OKUL GEZİSİ GELİYOR!

110 2 2
                                    

Yürüyerek okula giderken, her gün mutlaka girdiğim bakkala girdim. Erkenden uyanmak zorunda kaldığım o aptal sabahları, sadece ve sadece çikolata güzel kılabilirdi.
Bakkala girdiğimde, Necmettin abiye selam verdim.
Necmettin Abi, mahallenin güler yüzlü tatlı mı tatlı bakkalıydı. Necmettin Abi kapıdan beni gördü, "Ooo, Yeşim hoşgeldin." dedi her zamanki o tatlı gülüşüyle. Onun neşesini gördükçe ben de enerji doluyordum.
"Çikolata almaya geldin, anladım. Her zamanki gibi" diyip kısa bir kahkaha patlattı.
Çikolatamı elime verdi. Ben de parayı ödeyip dışarı çıktım.
Okula vardığımda, kapıda beni Ebru, Burak, Atakan ve Oğulcan bekliyordu.
Evet, efsane 5'lı, yine bu sabah da birlikteydi.
Biz, ortaokuldan beri 5 yakın arkadaştık.
Ebru ile Oğulcan, kardeşti. Ebru ile Oğulcan ikiz olmasına rağmen sanki Oğulcan bebek, Ebru da 40 yaşında olgun bir kadın gibiydi. Oğulcan ortalığı karıştırır, Ebru toplardı.
Atakan okulun ineğiydi, her gün en az 1 saat ders çalışırdı.
Burak'ı okulda herkes örnek alırdı. Ama kötü örnek...
Okulda herkese laf sokmaya çalışır, bunun havalılık olduğunu sanardı.
Oğulcan da ona katılır, en sonunda soluğu müdür odasında alırdık.

Kapıdan girdiğimizde zil daha yeni çalıyordu. Salına salına içeri girdik. O sırada Oğulcan, bağırarak şarkı söylemeye başladı. Herkes oradayken. "SOLUCANLAAAAR BENIMDIR. SAAAAAADECEEEEĞ BENİİM."
Ebru, Oğulcan'ın ağzını kapadı, kulağına fısıldadı. "Sen ne yapıyorsun akılsız? Her okula girdiğimizde bu saçma sapan şeyi söylemek zorunda mısın?"
Evet, doğru Oğulcan nedeni bilinmez, okula girdiği gibi bunu söylerdi.
Burak, kimseyi takmadan kapıda duran Selin'e döndü ve her zamanki gibi ilk laf sokuşunu ona yaptı. "Kız sen saçlarını taramadın mı? Yoluk yoluk olmuş."
Selin gözlerini devirdi, "Ya sana ne benim saçımdan? SA NA NE? Her sabah gelip benim saçıma laf ediyorsun. Pardon da sen kendini böyle yaparak havalı falan mı sanıyorsun? Kendine gel."
Burak kıza lafı dünden hazır bir şekilde yapıştırdı, "Ayh beyni de karakteri gibi. Yani yok."
Selin iyice sinirlenmişti, biraz daha orada durursa Burak'ın yüzünü parçalayacaktı.
Hemen devreye girdim ve Burak'ı oradan çeke çeke götürdüm.
Ders, edebiyattı. Atakan yine en öne kurulmuş hocayı bekliyordu. Sınıf öğretmenimiz Zeliha Hoca, kapıdan içeri girdi. "Çocuklar, günaydın. Şimdi size bir duyuru yapacağım. Bu gün Çarşamba, bu haftasonu için bir okul gezisi var. Kampmış sanırım, gitmek isteyenler var mı?
Burak parmak kaldırdı. Bizde bir huy vardır. Birimiz bir şey yaparsa, diğer dördümüz de onu yalnız bırakmayız. Atakan hariç hepimiz kaldırdık.
Atakan'a göz ucuyla baktım. O her zamanki gibi haftasonu ders çalışma taraftarıydı.
Atakan'a kağıtta not yazdım ve elden ele ona ulaşması için yan sırada oturan Ebru'ya verdim.
Kağıt Atakan'a ulaştığında, Atakan sinirli bir biçimde bana baktı, derste asla böyle şeylere tahammül edemezdi.
Kağıdı açtı içindekileri sessizce okudu.
"Atakan, biliyorum haftasonu ders çalışmak istiyorsun ama hani birimiz bir işe başladığında ona digerlerimiz de katılacaktı. Neden sen de parmak kaldırmıyorsun? Hadi parmak kaldır!"
Kağıdı katladı ve cebine koydu. Ardından o da parmak kaldırdı.

...

Ders sonunda, kantinde her zamanki masamıza inmiştik. Oğulcan her zamanki gibi fındıklı gofret yiyordu.
"Gezi için çok heyecanlıyım. Siz de öyle misiniz?" dedim.
Atakan tip tip yüzüme baktı "Tabii ki hayır. Ders yapacaktım ben. Biliyorsun 2 hafta sonra sınavlar başlıyor."
Hepimiz Atakan'ın yüzüne 'Sen delirdin mi' bakışı attık.
Burak, tam da benim ağzımdan aldı lafı ve "Zaten günü gününe çalışıyorsun, daha ne istiyorsun? Ayrıca, 2 hafta var diyorsun. Koca 2 haftada çalış işte."
Atakan ofladı.
Ebru, "Yeşim, Cuma akşamı birlikte ayarlarız götüreceğimiz şeyleri." dedi.
Oğulcan telaşla, "Sakın ha çok bir şey almayın. Geçen seneki gezide ikişer bavulla gelmiştiniz. Sonra biz taşıyoruz hepsini." dedi. "Kambur olacam valla."
Hepimiz güldük.
O sırada, içeriye Selin ve 3 arkadaşı girdi.
"Üç silahşörler de geldi." dedim bir anda.
Oğulcan, "Onlar üç tane değil mi? Bunlarsa 4 kişi."
"Dört kişiler diye hatırlıyorum" dedi Atakan.
Selin, bizim masaya doğru ilerliyordu. Masaya ulaştığında, Burak'a doğru pis bir bakış attıktan sonra, "Hepiniz bir değisiksiniz, sizi anlamıyorum." dedi.
Burak altta kalır mı, yapıştırdı cevabı, "Sen çok normalsin ya, bücür boya küpü" dedi. Hepimiz kahkahalarla ikisinin atışmasına gülerken, kantine Coğrafya hocası sarıbıyık Kenan Hoca geldi. Sarıbıyık dememin sebebi, Kenan Hoca'nın sarışın olmasına rağmen, ısrarla bıyıklarını uzatmak istemesiydi. Ona bu adı tabii ki kelimeler kralı Burak vermişti.
Kenan Hoca, kısa, şişman ve dediğim gibi sarı bıyıklı bir Coğrafya hocasıydı. Selin'in de babasıydı ayrıca. Kızına söylediklerimizi duymuş, bizi firçalamaya geliyordu kesinlikle. Buna şüphem yoktu.
Sarıbıyık, yanımıza geldi, eliyle bıyıklarını düzeltti ve Burak'a pis bir bakış attı. Selin de babasına çekmişti, aynı onun gibi bakışlar atardı.
"Bir daha kızıma saçma sapan laflar eden olursa onu kulaklarından tavana asarım. Bunu söyleyeyim de." dedi Kenan Hoca.
Selin'i de yanında götürdü.
Ben içimden 'Bu sefer Burak sert kayaya tosladı' diye geçirirken, Sarıbıyıkzedemiz büyük büyük laflar etmeye başlamıştı bile.
"Bakın babasına şikayet etmiş. Sanki babası ülke başkanı. Alt tarafı 3-5 sınıfa giren bir coğrafya hocası. Saçlarına sakız yapışasıca Selin."
Atakan bilmiş bir edayla, "Selin'e ben de sinir oluyorum. Ama coğrafya hocasına böyle demen pek de hoş değil Burak. Öğretmenler incidir. Lütfen. Onlar en az devlet başkanları kadar değerlidir. Selin'den hıncını tüm öğretmenlere laf söyleyerek çıkarma" dedi. Aslında söyledikleri doğruydu.
O sırada Oğulcan yine bir muzurluk yapmak için ayağa kalktı.
Benim içimden 'aha, bizimki yine bir şeyler karıştırıyor' dememe kalmadan Oğulcan, yan masadaki Oğuz ile Cumali'nin kafasından aşağı aldığı iki suyu da boşalttı.
Cumali, onu zil çalana kadar kovaladı.
Zil çalınca, müdür onları yakaladı ve okul koridorlarında koşulmaz kaç yaşına geldiniz yakalamaca oynuyorsunuz diye bir güzel azarladı.
Sonra sınıfa geç de olsa girdiler.
İşte, Oğulcan ve saçma sapan hareketleri 😃

ZIRDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin