SARMAŞIK

1.BÖLÜM

     Yeni bir şehir,okul ve arkadaşlar
yetmezmiş gibi birde yeni bir ben. Annemin zorla giydirdigi eteğe bakarken ofaldım. Ne vardı kotumu giyip gitsem.
* Neymiş, kotlarımın hepsi bana çok yakışıyormuş ama oda bir kız annesiymiş ve on yedi yıldır kızını etekle elbiseyle görmemişmiş.*

Hayır yani kızım diye illa etek giymem şart mı?
Küçüklüğümden beri bende bir tikti bu. Bacaklarımın arasında o kumaş parçasını hissetmeyince kendimi çıplak gibi hissediyordum.
"( Aşağıdayım. Hazır olduğunda kahvaltıya inersin. Ne kadar da güzel oldun. )"
Çıkarken öpücüğünü de attı ve kapıyı kapattı. Aynaya döndüm. Kendime etek ile olan görüntümü kabul ettirmeye çalıştım ama yok yani !yakıştıramıyorum. Ne vardı her zamanki gibi yeni okulumun ilk gününe kotumu giyip gitsem. Çaresizce ofladıktan sonra yatağımın üzerindeki kotum gözüme çarptı. Pencerede adeta göz kırpınca çekmeceden küçük bir çanta alıp kotumu içine kattım. Pencereden sarkıp aşağıda biri varmı diye kontrol ettikten sonra çantayı aşağı bıraktım.
Şeytani bir biçimde sırıttım veee zafeeeerr !!!
Şansına küs annecim.
Mutfağa girdim. Annem beğeni dolu bakışlarını üzerime dikti tabi.
Babam,
"( Bugün farklı görünüyorsun canım. Ama yakışmış. )
İçten gelen bir teşekkür olmasa da,
"( Teşekkür ederim baba.)

Son omlet parçasınıda diğerleri gibi mideme indirdikten sonra üzerine koca bir bardak meyve suyunu içtim.
"( Ah! Bayılıyorum yemek yemeye.)

"( Dikkat et kızım. Korkuyorum kilo alacaksın diye.)

"( Ah anneee. Dert ettiğin şeye bak. Bu zamana kadar almadığıma göre.)
Evet, yiyip yiyip kilo almayanlardandım.
Ama cidden yemek yemeyi seviyordum. Beni kayıtsız şartsız mutlu eden tek şey yemek yemekti.

Yemek eşittir kalp yani.

Babam,
"( Kahvaltını yaptıysan çıkalım mı kızım?) diye sordu. Başımı onaylar biçimde salladım.
Babam yukarı çantasını alamaya gitti ve bende o sırada ayakkabılarımı giydim. Tam çıkacakken annem boğazını temizledi ve
"(Çantayı alayım iki dakika.)
Arkamı dönmeden önce zafer sırıtışımı yaptım ve suratımı normal haline soktuktan sonra arkamı döndüm. Annem elini uzattı bende çantamı. Her gözü iyice kontrol ettikten sonra şaşırdığını belli eden bir surat ifadesi ile,
"( Hayret, kıyafetlerin yok)
Daha önce annemin zorla giydirdigi eteklerdede bu numarayı bir çok kez yapmıştım ve en son yaptığımda annem beni yakalamıştı. Tabi daha öncekilerdede bu şekilde yaptığımı anlamış ve hayal kırıklığına uğramıştı. Bu sefer çantada kıyafetleri görmeyince şaşırdı tabi haliyle. Onu üzmek istemiyordum. Üzmeyecektimde. Eve gelmeden önce eteği geri giyerdim olur biterdi.
"( Çantamı geri alabilirim artık galiba.)
"( Tabi buyur. Öpücük ver birtanede.)
Yanağıma öpücüğünü bıraktıktan sonra bende onu öptüm ve vakit kaybetmeden kapıyı kapatıp evden çıktım. Koştur koştur evin yan tarafına, çantayı attığım yere gidip küçük çantayı sırt çantamın içine depiştirdim. Hızlıca arabanın olduğu yere vardığımda evin kapısı açıldı ve yakalanmamanın vermiş olduğu rahatlıkla derin bir nefes alıp verdim.
Annem babamın dudağına ufak bir buse kondurdu ve bana el sallayınca bende ona el salladım.

★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★

Babam, "( Geldik ) diyince daldığım noktadan gözlerimi ayırıp şaşkoloz şaşkoloz etrafıma bakındım. Çok çabuk gelmiştik.
"( Yakınmış )
Babam,
"( Dersi iyi dinle kızım ) derken bir yandan saçlarımı oksadı. Anlımı öptükten sonra,
"( Tamam baba dinlerim. ) Dedim ve arabadan indim. Kapıyı kapatmadan önce eğilip,
"( Beni almaya gelme baba. Kendim gelirim hem biraz dolaşasım var.)
"( Tamam kızım.)
Arabanın kapısını kapatıp yeni okuluma şöyle bir dışarıdan baktım. Cidden büyük görünüyordu. Antalya mavi deniz lisesi beni biraz daha beklesin çünkü önce eteğimi değiştirecek bir yer bulmalıydım. O kalabalığın içine bu etekle gitmek pek cazip gelmiyordu.
Okulun karşısındaki dar sokakların birine girdim. İlerlerken gözlerim üzerimi değiştirebilecegim tenha bir yer arıyordu ve hemen sağ tarafta çöp yığlı bir yer buldum. Çöpten oluşmuş dağın hemen yanındaki çöp konteyneırın yanına geçtim. Eteğimi aşağı indirirken bir yandan anneme,
"( Sevmiyorum diyorum anlamıyo.
Giymek istemiyorum diyorum anlamıyo. Çokmu güzel oluyor şimdi böyle.) diye söylendim. Kıyamıyorum da giymeyecegimde diyemiyorum.
Yanı başındaki kedinin beni izlediği farkedince kediye ,
"( Kedi kardeş müsaade etde giyineyim.) Dedim. Laftan anlamayınca ki bu çok normal "( piss !!!) diyerek kediyi kovdum. Ayyakkabılarımı da çıkarıp yerdeki çantadan kotumu almak için eğidim. Tam o sırada yerimde zıplamamı sağlayan o ses,
"( Etek dursaydı ) diyip kahkaha atınca arkamı dönüp meraklı gözlerle sesin kaynağını bulmak için etrafa bakındım ama kimse yoktu. Elimdeki kotu, kilodumun gözükmemesi için iyice üzerime yapıştırdım. Nede olsa beni izleyen kişinin bebek mavisi dantelli kildumu görmesini istemezdim. Yanımdaki çöpten oluşmuş dağın araksından biri çıkınca ürktüm. Fakat o bana bakmıyor, sanki arasında bir şey arıyormuş gibi çöpleri karıştırıyordu.
Gayet bakımlı ve giyimliydi. Benim yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bu genç oğlan ne arıyor olabilirdi ki çöpte?
"( Sen rahatsız olma devam et giyin rahat rahat ) diyip çöpleri karıştırmaya devam edince,
"( Şaka mısın sen ya! Defolup git ve bende şu lanet kotu üzerime geçireyim.)
Kahkaha atıp yavaş adımlarla karşıma geldi ve beni aşağılayan bakışlarıyla süzdü.
"( İç çamaşırın güzelmiş ) diyince sinirden gerilen vücudum,karşıma geçip iç çamaşırımın güzel olduğunu söyleyen geri kafalı çocuğun beynini dağıtmak istedi ama şuan mantıklı olan sıkı sıkı kilodumu kapatmaktı çünkü bu çocuğun cidden beni mavi dantelli kilidumla görmesini istemiyordum.
"( Sabah kahvaltısında öz güven mi yiyip geldin bilmiyorum ama benimle bu şekilde konuşabilmeni sağlayan cesaretin kaynağını merak ettim.)
"( Sorunlumusun sen acaba?) diye de ekledim.
Bu cidden koca bir saçmalıktı.Sabah sabah yarı çıplak halde elimdeki kotla ne olduğu belirsiz bir sokakta karşımdaki şu budala çocuk ile yaptığım konuşmaya bakarmısınız?
Yüz ifadesi bir anda ciddileşip üzerime doğru gelmeye başlayınca bir adım geriledim ve sırtım duvara yaşlandı. İşte o an içimden dedim ki,
keşke duvarın içinden geçebilme gibi bir yeteneğim olsa.
İyice dibime gelip bir elini duvara koydu. Boyunun yanıma gelince ne kadar uzun olduğunu farkettim çünkü 1.70 cm boyu olan bir kız olarak göz hizam çenesindeydi. 1.90 vardı galiba bu budala deve.
Duvar ile onun vücudunun arasında yarı çıplak bir halde sıkışıp kalmak nasıl bir duygu tarif edeyim mi size ?