Bölüm 1

423 8 2
                                    

"Tatlıımm, hadi giyin, hazırlan çıkıyoruz"

Annemin bu sözüyle yattığım yataktan fırladım ve giyinerek aşağıya indim.

Arabaya bindik ve yola çıktık.

Bugün gezme günümüz. Bana bir sürü kıyafet alınacak... Aman ne hoş (!)

"Kızım annenden ayrılma, ben işimi halledip geliyorum" diyen babamın sesiyle annemin eline yapıştım.

Annem beni tuttu ve mağazaya doğru ilerlemeye başladık. Olamaaaz, bir sürü kıyafet. Oldum olalı kıyafet almaktan nefret ederdim.

Tam mağazaya girecekken, yandaki oyuncak dükkanı dikkatimi çekti. Vitrinde lüle lüle siyah saçlara, iri mavi gözlere ve sevimli bir gülümsemeye sahip bir oyuncak bebek vardı.

Hayatımda gördüğüm en güzel bebek... Hayatımda hiç oyuncak bir bebeğe sahip olmamıştım. Hem de hiç...

Ve bu güzel bebeği istiyordum. Hem de çok istiyordum. O bebek benim olacaktı.

Annemin kolundan çekerek mağazaya döndürdüm ve:

"Anne ben bu bebeği istiyorum, bana alır mısın?? Anne lüttfeen istiyorum" diye anneme çıkıştım.

"Kızım ama bu bebek çok pahalı, onun yerine yanındaki sarı bebeğe mi baksak? Hem fiyatı çok daha uygun"

Annemin bunu demesiyle bağırmaya başladım:

"Anne istiyorum dedim sana. Hayatımda bir kere bile bir oyuncak bebeğim olmadı. Bunu alsak ne olur? Çok mu şey istiyorum?" dedim ve gözyaşlarıma engel olamayıp çığlık çığlığa ağlamaya başladım.

Etraftaki herkes bize bakıyordu. Annem beni susturmaya çalışarak kenara çekti ve dükkana girdik.

Israr her zaman işe yarar :)

"İyi günler, acaba şu vitrindeki siyah saçlı bebeği alabilir miyiz?"

Annem bu soruyu sorar sormaz adamın gözleri fal taşı gibi açıldı. Niye bu kadar şaşırmıştı ki? Alt tarafı annesiyle küçük bir çocuk gelmiş, bebek satın alacaklardı.

"Size onun yerine şu bebeği önersem..." diye sordu satıcı bize bakarak.

Ya nesi var bu adamın? Niye herkes o bebeği almama karşı geliyor? Neden annem sorunca adam bu kadar şaşırdı? Adama ne? Anlamıyordum, bunların hiçbirini anlamıyordum.

Adamın bu önerisi üstüne annem de bana umut dolu gözlerle bakıyordu.

"O bebeği istiyorumm" diye bağırınca hiç kimse karşı gelemedi. Adamın bana yaklaşıp bebeği uzatırken:

"Bunu sen istedin küçük bayan" diye mırıldandığını duyabiliyordum.

Şimdi neden böyle dedi ki bu adam? Niye herkes bana karışıyordu? Amaan şu an bunu düşünecek zamanım yoktu. Bu, adamın problemi, benim değil.

Zaten genelde satıcılar pahalı olanı satmak için uğraşırlardı. Bunda bir gariplik vardı. Ama uğraşmayacaktım.

Annem ödemeyi yaparken adama yan gözle baktım. Hala umutsuz olduğunu anlayabiliyordum.

O sırada bebeğin artık benim olduğu aklıma geldi ve bebeğe döndüm.

Gerçekten çok sevimli ve bir o kadar da güzeldi. Bu bebeğimin adı Lily

Olleeeyy, o kadar mutluyum ki...

........................8 ay sonra........................

"Anne ben bunu ne yapayım? Artık oynamıyorum!" diye aşağı kata bağırdım.

"Çatı katına kaldır kızım!" diye aşağıdan annemin sesi gelince koşa koşa çıktım ve bebeği kaldırdım.

B.E.B.E.KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin