Öğretmenler odasından çıkmadan önce kapının önüne iliştirilmiş aynaya baktı Baekhyun. Pembe saçlarının çok mu dikkat çektiğini merak ediyordu. Sanırım biraz abartı duruyordu. Ama Baekhyun bunu sorun etmedi. Henüz 24 yaşındaydı ve kendini daha küçük hissediyordu. Hatta ve hatta daha küçük duruyordu.
Derin bir nefes alıp öğretmenler odasından çıktı. Sadece son sınıfların dersine girecekti. İkinci kata çıkıp gireceği sınıfı buldu.
Kalbinin ağzında atmasını umursamayarak yavaşça kapıyı açtı.
Kapının açılmasıyla dağınık bir şekilde sınıfta olan öğrenciler dikkatini Baekhyun'a çevirdi.
Teker teker yerlerine oturdular ve Baekhyun da öğretmen masasına geçti. Öğrenciler pür dikkat ona bakarken konuşmaya başladı.
"Merhaba. Adım Byun Baekhyun. Yeni ingilizce öğretmeniniz benim. İyi anlaşalım."
Gergince gülümseyip sınıfı süzdü.
"Daha çok pamuk şekere benziyorsun."
Esmer olmasına rağmen saçlarını sarıya boyatmış, yüzünün bir kaç yerinde piercing olan çocuk konuştuğunda Baekhyun kaşlarını çattı.
"İsmin ne senin?"
Baekhyun sesinin sert çıkmasını umarak söylediğinde ikinci sırada oturan esmer çocuk tamamiyle Baekhyun' a döndü. Bu açıdan boynuna iliştirilmiş bir kaç dövme daha iyi görünüyordu.
"Jongin. Kim Jongin."
Baekhyun sınıfa göz gezdirdiğinde onun gibi forma giymeyen üç öğrenci daha olduğunu farketti. Her sınıfta bir kaç serseri tip oluyordu illaki.
"Seninle iyi anlaşacağız, Jongin."
Jongin gülümseyip dudağındaki piercingi çekiştirdi.
Baekhyun esmer çocuğa gülümseyip sınıfa döndü. İlk günden sıkıntı çıksın istemiyordu."Eğer sorunuz varsa cevaplayabilirim. Derse ikinci saat başlayacağım. Konuşmadan önce isminizi söyleyin lütfen. "
Baekhyun konuşmasını bitirdiğinde sınıftan hafif nidalar yükseldi. Ardından ince bir ses bir soru sordu.
"Taeyeon. Öğrenimizini nerede tamamladınız?"
Sarı saçları omuzlarına dökülen güzel kız sorduğunda Baekhyun gülümseyerek cevapladı.
"Amerika' da okudum."
Baekhyun'un cevabıyla sınıftan bir kaç şaşırma nidası yükseldi.
"Seulgi. Kaç yaşındasınız?"
Siyah saçlı kız konuştuğunda cevapladı pembe saçlı olan.
"24 yaşındayım."
"Minseok. Kaç kardeşsiniz?"
"Ne yapacaksın kaç kardeş olduğunu be?"
Minseok' un yanındaki çocuk yüzünü buruşturarak söylediğinde Baekhyun hak verdi. Gerçekten ne yapacaktı ki?
"Tek çocuğum."
"Sevgilin var mı?"
Aniden sorulan soru ile tüm sınıf cam kenarında rahat bir şekilde oturan çocuğa baktı. Çocuk alayla gülümseyip dilindeki piercingi dişlerine sürttü. Kaşında bir piercing daha vardı. Simsiyah saçları havaya kaldırılmıştı fakat bir kaç tutamı alnına düşmüştü. Bol siyah bir Pink Floyd tişörtü ve siyah dizleri yırtık bir kot pantolon giyiyordu. Boynunda ve kollarında dövmeler vardı. Anlaşılan bu okul o kadar da disiplinli değildi.
"Sorundan önce ismini söylemelisin."
Baekhyun öfkesini kontrol ederek sakince söyledi. Uzun olan dirseklerini masaya koyup ellerini birleştirdi.
"Park Chanyeol. Sevgilin var mı?"
Chanyeol sorusunu yenilediğinde Baekhyun nefesini verdi.
"Özel hayatımla ilgili soruları cevaplamıyorum. Ayrıca, saygı eklerini kullan, Chanyeol."
Baekhyun gülümsedi ve içinden bir küfür etti. İlk günü böyle geçmek zorundamıydı cidden?
"Anlaşılan yok, Bay Pamuk Şeker."
Chanyeol' un lafıyla sınıftan bir kahkaha tufanı koptu. Baekhyun elindeki kalemi tahtaya vurup sessizlik oluşmasını sağladı. İtimad göstermişti ama bu kadarıda fazlaydı.
"Çık dışarı."
Baekhyun uzun olana söylediğinde Chanyeol hiç ikiletmeden ayağa kalktı. Çıkmadan önce tam Baekhyun' un önünde durdu. Aralarında bir kafa kadar boy farkı vardı.
"Pamuk şeker yemeyi severim, öğretmenim."
İngilizce kurduğu cümlenin ardından alayla sırıtıp sınıfı terketti.
Baekhyun ise sınıftan çıkan fısıltıları boşverip Chanyeol' un mükemmel telafuzuna şaşırdı.
------
Bu ilk bölüm tanıtım gibi bir şeydi. Konuyu anladınız varsayıyorum.
Hikayemi sevin ve destekleyin lütfen❤
İlk bölüm için lütfen eleştrilerinizi belirtin. Ne kadar çok yorum o kadar çok yeni bölüm~❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teach Me, Teacher! -chanbaek-
أدب الهواةİngilizce öğretmeni Byun Baekhyun, onu her fırsatta sıkıştıran serseri öğrencisi Park Chanyeol ile ne yapacağını bilmiyordu.