bittiğinde derin bir oh çekip sınıfa doğru ilerlemeye başladılar.
Eliesha'nın görüş alanına bir üçlü takılınca elini kaldırıp sallamaya başladı.
"Sam! Bucky!" diye bağırdı hala elini sallamaya devam ederken."Zaten az sonra sınıfta görüşeceğiz,neden hunharca bağırıyorsun?" diye sordu Harmonia yükses sesle bağıran arkadaşına.
Eliesha arkadaşına bir bakış atıp konuştu.
"Sen karışma,küçük." Her ne kadar kendileri de fazla uzun olmasa da Arwen'le birlikte Harmonia 'nın 1.59 santimlik boyu ile dalga geçmek en büyük eğlencelerinden biriydi.Harmonia başını iki yana sallayıp derin bir nefes aldı ve hayat felsefesi edindiği laflardan bir tanesini söyledi."Yemekte kimyon,kadında minyon." Ardından Eliesha'nın kafasına bir tane geçirdi.
Canı acıyan Eliesha yüzünü buruşturup kafasını tuttu."Aah!Acıdı ama!"
O sırada Sam,Bucky ve Steve yanlarına varmıştı.Sam yüzünde bir gülümsemeyle konuştu."Ooo en sevdiğim kankalarım."
Bucky ve Steve aynı anda konuştu."Ayıp oluyor ama."
Hepsi güldü.
Her ne kadar Sam ve Bucky ile yakın olsalar da Steve ile henüz o kadar da yakın değillerdi. Grup olarak takıldıklarında en sessiz Steve olurdu genelde.
Sınıfa geçtiklerinde yerlerine oturup yaz tatilini nasıl geçirdikleri hakkında konuştular.Ancak konuşmaları ders zili ile yarım kaldı.
Arwen etrafa göz gezdirdiği sırada tanımadığı dört kişiyi gördü.Kızıl saçlı güzel bir kız ile kumral saçlı güzel bir kız ile konuşuyordu.Okuldaki güzel kız popülasyonunun artması endişelenmesene neden olunca hemen arkadaşlarına dönüp sessizce lafa girdi.
"Kızlar acil durum." Kızlar diye hitap etmiş olsa da erkekler de onu dinliyordu.
İki kız da dikkatle ona bakınca cidden acil bir şey olduğunu sandılar.
Arwen koyu sarı saçlarını geriye atıp devam etti.
"Yeni kızları gördünüz mü?"
Sam hemen lafa girdi." Ne? Kız mı?"Harmonia kaşlarını çattı."Bir sus ya." Sonra Arwen'e döndü. "Evet,tatlı kızlara benziyorlar."
O sırada öğretmen içeri girince hepsi sustu ve böylece bu konu kapandı.»»
İşleri bitince Bruce ve Stephen koridora çıktı.Sabahki dersler bitmişti ve şu an öğle arasındaydılar .
Tony ise aheste aheste onları takip ediyordu
Stephen boynundaki uzun ipli,ucunda yeşil,küçük bir taş olan kolyesini düzeltip arkasını döndü. "Tony,hızlanır mısın biraz?"
Tony hızlanmayınca Bruce ve Stephen onu beklediler ve sınıftan içeri girdiler.
İçeri girer girmez Tony güneş gözlüğünü tekrar çıkarıp kollarını iki yana kaldırdı.
"Ben geldim ey aha- " İçerde beklediği kadar kişi olmayınca lafını yarıda kesti. "Diğerleri nerede ya?Zengin girişi yapacaktım."Arwen yattığı sıradan başını kaldırıp Tony'ye baktı."Zengin girişi ne be?"
Tony gözlerini kısıp "Sen anlamazsın." dediği sırada Stephen sırasına oturdu.
O sırada Arwen'in gözü arka sırasında uyuyan arkadaşına takıldı.Eliesha gerçekten de uyuyor gözüküyordu. Arwen masasının üzerindenki soğuk su şişesini görünce gülümsedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel Lisesi
Fanfiction"Clint yeter!"diye sessizce bağırdı kızıl saçlı kız."Dur artık,insanları rahatsız ediyorsun." Clint bir saniyeliğine durdu.Sonra devam etti. Clint'in attığı dal parçası çocuğa isabet edince Clint hiç oralı olmayıp etrafına baktı.Çocuk ise dal parçan...