Bölüm 4

1.1K 92 27
                                    

"Barış ben..."

Gözlerime baktı ve yine her zamanki yaptığı gibi boylarımızın eşitlenmesi için eğildi ve gözlerime baktı, sonra Ali geldi yanımıza ve kolumdan tutarak beni kendine çekerek sarıldı.

"Özür dilerim... seni zor durumda bırakmak istememiştim özür dilerim" diye fısıldadı kulağıma Barış ise olduğu yerde bizi izliyordu.

"Yaprak" dedi ikisi de aynı anda o sırada  ikisinin arasında kaldığım için, kime bakacağımı bilememiştim.

Ali'nin kollarından kurtulup Barış'a bir adım attım, o sırada ikisi de yine aynı anda konuştu.

"Kalbinin sesini dinle" ikiside şaşkınlıkla birbirlerine baktılar sonra Ali yine sinirli ifadesine büründü, Barış ise tepkisizdi.

Barış sağ tarafımda, Ali sol tarafımda duruyordu o sırada bizim çocuklar geldi ve şaşkınlıkla bize baktılar.

"Ne oluyor burada?" dedi Gökhan, ve tam o sırada orada koptu kıyamet.

"Bir şey yok çocuklar" dedim ama nafile o sırada Gökhan bağırmaya başladı.

"YAPRAK SEN GÜNLÜK TUTAN BİR İNSAN MISIN?" dedi bana bakarak.

"Ne günlüğü? Noluyor ya" dedi Oğuz sorgulayıcı bir tavırla ilk defa bu kadar ciddiydi bir konuda.

Gökhan o sırada benim çantamdaki mavi defteri önüme attı, delirme aşamasına geldiğim için tüm her şeyimi döktüğüm ve Barış'a verecek cesaret bulamadığım her şeyin yazılı olduğu defter...

Barış tepkisizce Gökhan'a baktı sonra, Gökhan yavaş yavaş ona yaklaşarak elindeki defteri uzattı.

"Yaprak'ın sana itiraf etmesi gereken şeyleri varmış" dedi ve bende defterin Barış'ın eline geçmesini izledim.

Barış defteri açmadı ve sonra bana yaklaşarak defteri elime verdi.

"Bu günlüğü okuyamam çünkü sana ait" dedi gözlerime bakarak.

"Şimdi de siz Ali bey! SİZ VE 12 YILLIK KARDEŞİM DEDİĞİNİZ KIZA OLAN AŞKINIZ" dedi Gökhan Ali'ye dönerek.

"GÖKHAN! HİÇBİR ŞEY BİLMEDEN BUNU BÖYLE SORGULAMA HAKKIN YOK!" Diye bağırdı Ali Gökhan'a.

"NE DEMEK BİLMİYORUM YA! ALLAH'TAN BULMUŞUM O DEFTERİ KİM BİLİR DAHA NELER NELER VAR DA BİZDEN GİZLİYORSUN" Dedi bağırarak.

Ali sinirle Gökhan'a kafa attı o sırada ben de elimdeki defteri göğüsüme bastırarak ağlamaya başladım, sonra elimdeki defteri Barış'a verdim.

"Bunu al ve git Barış lütfen" dedim ağlayarak ve Barış'ın eline defteri tutuşturdum.

"Yaprak ama..."

"BARIŞ NOLUR GİT!" Diye bağırdım sonra Barış son kez bana bakarak elindeki defterle uzaklaştı.

Bizimkilere döndüğümde Sinan bağırarak onları ayırmaya çalıştı, bende aralarına girerek bağırdım.

"YETER! İKİNİZDE BİR DURUN LÜTFEN BEN ARTIK ARADA KALMAKTAN ÇOK SIKILDIM VE ARTIK GALİBA KARARIMI VERDİM"

Gökhan patlayan dudağının kanını eliyle sildi ve ikiside bana baktı, sonra Ali bağırmaya başladı.

"BİRİNE AŞIK OLMAK SUÇ MU? SÖYLEYİN ONA GÖRE DAVRANAYIM" Dedi Ali burnunu tutarak.

"ULAN KAÇ SENE YAPRAK BENİM KARDEŞİM DİYEREK AYAKTA UYUTMADIN MI BİZİ PİÇ!?" Diyerek üstüne gitti Gökhan Ali'nin o sırada Oğuz'u farkettim.

"YETER BE!" Dedi bağırarak ve hızla koşarak oradan uzaklaştı.

"Oğuz!" Diye bağırdım ve bende peşinden gittim, çünkü biliyorum Oğuz bizden daha kötü bir depresyona girecekti.

...

Barış Amazon kızı'nın dediğini yapıp defteri alarak uzaklaşmıştı, hemen sınıftan çantasını alarak okuldan çıktı ve bir parka oturarak defteri incelemeye başladı. Üstünde garip görünmez bir yazıyla bir şeyler yazıyordu, çok geçmeden bunun görünmez kalemle yazıldığını anlamıştı. o sırada defterin iç kısmından görünmez kalem düştü, Barış kalemi aldı ve fener kısmıyla yazıyı okumak için üstüne tuttu.
Üstünde "Sırık oğlan'a" yazıyordu sadece gülümseyerek içini açtı ve içinde de görünmez yazılar olduğunu fark etti, hemen okumaya başladı.

"Merhaba bu defter nöronlarımı yaktığım için saçma sapan bir depresyon defteridir Sırık oğlan'a ithaf edilmiştir öyle çok şey yazılar yazamam ben o yüzden bu sayfanın devamı kendi çizgiromanlarım ile devam edecektir"

Barış gülümsedi ve kabataslak çizilmiş çizimlere baktı üstündeki yazıları okumaya başladı.

"Bana aşık olduğunu söylemiştin bunu ciddiye almadım ve sonra iyice beni gıcık ettiğinde kendimi tutamayıp kafanu ısırmıştım eğer izi kaldıysa özür dilerim canını yakmak istememiştim"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bana aşık olduğunu söylemiştin bunu ciddiye almadım ve sonra iyice beni gıcık ettiğinde kendimi tutamayıp kafanu ısırmıştım eğer izi kaldıysa özür dilerim canını yakmak istememiştim"

Barış hafifçe tebessüm etti ve diğer sayfaya geçti.

"Ali,Gökhan,Sinan,Oğuz beş yaşımdan beri yanımdan hiç ayrılmayan uuzaylılarım onlar benim için her şey demekti başıma bir şey gelse hiç tereddüt etmeden yanıma koşacak insanlar"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ali,Gökhan,Sinan,Oğuz beş yaşımdan beri yanımdan hiç ayrılmayan uuzaylılarım onlar benim için her şey demekti başıma bir şey gelse hiç tereddüt etmeden yanıma koşacak insanlar"

Barış yine çizimlere baktı ve sonra gözüne Ali takıldı... üstüne görünmez kalemin ışığını tuttuğunda "Gamzeli kahramanım" yazısını fark etti.

Sayfayı çevirdi ve okumaya devam etti

"Gökhan ve Ali biraz daha korumacıdır Sinan ve Oğuz'a göre o yüzden sana karşı biraz sert davranmış olabilirler ben de kendim adına senden özür diliyorum Barış aşk nedir bilmeyip nöronlarımı yaktığım için bir yandan 12'nin büyüsünü masalıma davet edip etmemekte kararsız kaldım ve senin külkedisi masalına ayak uydurup sonsuza kadar senin prensesin olmayı reddettim çünkü bilirsin ben prenseslerden nefret ederim çünkü benim dünyamda sokakta futbol oynayan zile basıp kaçan prens ve prensesler daha tatlılar"

Barış gözlerinin dolduğunu hissettiğinde yutkundu ve sayfayı çevirmeye devam etti yine.

"Ama asıl hikaye burada başlıyor Sırık Oğlan"

BÖLÜM SONU

4n1k #TeamBarış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin