Sabah uyanıp Sırık'ın mesajlarından sonra telefonumu bir kenara fırlattım ve okul için hazırlanmaya başladım, dolabımı açtığımda hemen içinden bir beyaz okul gömleği çıkarttım. Pantolonumu bulmak için dolabın altını üstüne getirdim ama yoktu!
"Anakraliçe ya of!" diye söylendim ve hızla balkona çıktım çamaşır ipinde pantolonumu göremeyince oflanarak hızla kirli sepetine gittim, kirli sepetinin içini birazcık karıştırdıktan sonra pantolonumun içinde olduğunu fark ettim. O sırada telefonum çaldı arayan ise Ali idi hızla telefonu açarak yanıtladım.
"Efendim Ali?" dedim panikle ve odama geri döndüm.
"Yaprak neredesin?" dedi sakin bir tavırla ses tonundan dün olanlardan dolayı canının sıkkın olduğunu anlayabilmem uzun sürmemişti.
"Hemen 10 dakikada oradayım siz merak etmeyin beni" diyerek yine dolabı karıştırmaya başladım.
Elime hemen kısa bir şey geldiğini anladığımda bunun etek olduğunu fark ettim, ve yüzümü buruşturarak kenara fırlattım.
"Başkan yalnız 2. derse giriyoruz haberin olsun" diye bağırdı Oğuz arkadan.
"Yaprak bir kere de erken uyansan olmaz mı güzelim?" dedi Sinan'da arkadan bağırarak.
"MERVEEEEEEĞĞĞĞ!" Arkadan Gökhan'ın anırmaları geldiğinde hemen cevap verdim.
"Siz benimle uğraşacağınıza şu sığıra bir bakın bu sefer de kendini erkekler tuvaletine kilitleyip aynaları yumruklamasın" dedim ve telefonu kapattım.
Telefonumu hemen çantamın gizli bölmesine soktum ve gömleğimi üstüme geçirdim,başka şansım olmadığı için kenara fırlattığım kısa eteği elime aldım. pijamamın üstüne geçirip aynada kendime baktım ve söylenmeye başladım.
"Ya anlamıyorum sırf Sırık oğlanı seçtim diye etek giymek zorunda mıyım ey dünya!?" diye söylendim ve altımdaki pijamayı çıkarttım.
"Çüş bu ne ya! tamam bir kere giydim ama ikinciyi kaldırabileceğimi sanmıyorum" diye söylenmeye devam ettim.
"YAPRAAAAAK! KIZ SEN HÂLÂ OKULA GİTMEDİNMİ BAK ÇABUK HAZIRLAN ÇIK GEÇ KALMIŞSIN GETİRME BENİ ORAYA" Diye çemkiren Ana kraliçeyi duyduğumda hızla çantamı alarak aşağı indim.
Ana kraliçe önce bana şaşkın gözlerle baktı, sonra elindeki vileda sopasını yavaşça kovanın içine bıraktı. Sonra yanıma gelerek üstümdeki eteği işaret etti.
"Kuzum sen iyi misin?" dedi bana yaklaşarak bende anneme elimle yine "dur yolcu" işareti yaptım.
"Ana kraliçe! bundan sonra pantolonlarımı yıkanmış kurutulmuş olmasını istiyorum anlaşıldı mı?" diyerek baktım sonra hızla evden çıktım.
...
Okula geldiğimde hızla kantine gittim ve bizimkileri aradım, Oğuz Gökhan'ın sırtına çıkmış onunla uğraşıyordu. Onu görünce hemen yanlarına ilerledim üstümdeki eteği çekiştirerek.
İlk Gökhan fark etti beni sonra "LAAAAN!" diye bağırarak sırtındaki Oğuz'u geriye doğru fırlattı.
"EN SEVDİĞİM YERİM ACIDI! GÖRÜRSÜN SEN ŞİMDİ" diye bağırarak Gökhan'ın oturduğu yere çantasında taşıdığı kaktüsü koydu.
Gökhan bana doğru yaklaştı ve üstüme baktı, o sırada Ali Gökhan'ı ensesinden tutarak yerine çekti e Gökhan tabi oturunca kaktüs bi taraflarına battı.
"AĞĞĞĞHH! OĞUZ SENİN AMINA KOYİM SENİ EŞEKLER SUDAN GELENE KADAR SİKSİN SENİ PİZZA DİLİMLERİNİN 8 DİLİMİNİN KESİR PAYDASI KADAR SİKSİNLER BU ARADA YAPRAK BACIM BU NE YA? SİZ BENİM KALBİME Mİ İNDİRECEKSİNİZ MERVE'DEN SONRA! İZİN VERMİYORUM BUGÜN BÖYLE GEZEMEZSİN"
"Ya Gökkuşum, annem pantolonumu yıkamamış bende okula geç kalıyordum mecbur giymek zorunda kaldım abartılacak bi şey yok" diye devreye girdim hemen.
"Peki o eteğin senin dolabında ne işi vardı Yaprak?" dedi Ali sorgulayıcı bir tavırla.
"Şeyy... Barış ile basketbol maçı şeyinden bu etek Barış'ın suratına fırlatmıştım sinirle..."
"Sonra bende o eteği tekrardan Yaprak'a geri yolladım giyeceğini düşünmüyordum kendini aşmışsın Amazon Kızım" dedi Sırıkların efendisi arkamdan gelip sözümü tamamlayarak.
Ali hızla kalktı ve gitmeye başladı, bende arkasından gittim ama o kadar hızlı yürüyordu ki onu durdurmama imkan yoktu.
"Ali dur nolur!" diye bağırdım ama arkasıba bakmadı bile, bende önünü kestim. Diğer taraftan geçmeye çalıştı yine önünü kapattım.Sonra beni kolumdan tutarak bahçeye çıkarttı.
"Yaprak lütfen benim biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var" dedi bana bakarak.
"Sen bana karşı buz prens değilsin Ali, sen benimle asla böyle davranmazdın Barış'ı seçtiğim için böyle olduysa bir daha onunla karşına asla çıkmam ama nolur bana böyle davranma." dedim yine gözlerim dolmuştu.
Hiçbir şey söylemedi ve gitti, o sırada arkamdan Sırık geldi.
"Belki de onu kendi haline bırakmamız gerek Amazon kızı" dedi beni yanına çekip sarılarak.
O sırada birisi beni kolumdan tutup çektiğinde, bu kişinin Gökhan olduğunu anladım.
"Gökhan abisi var onun sen biraz gerile" dedi Barış'a dik dik bakarak. Sonra beni hızla sınıfa soktu.
Okul çıkışı Ali'nin evinde toplandık yine ama Ali benimle göz göze geldiğinde gözlerini kaçırıyordu, yüzüme doğru düzgün bakmıyordu bile.
Bizimkiler film izlemek isteyince Ali mısır patlatmak için mutfağa geçti, bende peşinden gittim.
"Alikuşum biz hep böyle mi olacağız?" dedim ona bakarak, ama o hiçbir şey söylemedi ve mısırları kaselere koyarak salona geçti.Direk Ali'nin yanına oturdum ve Oğuz'un filmi açmasını bekledim, film daha başından sıkıcılaşmaya başlamıştı o sırada telefonuma gelen mesajlara baktım.
Sırık: Çok geç kalma hemen eve geç Amazon Kızı
Sırık: Eve gidince beni ara
Bildirim penceresinden okudun mesajları ve telefonumu cebime sıkıştırdım, o kadar yorgundum ki gözlerim kapanıyordu bende Ali'nin omuzuna kafamı koydum ve uyuyakaldım.
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4n1k #TeamBarış
FanfictionBu kitabı @mishaPM'e ithaf ediyorum... "Bir gün aşkı öğrendiğin zaman bana aşık olacağını biliyordum Amazon kızım..."
