Bölüm 2

1.7K 118 38
                                    

Oğuz'un evine vardığımda hızla kapıyı çaldım, zamanın ne zaman bu kadar çabuk geçtiğini anlamamıştım ama hava kararmıştı.

Zeliş Sultan kapıyı açtığında ona sarıldım ve sonra içeri geçtiğimde çetenin geniş koltuğa yayıldığını fark ettim,Ali'nin onları dürtmesiyle koltuğu kaplayan şeytan 3lüsü hızla toparlanıp bana yer açtılar.

Bana açılan yere oturdum ve aile muhabbetlerini dinlemeye başladım.

Önce mahalledeki olayların gıybetini yaptı bizim anneler, sonra hepimiz yemek masasına geçtik ve bizim bizim çetenin okul durumunu tartışmaya açık hale getirdi Zeliş Sultan.

"Bizim çocukların da üniversite zamanı yaklaştı Zeliş" dedi annem benim kış aylarında gerilen elektrik telleri kadar geren konuyu açarak.

"Aynen öyle puanlara bakılırsa Ali dışında hepinizin lise sözleşmesi yaptırıp yeniletsek her lise bittiğinde baştan başlatsak diye düşünüyoruz" dedi Hale teyze şakayla karışık bir ciddiyetle.

Konuşulanlara tepkisiz kalan bizim çetede Gökhan direk yapmacık bir şekilde öksürmeye başladı.

"Galiba yemek boğazına kaçtı Gökkuşumun" diye devreye girdim ve Gökhan'ın sırtına sertçe vurmaya başladım.

"Şey herkes yemeklerini bitirdiyse biz yavaştan kalkalım bence dimi anne?" dedi Sinan.

"Sinancığım hazır notlardan konu açılmışken, senin derste listesini yaptığın kızlar hakkında da konuşalım öyle değil mi?" dedi Oğuz sırıtarak.

O sırada bir bağırtı koptu Oğuz'dan ve sonra Sinan gözlerini fal taşı gibi açarak Oğuz'a baktı.

Yemek masasından kalktıktan sonra yine geniş koltuğa yayıldık, Gökhan Merve'nin tweetlerini kontrol etmeye başladı, Oğuz, Kate'in göremeyeceğini bildiği halde mesaj yağmuruna tuttu 1. sınıf ingilizcesiyle. Sinan yine Ece ile mesajlaşarak gülüyordu, Ali ise beni izliyordu.

Ali'nin bana bakmasına karşı utançtan yanaklarımın ısıtma sistemi açıldığında hızla lavabo bahanesiyle ve oturma odasından çıktım.

İki dakika sonra geri döndüğümde, bizim anneler ve babalar muhabbeti iyice koyulaştırmıştı. Bizimkilere baktığımda Gökhan sinirden kıpkırmızı olmuştu, Oğuz Ali'nin omuzuna kafasını koymuştu ağızının suyunu akıta akıta uyuyordu. Sinan etrafa bakınıyordu.

İyice ortamın sıkıcılaştığını anladığımda hızla ayağa kalktım.

"Anne siz biraz daha muhabbet edersiniz biz kaçalım"

Oğuz'un kafasına vurarak uyandırdı Ali ve diğerleri de ayağa kalktılar.

"Nereye kızım?" dedi Ana kraliçe sorgulayıcı ruhunu harekete geçirerek.

Cevaplamak için ağızımı araladığımda, aniden arkadan bir ses tamamladı beni.
"Bize geçeriz Oya teyze merak etme ben eve bırakırım Yaprak'ı çok geç kalmayız" dedi Alikuşum.

"Tamam Ali oğlum sana güveniyorum" dedi annem Ali'ye bakarak.

Bizde hemen diğer annelere veda ederek çıktık, karanlık boş sokakta yürümeye başladık.

Gökhan içinde tuttuğu kıskançlık krizini, kapıdan dışarı daha adım atmaz püskürmeye başladı.

"Sercan kim abi ya? Sercan kim!? Merve'nin fotoğrafına nasıl yorum atar anlamıyorum ben ya! Valla o Sercan'ı bulup eşeği suya göndereceksin sonra eşek sudan gelene kadar si..."

Ali'nin arkadan gelip kulaklarımı kapatmasıyla Gökhan doğal bir sansür yedi ve bir süre Gökhan küfür ederek yürürken, Ali kulaklıkları bana takıp bir şarkı açtı.

4n1k #TeamBarış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin