Sakince düşündüm ve kafamdaki belli belirsiz duran sözcükleri birleştirerek bulmacayı çözmeye çalıştım.Ama ortaya çok anlamlı birşeyler çıkardığım söylenemez.Olduğum yere kilitlendim,beynim durdu sanki.O an dışardan bakan birinin beni şizofren sanıcağına yemin edebilirdim.Ama insanların düşüncelerini umursamamam gerektiğini biliyordum.Ve deniyordum yapabildiğim kadarıyla.
Hafif esen rüzgar saçımın perçemini havalandırmaya yetmişti.Saçımı düzeltir düzeltmez okulun bahçesini gözlerimle taradım bir ajan misali.Ama aradığımı bulamadım.Nerdeydi acaba?Bazı şeyleri anlamam için onu gözden kaçırmamam gerektiği hissine kapılmıştım.Çaresizce okula doğru yürüyemeye başladım.Bir yandan da etrafı kontrol etmeye devam ediyordum.Keşke etrafa bakmak yerine önüme baksaydım...
Yere kapaklandığımda herkesin bana güldüğünü hissedebiliyordum.Ayağa kalkmak için yerden destek alırken bana söylediği sözcükleri kafamda birleştiremedim.Bilmece gibi geldi.Bilmeceyi çözmem çok uzun zaman almamıştı.
''Bana neden köpek gibi yalvaran gözlerle bakıyorsun?'' dedi alay edermiş gibi.
Kaşlarımı çattım ve hızlıca doğruldum.
''Sana baktığımı nerden çıkardın?'' diyiverdim bir anda.
''Peki... Neden kızardın?'' demesiyle yerin dibine girdim.Ah Tanrım yüzüm her zaman beni utandırmak zorunda mıydı?
Çaresizce gözlerimi bir süreliğine kapadım ve bunun da bir rüya olmasını diledim.Ardından yine bir ses.
''Şimdi de uyumaya mı karar verdin?''
Gözlerimi gözlerine kilitledim.Gözleri gerçekten... Onlar mükemmellerdi.Benim gözleriyle olan muhteşem iletişimimi bozarak
''Beni öpmek mi istiyorsun yoksa?'' dedi.
Onu öpmek? İstemek? Ben mi?
Sinirlerime hakim olamayarak bağırdım bunu yaptığıma pişman olucağımı kim bilebilirdi ki?
''Belki de sen beni öpmek istiyosundur ha?''
Bütün okulun sesimi duyduğuna emindim.Bazen sinirlendiğimde kendimi kaybediyordum.Aynen bu şekilde.
Cevap vermedi.Hiçbir şey söylemedi gerçekten.Utancımdan artık öleceğimden hızlı adımlarla okula girdim.Aynı şekilde hızlıca ders programıma baktım.Matematik.Matematiğe bayılırdım.Herkesin okulda popüler olmasının nedeni vardı.Ben de kendi çapımda popüler sayılırdım matematik dahisi sıfatıyla..Hemen sırama geçip oturdum.Az önce olanları düşünmek istemiyordum.Kendimi rüyamı düşünmeye zorladım.Anlamaya çalışıyordum.Rüyam gerçekti tamam onu çözmüştüm .Peki kimdi bu çocuk? Amacı neydi?
Duyduğum sesle düşünlerime ara vermek durumunda kalmıştım.
''Yerime oturmuşsun.''
Yine aynı ses.Kafamı kaldıramadım utancımdan.Belki konuşur konuşur gider diye düşünmek bana daha iyi hissettiriyordu.
''Sanmıyorum.'' dedim kendimi zorlayarak.
''Dediğimi yapıp kalkmaya ne dersin peki?'' Sesi ciddileşmişti.
''Sanmıyorum.''
Bana iyice eğilerek tehditkar biçimde fısıldadı.
''Bence kalkmalısın.''
''Sana sorduğumu hatırlamıyorum.'' kendine güveni tam olan bir kız tabi ki değildim ama onun yanında hissettiklerimi söylemekten çekinmiyordum.İşin enteresan yanlarından biri de buydu.
''Saçların güzelmiş.'' dediğine ciddi olup olmadığına emin değildim.Aslında ondan biraz da korkuyordum doğal olarak.Ama sorularımın cevaplarının onda olduğuna emindim.Ama önce soracak cesareti bulmalıydım.
Kafamı kaldırdım ve beni ağır komaya sokmaya yetebilicek,az önce onlara baktığım için yerin dibine girdiğim o yeşil gözler yine karşımdaydı.
''Bak.. dedi ve devam etti. 'Eğer beni öpmek istiyosan bunu hemen yapmalısın.''
Şaka yapıyor olmalıydı.
SENİ ÖPMEK FALAN İSTEMİYORUM ÇOCUK.ANLA ARTIK. diye içten içe haykırıyordum.
''Bir ilaç kullanmalısın'' dedi sakin ve yumuşak ses tonuyla.
''Ne?'' diye çıkıştım.Sinirlerimi fazla zorluyordu gerçekten.Ama kendime hakim olmaya çalışıyordum.Ama çabalarımın iyi sonuç verdiği tam olarak söylenemezdi.
''Ne yani? Sana baktığımda yüzün hep böyle kızarıcak mı? diyip dudaklarının kıvrılmasına izin verdi.Sinir bozucu olduğunu düşünmeme rağmen çekici yanı da yok değildi.
''Bence sen bir doktora görünmelisin.Olmayan şeyleri görebiliyorsun.Çok trajik.'' dedim özgüvenimin yetersizliğine rağmen bu cümleyi kurmanın mutluluğunu hissederek.
''Aslında... dedi ve elini altın sarısı saçlarına götürerek ''Sana bir iltifat etmiştim.'' diye ekledi.
''Ah o mu? Teşekkürler.'' dedim
Yüzüne bakmayarak tamamladığım cümlemi duyduğunda güldüğüne emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker:Good Boys Are Bad Boys
Fantasía1-HERKESE İNANMA! 2-EĞER PEŞİNE DÜŞEN BİRİ VARSA ARKANA BAKMADAN KAÇ! 3- ASLA AŞIK OLMAMAN GEREKEN BİRİNE AŞIK OLMA!