Küfürlerinizi duyuyorum, etmeyin! Bak bir daha bölüm yazmam haa... Neyse okuyun ve yorum yapın. Sizi seviyorum. Cidden seviyorum jsjjsjs
Y/N;
Elimdeki dosyaları tutarken bir yandan da kahvemi dökmemeye çalışıyordum. Burnumun üzerinden düşmek üzere olan gözlüğü düzeltme çabalarım da meydandaydı ve bunların hepsini derse geç kalmamak için koşarken yapıyordum. Bunun sonunda ya başarılı olacak sağ salim sınıfa girecektim, ki buna hiç inancım yok, ya da genlerimde olan sakarlığımdan dolayı her şeyi mahvedecektim. İkinci ihtimal gerçekleşmek üzereyken, yani bir yere takılacakken, birisi beni tuttu ve bunu engelledi.
"Tehlikeli işler yapıyorsun." Dosyaları elimden alırken ona itiraz etmedim. Elim boşalınca beni uzun zamandır rahatsız eden gözlüğümü düzelttim ve günü kurtaran kişiye döndüm.
"Bay Stark'ın dersine geç kalmak kadar tehlikeli olamaz."
"Sana kızacağını düşünmüyorum. En iyi öğrencisi falan olmalısın."
Ve sevgilisi. Geç kaldığım için kızmaz ama beni burada görürse ölümüne süründürür.
"Evet ama yine de riske atmamak lazım."
Bu dediğime güldüğünde daha da gergin hissettim. Umarım Tony bunları görmüyordur.
"Sınıfa kadar bunları taşıyorum, itiraz yok ve rica ederim."
"Sağ ol Steve."
Sınıfın önüne kadar sohbet ederek yürüdük. Tony'den korkuma gülmemeye çalışıyordum ama elimde değildi. Steve insanı güldürmeden duramıyordu. Dosyaları elime aldığımda ona baktım. "Teşekkürler Steve."
"Rica ederim. Ve geçmiş olsun. Çünkü yedi dakika geç kalmışsın."
"Ne? Aman Tanrım!" Ona veda bile etmeden sınıfın kapısını tıklatıp içeri girdim. Elleri cebinde sınıfa bir şeyler anlatan Tony Stark görüntüsü beni eritebilirdi ama buna vaktim yoktu.
"Özür dilerim Bay Stark."
"Neden geç kaldın Y/N? Biliyorsun dersime geç kalınmasını sevmem ve geç kalanı derse almam."
"Şey..." Ne diyeceğimi bulmaya çalışırken en son isteyeceğim şey oldu. "Ah, iyi dersler Bay Stark. Ben yolda ona çarptım ve sonra da lafa tuttum. Dersinize yetişmek için koşturuyordu ama benim yüzümden geç kaldı. Onun bir suçu yok yani, lütfen bu sefer dersinize alın."
İyi niyetli Steve Rogers ölüm fermanımı imzalamıştı. Tony'nin bakışları değişirken ben gözlerimi yumdum.
"Teşekkürler Bay Rogers, siz gidebilirsiniz."
Bana bakıp göz kırptı. "Sonra teşekkür edersin." Daha sonra da sınıftan çıktı. Eminim teşekkür ederim Steve. Belki öbür tarafta. Kafamı kaldırıp ona baktığımda alaylı suratını gördüm.
"Okulumuzun yakışıklılarından biriyle muhabbet ederken dersime geç kaldın demek? Birileriyle flörtleşmek için teneffüsleri seçseniz daha iyi olur Bayan Y/SN. Ayrıca sizin bir ayrıcalığınız yok, lütfen çıkın dışarı. Sizi dersime almıyorum. Şimdi gidip Bay Rogers ile fingirdeşmeye devam edebilirsiniz."
Tüm sınıfın önünde bana bunları söyleyebildiğine inanamıyordum. Gözlerim dolarken burnum sızlamıştı. Bu ağlayacağımın alarmıydı. Tony'nin bana bunları söyleyebildiğine inanmıyordum. Bu sözler kalbimi kırmıştı. Hem de çok fena. Birkaç kişi bana kıs kıs gülerken ne diyeceğimi bilemedim. Ona kırgın bir bakış attıktan sonra kapıya yöneldim. Tam çıkacaktım ki kırgınlığın yerini alan öfkem baş gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Physicist of my heart (Tony Stark × Reader)
FanfictionAilenin isteğini gerçekleştirdikten sonra kendi hayallerine, kendi ilgi alanlarına yönelmek istersin ve kendini ikinci bir üniversite hayatına atarsın. Bu yeni hayatta fizik dersine giren Anthony Edward Stark'a aşık olurken hayatını değiştirecek dos...